TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
birine abayı yakmak {allg} in jemanden verschossen sein {allg}
birine abayı yakmak {allg} nach jemandem verrückt sein {allg}
birine acele ettirmek {allg} jemanden auf Trab bringen {allg}
birine alçakça davranmak {allg} Schindluder treiben {allg}
birine aşık olmak {allg} in jemanden verschossen sein {allg}
birine ayak uyduramamak {allg} mit jemandem nicht Schritt halten können {allg}
birine ayak uydurmak {allg} mit jemandem Schritt halten können {allg}
birine ayakbağı olmak {allg} jemandem ein Klotz am Bein sein {allg}
birine bakmak {allg} nach jemandem sehen {allg}
birine başarılar dilemek {allg} jemandem den Daumen drücken {allg}
birine baskı yapmak {allg} einheizen {allg}
birine bayılmak {allg} für jemanden schwärmen {allg}
birine bin dereden su getirtmek {allg} jemandem viel zu schaffen machen {allg}
birine bir iyilik borcu olmak {allg} jemandem verbunden sein {allg}
birine bir iyilik yapmak {allg} jemandem einen Gefallen tun {allg}
birine bir konuda konuşmayı yasak etmek {allg} jemandem den Mund verbieten {allg}
birine bir oyun oynamak {allg} jemandem ein Schnippchen schlagen {allg}
birine bir oyun oynamak {allg} jemandem einen Streich spielen {allg}
birine bir tane yapıştırmak {allg} jemandem eine kleben {allg}
birine birisi için ricada bulunmak {allg} ein gutes Wort für jemanden einlegen {allg}
birine birisi için ricada bulunmak {allg} ins Zeug legen {allg}
birine boynuz takmak {fi} jemandem Hörner aufsetzen {v}
birine çamur atmak {allg} jemanden in den Dreck ziehen {allg}
birine çelme takmak {allg} jemandem einen Knüppel zwischen die Beine werfen {allg}
birine cesaret vermek {allg} jemandem das Rückgrat stärken {allg}
birine cevap vermek {allg} jemandem Rede und Antwort stehen {allg}
birine çok değer vermek {allg} auf jemanden große Stücke halten {allg}
birine dayak atmak {allg} jemandem das Fell versohlen {allg}
birine dayak atmak vurdum {allg} jemandem das Fell versohlen {allg}
birine deli gibi aşik olmak {allg} nach jemandem verrückt sein {allg}
birine derdini açmak {allg} sein Herz ausschütten {allg}
birine destek olmak {allg} jemandem das Rückgrat stärken {allg}
birine destek olmak {allg} jemandem zur Seite stehen {allg}
birine destek olmak {allg} zu jemandem halten {allg}
birine diş göstermek {allg} jemandem die Zähne zeigen {allg}
birine dokunmamak {allg} jemanden ungeschoren lassen {allg}
birine el kaldırmak {fi} vergreifen {v}
birine engel olmak {allg} jemandem im Wege stehen {allg}
birine fena halde çıkışmak {allg} jemandem eine Szene machen {allg}
birine fırça çekmek {allg} jemandem den Kopf waschen {allg}
birine gem vurmak {allg} jemanden an die Kandare nehmen {allg}
birine göre bir {allg} jemandem etwas liegen {allg}
birine görüşlerini açıklamak {allg} jemandem seinen Standpunkt klarmachen {allg}
birine göz işareti yapmak {allg} jemandem schöne Augen machen {allg}
birine göz koymak {allg} ein Auge auf jemanden werfen {allg}
birine hakaret etmek {v} verschandeln {v}
birine hakaret etmek {v} [dilb]verschimpfieren (veraltet) {v}
birine hakaret etmek {fi} verunstalten {v}
birine hakaret etmek {v} verunzieren {v}
birine hakaret etmek {v} [hek]verzerren {v}
birine hakaret etmek {fi} verziehen {v}
birine hakikati bütün çıplaklığıyla anlatmak {allg} jemandem reinen Wein einschenken {allg}
birine hayran kalmak {allg} für jemanden schwärmen {allg}
birine hediyeler vererek fayda sağlamak {allg} jemanden schmieren {allg}
birine hor bakmak {allg} jemanden von der Seite ansehen {allg}
birine içini dökmek {fi} auspacken {v}
birine içini dökmek {allg} jemandem sein Herz ausschütten {allg}
birine ilgi duymak {allg} für jemanden viel empfinden {allg}
birine ilgi duymamak {allg} für jemanden nichts empfinden {allg}
birine iyi yakışmak {allg} jemandem gut stehen {allg}
birine iyilik borcunu ödemek {allg} erkenntlich zeigen {allg}
birine karaşı acımasız davranmak {allg} hart sein gegen jdn {allg}
birine karşı ayıbetmek {allg} jemandem auf den Schlips treten {allg}
birine karşı dayanmak {allg} jemandem die Stirn bieten {allg}
birine karşı gelmek {allg} jemandem die Zähne zeigen {allg}
birine karşı göğüs germek {allg} jemandem die Stirn bieten {allg}
birine karşı iyi duygular beslemek {allg} für jemanden viel empfinden {allg}
birine kaş göz yapmak {allg} jemandem schöne Augen machen {allg}
birine kıymet vermemek {allg} auf jemanden pfeifen {allg}
birine kızma {i} der Ärger {m}
birine maddi veya manevi olarak borçlu olmak {allg} bei jemandem in der Kreide stehen {allg}
birine minnettar olmak {allg} zu Dank verpflichtet sein {allg}
birine Nisan bir şakası yapmak {allg} jemanden in den April schicken {allg}
birine parasal olarak yardımcı olmak {fi} jemandem unter die Arme greifen {v}
birine rahat ve huzur vermemek {allg} in Atem halten {allg}
birine rüşvet vermek {allg} jemanden schmieren {allg}
birine sataşmak {allg} gegen jemanden vom Leder ziehen {allg}
birine sempatisi ve sevgisi olmak {allg} auf jemanden gut zu sprechen sein {allg}
birine seslenmek {fi} an jemanden appellieren {v}
birine seslenmek {allg} nach jemandem rufen {allg}
Indirekte Treffer
Avrupa ırklarından birine ait {i} der Europide {m}
birine abayı yakmak {allg} nach jemandem verrückt sein {allg}
birine abayı yakmak {allg} in jemanden verschossen sein {allg}
birine acele ettirmek {allg} jemanden auf Trab bringen {allg}
birine alçakça davranmak {allg} Schindluder treiben {allg}
birine aşık olmak {allg} in jemanden verschossen sein {allg}
birine ayak uyduramamak {allg} mit jemandem nicht Schritt halten können {allg}
birine ayak uydurmak {allg} mit jemandem Schritt halten können {allg}
birine ayakbağı olmak {allg} jemandem ein Klotz am Bein sein {allg}
birine bakmak {allg} nach jemandem sehen {allg}
birine başarılar dilemek {allg} jemandem den Daumen drücken {allg}
birine baskı yapmak {allg} einheizen {allg}
birine bayılmak {allg} für jemanden schwärmen {allg}
birine bin dereden su getirtmek {allg} jemandem viel zu schaffen machen {allg}
birine bir iyilik borcu olmak {allg} jemandem verbunden sein {allg}
birine bir iyilik yapmak {allg} jemandem einen Gefallen tun {allg}
birine bir konuda konuşmayı yasak etmek {allg} jemandem den Mund verbieten {allg}
birine bir oyun oynamak {allg} jemandem einen Streich spielen {allg}
birine bir oyun oynamak {allg} jemandem ein Schnippchen schlagen {allg}
birine bir tane yapıştırmak {allg} jemandem eine kleben {allg}
birine birisi için ricada bulunmak {allg} ins Zeug legen {allg}
birine birisi için ricada bulunmak {allg} ein gutes Wort für jemanden einlegen {allg}
birine boynuz takmak {fi} jemandem Hörner aufsetzen {v}
birine çamur atmak {allg} jemanden in den Dreck ziehen {allg}
birine çelme takmak {allg} jemandem einen Knüppel zwischen die Beine werfen {allg}
birine cesaret vermek {allg} jemandem das Rückgrat stärken {allg}
birine cevap vermek {allg} jemandem Rede und Antwort stehen {allg}
birine çok değer vermek {allg} auf jemanden große Stücke halten {allg}
birine dayak atmak {allg} jemandem das Fell versohlen {allg}
birine dayak atmak vurdum {allg} jemandem das Fell versohlen {allg}
birine deli gibi aşik olmak {allg} nach jemandem verrückt sein {allg}
birine derdini açmak {allg} sein Herz ausschütten {allg}
birine destek olmak {allg} jemandem das Rückgrat stärken {allg}
birine destek olmak {allg} zu jemandem halten {allg}
birine destek olmak {allg} jemandem zur Seite stehen {allg}
birine diş göstermek {allg} jemandem die Zähne zeigen {allg}
birine dokunmamak {allg} jemanden ungeschoren lassen {allg}
birine el kaldırmak {fi} vergreifen {v}
birine engel olmak {allg} jemandem im Wege stehen {allg}
birine fena halde çıkışmak {allg} jemandem eine Szene machen {allg}
birine fırça çekmek {allg} jemandem den Kopf waschen {allg}
birine gem vurmak {allg} jemanden an die Kandare nehmen {allg}
birine göre bir {allg} jemandem etwas liegen {allg}
birine görüşlerini açıklamak {allg} jemandem seinen Standpunkt klarmachen {allg}
birine göz işareti yapmak {allg} jemandem schöne Augen machen {allg}
birine göz koymak {allg} ein Auge auf jemanden werfen {allg}
birine hakaret etmek {fi} verziehen {v}
birine hakaret etmek {v} verschandeln {v}
birine hakaret etmek {v} [hek]verzerren {v}
birine hakaret etmek {v} verunzieren {v}
birine hakaret etmek {fi} verunstalten {v}
birine hakaret etmek {v} [dilb]verschimpfieren (veraltet) {v}
birine hakikati bütün çıplaklığıyla anlatmak {allg} jemandem reinen Wein einschenken {allg}
birine hayran kalmak {allg} für jemanden schwärmen {allg}
birine hediyeler vererek fayda sağlamak {allg} jemanden schmieren {allg}
birine hor bakmak {allg} jemanden von der Seite ansehen {allg}
birine içini dökmek {fi} auspacken {v}
birine içini dökmek {allg} jemandem sein Herz ausschütten {allg}
birine ilgi duymak {allg} für jemanden viel empfinden {allg}
birine ilgi duymamak {allg} für jemanden nichts empfinden {allg}
birine iyi yakışmak {allg} jemandem gut stehen {allg}
birine iyilik borcunu ödemek {allg} erkenntlich zeigen {allg}
birine karaşı acımasız davranmak {allg} hart sein gegen jdn {allg}
birine karşı ayıbetmek {allg} jemandem auf den Schlips treten {allg}
birine karşı dayanmak {allg} jemandem die Stirn bieten {allg}
birine karşı gelmek {allg} jemandem die Zähne zeigen {allg}
birine karşı göğüs germek {allg} jemandem die Stirn bieten {allg}
birine karşı iyi duygular beslemek {allg} für jemanden viel empfinden {allg}
birine kaş göz yapmak {allg} jemandem schöne Augen machen {allg}
birine kıymet vermemek {allg} auf jemanden pfeifen {allg}
birine kızma {i} der Ärger {m}
birine maddi veya manevi olarak borçlu olmak {allg} bei jemandem in der Kreide stehen {allg}
birine minnettar olmak {allg} zu Dank verpflichtet sein {allg}
birine Nisan bir şakası yapmak {allg} jemanden in den April schicken {allg}
birine parasal olarak yardımcı olmak {fi} jemandem unter die Arme greifen {v}
birine rahat ve huzur vermemek {allg} in Atem halten {allg}
birine rüşvet vermek {allg} jemanden schmieren {allg}
birine sataşmak {allg} gegen jemanden vom Leder ziehen {allg}
birine sempatisi ve sevgisi olmak {allg} auf jemanden gut zu sprechen sein {allg}
birine seslenmek {fi} an jemanden appellieren {v}