TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
veya {a} beziehungsweise {a}
veya {bağ} oder {konj}
veya {adv} respektive {adv}
veyahut {adv} respektive {adv}
veyahut da {allg} oder auch {allg}
Indirekte Treffer
8. veya 9. sınıf öğrencisi {i} der Tertianer {m}
açık veya üstü kapalı sağlama {allg} ausdrückliche oder stillschweigende Gewährleistung {allg}
açık veya üstü kapalı teminat {allg} ausdrückliche oder stillschweigende Gewährleistung {allg}
açılır kapanır koltuk veya sandalye {i} der Liegestuhl {m}
açmak veya kapatmak için çabalamak {itr} nesteln {itr}
adale veya organ yırtılması {i} [hek]die Ruptur {f}
adelelerde veya sinirlerdeki ağrılar {allg} Gliederschmerzen pl {allg}
adelelerde veya sinirlerdeki ağrılar {ç} die Gliederschmerzen {pl}
adı bilinmeyen veya söylenmek istenmeyen kişi için kullanılan bilinmezlik {allg} [mat]x {allg}
aile içi veya çok yakın akrabalarla cinsel ilişki {i} die Blutschande {f}
akciğerde hava veya gaz toplanması {i} [hek]das Lungenemphysem {n}
alacakların devredilmesi veya satılması {i} [tic]das Factoring {n}
alıcı veya tüketici grubu {i} [tic]die Abnehmergruppe {f}
alkollü veya alkolsüz olarak pazarlanan güzel kokulu sıvı {i} das Eau de Toilette {n}
altın veya gümüş kaplamak {v} doublieren {v}
altın veya gümüş külçe {i} der Barren {m}
anatomik çukurluk veya boşluk {i} [anat]der Sinus {m}
anne veya baba {i} der Elternteil {m}
anne veya babadan biri {i} der Elternteil {m}
anneanne veya babaanne {i} die Oma {f}
aşağılayıcı söz veya davranış {i} der Schimpf {m}
aslına uygun olarak yeniden inşa veya onarma {i} die Restauration {f}
atın eyerini veya semerini almak {fi} absatteln {v}
atom veya biyolojik içerikli kimyasal silahlar {i} [ask]die ABC-Kampfmittel {f}
aynı grup veya meslekten insanlar topluluğu {i} [ask]das Korps {n}
bağırıp çağırarak veya küfrederek rahatlamak {fi} ablassen {v}
bakteri veya canlıların çoğalmasına uygun ortam {i} der Nährboden {m}
bakterileri öldüren veya üremesine engel olan maddeler {a} bakterizid {a}
başka birisinin veya bir şeyin yerine geçebilen kişi veya şey {i} das Surrogat {n}
başka ırklara karşı duyulan kin veya nefret {i} der Rassenhass {m}
belirli bir özelliği veya yaşama biçimini sergileyen resim türü {i} das Sittenbild {n}
belirli kurallar dahilinde yaşayan dini veya siyasi topluluk {i} der Orden {m}
beş ses veya beş çalgı için yazılmış müzik parçası {i} [müz]das Quintett {n}
biçimsiz veya çok çirkin biçimli {i} die Missgestalt {f}
bileti otobüste veya trende almak {allg} eine Fahrkarte nachlösen {allg}
bina inşaatının tamamlanmasını kutlamak amacıyla çatıya dikilen süslü ağaç veya direk {i} der Richtbaum {m}
bir başka bitki veya ağaç üzerinde yetişen bitki {i} [bitk]die Überpflanze {f}
bir bilim dalının veya bir kişinin hayatını inceleyen eser {i} die Monografie {f}
bir dağa veya duvara tırmanmada direk çıkış {i} die Direttissima {f}
bir etkinliğin veya bir işin hazırlığının yoğun düzeyde yürümesi {allg} etwas läuft auf Hochtouren {allg}
bir filmin veya yayının içinde göstermek {fi} [sin]einblenden {v}
bir filmin veya yayının içinde göstermek (örneğin jeneriği) {fi} einblenden {v}
bir gazete veya derginin kapağı {i} die Titelseite {f}
bir il veya ilçeye bağlı olmayan {s} kreisfrei {adj}
bir ittifaka veya bloğa girmemiş ülke {s} blockfrei {adj}
bir kuruluşu veya oluşumu yok etmek {v} zerschlagen {v}
bir olaya veya oluşuma öncülük eden kişi veya yer {i} der Pilot {m}
bir organ veya vücut kısmının bir bölümünün veya tamamının çıkarılması {i} die Resektion {f}
bir organın veya organ parçasının düşmesi veya sarkması {i} der Prolaps {m}
bir şey veya birisi hakkında tam veriler {allg} genaue Angaben {allg}
bir şeyi açmaya veya kapatmaya çalışmak {allg} an etw nesteln {allg}
bir şeyi büyü veya sihir ile elde etmek {fi} zaubern {v}
bir şeyi taşırken veya kaldırırken kendine zarar vermek {allg} überheben {allg}
bir şeyin değeri veya fiyatı ilgili mesele {i} die Kostenfrage {f}
bir şeyin sırasını veya yerini değiştirmek {v} permutieren {v}
bir şeyin yüzeyine resim veya desen basmak {allg} auf prägen {allg}
bir skalada okunan matematiksel veya fiziksel büyüklük {i} [mat]der Skalar {m}
bir ven damarının tamamının veya bir kısmının cerrahi yolla alınması {i} die Phlebektomie {f}
bireylerin veya grupların düzenli biçimde yönlendirilmesi {i} die Menschenführung {f}
birine maddi veya manevi olarak borçlu olmak {allg} bei jemandem in der Kreide stehen {allg}
birinin yüzüne gülerek veya yaltaklanarak bir şeyi elde etmek {fi} abschmeicheln {v}
birisi veya bir şey hakkında bilgi edinmek {allg} Aufschluss erhalten {allg}
birisi veya bir şey hakkında bilgi toplamak {allg} Aufschluss verschaffen {allg}
birisinden veya bir şeyden nefret etmek {allg} Abscheu haben (vor etw/jdm) {allg}
birisine veya bir olaya özel basılan para {i} die Gedächtnismünze {f}
birisine veya bir şeye bağlı olmak {allg} angewiesen sein auf {allg}
birisine veya bir şeye karşı savaşmak {v} angehen {v}
birisine veya bir şeye muhtaç olmak {allg} angewiesen sein auf {allg}
birisine veya bir şeye takılmak {fi} anulken {v}
birisini veya bir şeyi çekememek {allg} abhoh sein {allg}
birisini veya bir şeyi gözleriyle araştırmak {fi} ausspähen {v}
birisini vurarak yaralamak veya öldürmek {allg} jdn niederschießen {allg}
birisiyle veya bir şeyle alay etmek {fi} anulken {v}
birisiyle veya bir şeyle kafa bulmak {fi} anulken {v}
bitki veya hayvanlara zararlı canlı organizmaları öldüren kimyasal madde {i} das Pestizid {n}
bıçkı veya testereyle kesmek {fi} absägen {v}
böbrek veya safra kesesinden ameliyatla taş alma {i} [hek]die Lithotomie {f}
bomba etkisi yaratan kitap veya film {i} der Knüller {m}
borudan geçen gaz veya sıvının yoğunlugunu ayarlayan düzenek {i} [tek]die Drossel {f}
bugün veya yarın {allg} heute oder morgen {allg}