TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
birisi {adv} jemand {adv}
birisi aleyhinde karar vermek {allg} entscheiden {allg}
birisi aleyhine dava açmak {allg} [huk]gegen jdn klagen {allg}
birisi hakkında bilgi vermek {allg} Aufschluss geben {allg}
birisi hakkında çok kötü konuşmak {allg} keinen guten Faden an jdm lassen {allg}
birisi hakkında dedikodu yapmak {v} beschwatzen {v}
birisi hakkında iyi konuşmak {allg} Gutes sprechen {allg}
birisi hakkında kötü şeyler söylemek {allg} nachsagen {allg}
birisi için ağlamak {v} beweinen {v}
birisi için ağlamak {allg} um jdn weinen {allg}
birisi için dua etmek {allg} [din]für jdn beten {allg}
birisi için yaşamak {itr} Leben {itr}
birisi için yazmak {fi} andichten {v}
birisi ile arkadaş olmak {allg} zugesellen {allg}
birisi ile aynı başarıyı elde etmek {allg} es jdm gleichtun {allg}
birisi ile aynı ilkeleri paylaşmak {allg} identifizieren {allg}
birisi ile baş edebilmek {allg} gewachsen sein {allg}
birisi ile bir araya gelmek {allg} mit jdm zusammenkommen {allg}
birisi ile dalga geçmek {v} foppen {v}
birisi ile dövüşmek {allg} herumschlagen {allg}
birisi ile evlenmek {allg} jdn heiraten {allg}
birisi ile evlenmeye razı olmak {allg} sein Jawort geben {allg}
birisi ile ilgilenmek {allg} um jdn kümmern {allg}
birisi ile ilişki kurmaktan kaçınmak {allg} zurückziehen {allg}
birisi ile ilişkisini sona erdirmek {allg} mit jdm Schluss machen {allg}
birisi ile kavga etmek {allg} gegenseitig keilen {allg}
birisi ile kavgaya girişmek {allg} mit jdm in Streit geraten {allg}
birisi ile oynamak {allg} mit jdm spielen {allg}
birisi ile samimi olmak {v} duzen {v}
birisi ile senli benli olmak {allg} mit jdm auf du und du stehen {allg}
birisi lehinde karar vermek {allg} entscheiden {allg}
birisi lehine oy kullanmak {allg} für jdn stimmen {allg}
birisi sizi soruyor {allg} jemand fragt nach Ihnen {allg}
birisi üzerinde saygı uyandırmak {allg} Respekt einflößen {allg}
birisi veya bir şey hakkında bilgi edinmek {allg} Aufschluss erhalten {allg}
birisi veya bir şey hakkında bilgi toplamak {allg} Aufschluss verschaffen {allg}
birisin doğup büyüdüğü yer {i} die Heimat {f}
birisinden ayrılmak {fi} lossagen {v}
birisinden ayrılmak {allg} scheiden {allg}
birisinden ayrılmak {allg} unterscheiden {allg}
birisinden bir şey almak {allg} abzwicken {allg}
birisinden bir şey beklemek {allg} zutrauen {allg}
birisinden bir şey çalmak {v} beklauen {v}
birisinden bir şey çalmak {v} bemausen {v}
birisinden bir şey çalmak {v} bestehlen {v}
birisinden bir şey dilemek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şey dilenmek {fi} anbetteln (um) {v}
birisinden bir şey istemek {allg} bei jdm um etw ansuchen {allg}
birisinden bir şey istemek {allg} abverlangen {allg}
birisinden bir şey istirham etmek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şey koparmak {fi} abknöpfen {v}
birisinden bir şey koparmak {allg} abjagen {allg}
birisinden bir şey koparmak {allg} abzwicken {allg}
birisinden bir şey öğrenmek {allg} absehen {allg}
birisinden bir şey rica etmek {allg} bei jdm um etw ansuchen {allg}
birisinden bir şey rica etmek {allg} jdn um etw ansprechen {allg}
birisinden bir şey rica etmek {allg} jdn um etw bitten {allg}
birisinden bir şey talep etmek {fi} abfordern {v}
birisinden bir şey talep etmek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şey talep etmek {allg} bei jdm um etw ansuchen {allg}
birisinden bir şeyi esirgemek {allg} versagen {allg}
birisinden bir şeyi istemek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şeyi rica etmek {fi} Ansuchen {v}
birisinden bir şeyi rica etmek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şeyi zorla almak {allg} entringen {allg}
birisinden bir şeyin intikamını almak {allg} jdn etw rächen {allg}
birisinden çok hoşlanmak {fi} lieb haben {v}
birisinden dolayı utanç duymak {allg} schämen müssen {allg}
birisinden haber almak {allg} von jdm hören {allg}
birisinden hesap sormak {fi} vorknüpfen {v}
birisinden hesap sormak {allg} von jdm Rechenschaft verlangen {allg}
birisinden hoşlanmak {allg} auf jdn stehen {allg}
birisinden hoşlanmak {v} gustieren {v}
birisinden hoşlanmak {allg} geneigt sein {allg}
birisinden hoşlanmak {allg} zugeneigt sein {allg}
birisinden hoşlanmak {allg} jdn lieben {allg}
birisinden hoşlanmamak {allg} gegen jdn haben {allg}
birisinden hoşlanmamak {allg} abgeneigt sein {allg}
birisinden intikam almak {allg} an jdm Rache nehmen {allg}
birisinden kaçmak {allg} entlaufen {allg}
Indirekte Treffer
bir şey veya birisi hakkında tam veriler {allg} genaue Angaben {allg}
birine birisi için ricada bulunmak {allg} ins Zeug legen {allg}
birine birisi için ricada bulunmak {allg} ein gutes Wort für jemanden einlegen {allg}
birisi aleyhinde karar vermek {allg} entscheiden {allg}
birisi aleyhine dava açmak {allg} [huk]gegen jdn klagen {allg}
birisi hakkında bilgi vermek {allg} Aufschluss geben {allg}
birisi hakkında çok kötü konuşmak {allg} keinen guten Faden an jdm lassen {allg}
birisi hakkında dedikodu yapmak {v} beschwatzen {v}
birisi hakkında iyi konuşmak {allg} Gutes sprechen {allg}
birisi hakkında kötü şeyler söylemek {allg} nachsagen {allg}
birisi için ağlamak {allg} um jdn weinen {allg}
birisi için ağlamak {v} beweinen {v}
birisi için dua etmek {allg} [din]für jdn beten {allg}
birisi için yaşamak {itr} Leben {itr}
birisi için yazmak {fi} andichten {v}
birisi ile arkadaş olmak {allg} zugesellen {allg}
birisi ile aynı başarıyı elde etmek {allg} es jdm gleichtun {allg}
birisi ile aynı ilkeleri paylaşmak {allg} identifizieren {allg}
birisi ile baş edebilmek {allg} gewachsen sein {allg}
birisi ile bir araya gelmek {allg} mit jdm zusammenkommen {allg}
birisi ile dalga geçmek {v} foppen {v}
birisi ile dövüşmek {allg} herumschlagen {allg}
birisi ile evlenmek {allg} jdn heiraten {allg}
birisi ile evlenmeye razı olmak {allg} sein Jawort geben {allg}
birisi ile ilgilenmek {allg} um jdn kümmern {allg}
birisi ile ilişki kurmaktan kaçınmak {allg} zurückziehen {allg}
birisi ile ilişkisini sona erdirmek {allg} mit jdm Schluss machen {allg}
birisi ile kavga etmek {allg} gegenseitig keilen {allg}
birisi ile kavgaya girişmek {allg} mit jdm in Streit geraten {allg}
birisi ile oynamak {allg} mit jdm spielen {allg}
birisi ile samimi olmak {v} duzen {v}
birisi ile senli benli olmak {allg} mit jdm auf du und du stehen {allg}
birisi lehinde karar vermek {allg} entscheiden {allg}
birisi lehine oy kullanmak {allg} für jdn stimmen {allg}
birisi sizi soruyor {allg} jemand fragt nach Ihnen {allg}
birisi üzerinde saygı uyandırmak {allg} Respekt einflößen {allg}
birisi veya bir şey hakkında bilgi edinmek {allg} Aufschluss erhalten {allg}
birisi veya bir şey hakkında bilgi toplamak {allg} Aufschluss verschaffen {allg}
çok hırslı birisi gibi {s} streberhaft {adj}
en önemli karakterlerden birisi {i} [tiy]die Hauptfigur {f}
giyime kuşama önem vermeyen birisi {s} hemdsärmelig {adj}
herhangi birisi {allg} irgend jemand {allg}
herhangi birisi {adv} ingendeiner {adv}
iyi birisi {allg} feiner Kerl {allg}
kendini başka birisi için telef etmek {fi} abhärmen {v}
kendini birisi ile özdeşleştirme {i} die Identifizierung {f}
kendini birisi ile özdeşleştirmek {allg} identifizieren {allg}
keskin kulaklı birisi {s} hellhörig {adj}
kötü birisi olarak tanıtmak {v} verteufeln {v}
ölen birisi hakkında yazılan yazı {i} der Nekrolog {m}
ünlü birisi {i} die Gestalt {f}