DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
jdn abblitzen lassen {allg} baştan savmak {allg}
jdn abblitzen lassen {allg} birisinin arkadaşlık teklifini reddetmek {allg}
jdn abblitzen lassen {allg} geri çevirmek {allg}
jdn abblitzen lassen {allg} reddetmek {allg}
jdn abhängen {allg} birisini atlatmak {allg}
jdn abweisen {allg} birisini başından savmak {allg}
jdn ächten {allg} aforoz etmek {allg}
jdn ächten {allg} birisini dışlamak {allg}
jdn als Kandidaten aufstellen {allg} birisini aday gösterme {allg}
jdn am Gängelband haben {allg} birisini idare etmek {allg}
jdn an den Pranger stellen {allg} birisini elaleme rezil etmek {allg}
jdn an der Stimme erkennen {allg} birisini sesinden tanımak {allg}
jdn an die Luft setzen {allg} kapı dışarı etmek {allg}
jdn an die Wand drücken {allg} birisini köşeye sıkıştırmak {allg}
jdn an die Wand drücken {allg} zor durumda bırakmak {allg}
jdn an etw erinnern {allg} birisine bir şeyi hatırlatmak {allg}
jdn an jdn verkuppeln {allg} arabuluculuk etmek {allg}
jdn an jdn verkuppeln {allg} çöpçatanlık etmek {allg}
jdn an jdn verkuppeln {allg} pezevenklik etmek {allg}
jdn an sich ziehen {allg} birisini kendine çekmek {allg}
jdn anbrüllen {allg} birisine bağırıp çağırmak {allg}
jdn anbrüllen {allg} hiddetle bağırmak {allg}
jdn angehen {allg} birisinin üzerine yürümek {allg}
jdn angreifen {allg} birisine saldırmak {allg}
jdn anlügen {allg} birisine yalan söylemek {allg}
jdn anmachen {allg} birisine asılmak {allg}
jdn anmachen {allg} birisini etkilemeye çalışmak {allg}
jdn anreden {allg} birisine hitap etmek {allg}
jdn anreden {allg} seslenmek {allg}
jdn ansehen {allg} birisine bakmak {allg}
jdn ansprechen {allg} birisinin hoşuna gitmek {allg}
jdn anziehen {allg} birisini çekmek {allg}
jdn anziehen {allg} birisini cezbetmek {allg}
jdn auf Arm nehmen {allg} birisiyle alay etmek {allg}
jdn auf Arm nehmen {allg} birisiyle dalga geçmek {allg}
jdn auf Arm nehmen {allg} birisiyle kafa bulmak {allg}
jdn auf die Folter spannen {allg} birisini meraktan çatlatmak {allg}
jdn auf die Folter spannen {allg} işkenceye tabi tutmak {allg}
jdn auf eine Idee bringen {allg} akıl vermek {allg}
jdn auf eine Idee bringen {allg} birisine bir fikir vermek {allg}
jdn auf etw aufmerksam machen {allg} birisinin dikkatini çekmek {allg}
jdn auf etw hinweisen {allg} birisinin dikkatini çekmek {allg}
jdn auf Herz und Nieren prüfen {allg} sağlam olup olmadığını kontrol etmek {allg}
jdn auf Probe einstellen {allg} birisini denemek üzere işe almak {allg}
jdn aufgreifen {allg} birisini yakalamak {allg}
jdn aufs Glatteis führen {allg} birisini kandırmak {allg}
jdn aufs Glatteis führen {allg} yalanını yutturmak {allg}
jdn aufschrecken {allg} birisini korkutmak {allg}
jdn aufwühlen {allg} birisini heyecanlandırmak {allg}
jdn aus dem Konzept bringen {allg} birisini şaşkına çevirmek {allg}
jdn aus dem Konzept bringen {allg} birisinin dikkatini dağıtmak {allg}
jdn aus dem Sattel heben {allg} birini işinden etmek {allg}
jdn aus dem Sattel heben {allg} birisinin ayağını kaydırmak {allg}
jdn aushalten {allg} birisine bakmak {allg}
jdn auslachen {allg} birisiyle alay etmek {allg}
jdn ausstechen {v} birisini işinden etmek {fi}
jdn ausstechen {v} birisinin ayağını kaydırmak {fi}
jdn auszahlen {allg} hakkını vermek {allg}
jdn bedauern {allg} birisine üzülmek {allg}
jdn bedienen {allg} birisine hizmet etmek {allg}
jdn begeistern {allg} birisini etkilemek {allg}
jdn behindern {allg} birisini engellemek {allg}
jdn bei der Stange halten {allg} birisini amacına ulaşması için desteklemek {allg}
jdn bei jdm anschwärzen {allg} birisini birisine kötülemek {allg}
jdn belohnen {allg} birisini ödüllendirmek {allg}
jdn bemühen {allg} birisine zahmet vermek {allg}
jdn bemuttern {allg} birisine annelik yapmak {allg}
jdn benachteiligen {allg} birisine zarar vermek {allg}
jdn berauben {allg} birisini soymak {allg}
jdn berücksichtigen {allg} birisine değer vermek {allg}
jdn beschuldigen {allg} birisini suçlamak {allg}
jdn beschwören {allg} birisine yakarmak {allg}
jdn besuchen {allg} birisini ziyaret etmek {allg}
jdn bilden {allg} birisini eğitmek {allg}
jdn dazu bringen etw zu tun {allg} birisine bir şeyi yaptırmak {allg}
jdn der Justiz übergeben {allg} birisini adalete teslim etmek {allg}
jdn des Landes verweisen {allg} birisini sınırdışı etmek {allg}
jdn diffamieren {allg} birisine iftira atmak {allg}
jdn dingfest machen {allg} birisini tutuklamak {allg}
jdn durch den Kakao ziehen {allg} birisini alaylı bir şekilde kötülemek {allg}