DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
für {a} göre {a}
für {prp} için {öt}
für {a} Leh {a}
für {prp} lehine {öt}
für {a} mahsus {a}
für {a} mukabilinde {a}
für {a} oranla {a}
für {a} özgü {a}
für {prp} taraftar {öt}
für {a} uğruna {a}
für {a} uğrunda {a}
für {a} yerine {a}
für acht Personen {allg} sekiz kişilik {allg}
für alle Fälle {allg} ne olursa olsun {allg}
für alle Zeit {allg} daima {allg}
für alle Zeit {allg} ebediyen {allg}
für alle Zeit {allg} hiç durmadan {allg}
für alle Zeiten {allg} ebediyen {allg}
für Augenblick {allg} [Naut.]şimdilik {allg}
für Bankrott erklären {allg} [Handel]iflasa karar vermek {allg}
für Bankrott erklären {allg} [Handel]iflasını açıklamak {allg}
für Butterbrot {allg} karın tokluğuna {allg}
für Damen {allg} kadınlara ait {allg}
für Damen {allg} kadınlara mahsus {allg}
für Damen {allg} kadınlara özel {allg}
für den eigenen Gebrauch {allg} özel kullanım için {allg}
für den Eigenverbrauch {allg} kişisel tüketim için {allg}
für den Eigenverbrauch {allg} özel tüketim için {allg}
für den Eigenverbrauch {allg} öztüketim için {allg}
für den Handel geeignet {allg} [Handel]ticareti yapılabilir {allg}
für den Notfall {allg} her ihtimale karşı {allg}
für dich {allg} senin hatırın için {allg}
für dich {allg} senin için {allg}
für die Akten {allg} dosya için {allg}
für die Akten {allg} evrak için {allg}
für die Katz {allg} boş yere {allg}
für die Katz {allg} boşa {allg}
für die Katz {allg} boşuna {allg}
für die volle Laufzeit {allg} sürenin toplamı için {allg}
für dieses Mal {allg} bu kerelik {allg}
für dieses Mal {allg} bu seferlik {allg}
für eigene Interessen instrumentalisieren {allg} [Redw.]kendi çıkarları için kullanmak {allg}
das für ein Lumpengeld {n} yok pahasına {i}
für ein Stück Brot arbeiten {allg} karın tokluğuna çalışmak {allg}
für eine Krankheit prädisponiert sein {allg} [Med.]bir hastalığa yatkın olmak {allg}
für eine Sache leben {itr} bir şeye kendini adamak {itr}
für einen Apfel und ein Ei {allg} çok çok ucuz {allg}
für einen Apfel und ein Ei {allg} sudan ucuz {allg}
für einen Mangel haften {allg} bir kusurdan sorumlu olmak {allg}
für einen Pappenstiel bekommen {v} yok pahasına almak {fi}
für einige Zeit {allg} bir süre için {allg}
für erklären {allg} [Jur.]hükümsüz kılmak {allg}
für etw aufkommen {allg} bir şeyin sorumluluğunu üstlenmek {allg}
für etw gelten {v} addedilmek {fi}
für etw gelten {v} sayılmak {fi}
für etw geradestehen {allg} bir şeyin sorumluluğuna katlanmak {allg}
für etw geradestehen {allg} zorluklarını üstlenmek {allg}
für etw plädieren {allg} [Jur.]bir şeyin lehinde konuşmak {allg}
für etw sammeln {allg} bir kuruluş için yardım toplamak {allg}
für etw sorgen {allg} bir şey için çaba göstermek {allg}
für etw vorsorgen {allg} bir şey için önceden gerekli tedbirleri almak {allg}
für etwas grade stehen {allg} sorumluluğu üstüne almak {allg}
für etwas schwärmen {allg} bir şeye bayılmak {allg}
für etwas schwärmen {allg} bir şeye hayran kalmak {allg}
für etwas wie geschaffen sein {allg} bir için biçilmiş kaftan olmak {allg}
für fällig erklären {allg} sürenin dolduğunu beyan etmek {allg}
für Geld {allg} para için {allg}
für Geld {allg} para karşılığında {allg}
für gewöhnlich {allg} genellikle {allg}
für gut befinden {v} iyi bulmak {fi}
für gut befinden {v} uygun görmek {fi}
für gut halten {allg} olur vermek {allg}
für gut halten {allg} uygun görmek {allg}
für Herren bestimmter Raum {allg} selamlık {allg}
für heute genug {allg} bugünlük yeter {allg}
für immer {allg} daima {allg}
für immer {allg} ebediyen {allg}
für immer {allg} sonsuza dek {allg}
für immer {allg} sürekli {allg}
für immer {allg} temelli {allg}