TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
birinin adını kötüye çıkarmak {s*be} [Redw.]ein schlechtes Licht auf jemanden werfen {s*be}
birinin ağına düşmek {fi} jemandem ins Netz gehen {v}
birinin ağzına göre laf etmek {allg} jemandem nach dem Munde reden {allg}
birinin ağzından lafını alıp sürdürmek {allg} jemandem das Wort aus dem Munde nehmen {allg}
birinin ağzını sulandırmak {allg} jemandem den Mund wässerig machen {allg}
birinin aklına gelmek {allg} jemandem in den Sinn kommen {allg}
birinin aklını çelmek {fi} jemandem den Kopf verdrehen {v}
birinin aklını çelmek {allg} jemandem einen Floh ins Ohr setzen {allg}
birinin aklını karıştırmak {allg} jemanden aus dem Konzept bringen {allg}
birinin aleyhine dava açmak {fi} [huk]anklagen {v}
birinin anasından emdiği sütü burnundan getirmek {allg} jemandem die Hölle heiß machen {allg}
birinin anlayacağı dilde konuşmak {allg} andere Saiten aufziehen {allg}
birinin arabasında yolculuk imkanı {i} die Mitfahrgelegenheit {f}
birinin arkasına gizlenmek {allg} hinter jemandem stecken {allg}
birinin arkasından ağlamamak {allg} jemandem keine Träne nachweinen {allg}
birinin arkasından gözyaşı dökmemek {allg} jemandem keine Träne nachweinen {allg}
birinin asabını bozmak {fi} jemandem auf die Nerven gehen {v}
birinin ayağını yere bastırmak {allg} jemandem den Wind aus den Segeln nehmen {allg}
birinin ayıbını yüzüne vurmak {allg} jemandem etwas auf den Kopf zusagen {allg}
birinin başını belaya sokmak {allg} jemandem einen Strick drehen {allg}
birinin başının etini yemek {allg} jemandem mit etwas in den Ohren liegen {allg}
birinin bir dediğini iki etmemek {allg} jemanden auf Händen tragen {allg}
birinin boynuna yük olmak {allg} jemandem auf der Tasche liegen {allg}
birinin boynuna yük olmak {allg} jemanden oder etwas auf dem Hals haben {allg}
birinin canını sıkmak {v} langweilen {v}
birinin cesaretini kırmak {allg} jemandem den Wind aus den Segeln nehmen {allg}
birinin dediklerini yapmak {allg} nach jemandes Pfeife tanzen {allg}
birinin dediklerini yerine getirmek {allg} nach jemandes Pfeife tanzen {allg}
birinin dengesini bozmak {allg} jemanden aus dem Gleichgewicht bringen {allg}
birinin dikkatini dağıtmak {allg} jemanden aus dem Gleichgewicht bringen {allg}
birinin düşündüğü gibi konuşmak {allg} jemandem aus der Seele sprechen {allg}
birinin eline bakmak {allg} jemandem auf der Tasche liegen {allg}
birinin eline su dökememek {allg} jemandem nicht das Wasser reichen können {allg}
birinin elini sıkmak {allg} die Hand schütteln {allg}
birinin emrine girmek {allg} unterordnen {allg}
birinin eşeğini yokuşa sürmek {allg} jemandem Steine in den Weg legen {allg}
birinin geçimini sağlamak {allg} nach jemandem sehen {allg}
birinin gönlünü yapmak {allg} bei jemandem gut Wetter machen {allg}
birinin görevine derhal son verdirmek {allg} jemanden mit Schimpf und Schande fortjagen {allg}
birinin gözlerini açmak {allg} jemandem die Augen öffnen {allg}
birinin gözünde olmak {allg} bei jemandem einen Stein im Brett haben {allg}
birinin gözünden düşmek {allg} bei jemandem unten durch sein {allg}
birinin gözünü boyamak {allg} jemandem Sand in die Augen streuen {allg}
birinin hakkından gelmek {allg} mit jemandem fertig werden {allg}
birinin hakkını reddetmek {allg} streitig machen {allg}
birinin hasreti {allg} jemandes Schwarm {allg}
birinin hatalarını yüzüne vurmak {allg} jemandem den Spiegel vorhalten {allg}
birinin hatasına göz yummak {allg} jemandem etwas durchgehen lassen {allg}
birinin hayatına kastetmek {allg} nach dem Leben trachten {allg}
birinin hayatını cehenneme çevirmek {allg} jemandem das Leben zur Hölle machen {allg}
birinin hayatını söndürmek {allg} jemandem das Rückgrat brechen {allg}
birinin hayatını tehlikeye atmak {allg} das Wasser abgraben {allg}
birinin her zaman oturduğu yer {i} der Stammplatz {m}
birinin huzurunu kaçırmak {allg} jemanden schwach machen {allg}
birinin içi ferahladı {allg} jemandem fällt ein Stein vom Herzen {allg}
birinin ilerlemesine yardım etmek {allg} jemandem auf die Sprünge helfen {allg}
birinin işlerine engel olmak {allg} jemandem in die Quere kommen {allg}
birinin işlerini altüst etmek {allg} jemandem einen Strich durch die Rechnung machen {allg}
birinin iştahını kabartmak {allg} jemandem den Mund wässerig machen {allg}
birinin izinden gitmek {allg} in jemandes Fußstapfen treten {allg}
birinin izne gittiği yerdeki adresi {i} die Urlaubsanschrift {f}
birinin kafasını kesmek {v} köpfen {v}
birinin kafasını şişirmek {allg} jemanden schwach machen {allg}
birinin kılına bile dokunmamak {allg} jemandem kein Haar krümmen {allg}
birinin malı olmak {fi} angehören {v}
birinin moralini bozmak {allg} jemandem auf den Fuß treten {allg}
birinin mukavemetini kırmak {allg} jemanden mürbe machen {allg}
birinin nabzına bakmak {allg} jemandem auf den Zahn fühlen {allg}
birinin olduğunu sanmak {allg} auf jemanden tippen {allg}
birinin önünden çekilmek {allg} jemandem aus dem Wege gehen {allg}
birinin önünden kaçmak {allg} jemandem aus dem Wege gehen {allg}
birinin onuruna top atışı yaparak selama durmaa {i} die Ehrensalve {f}
birinin öyle ya da böyle olması beni ilgilendirmez {allg} jemand kann mir den Buckel runterrutschen {allg}
birinin özelliklerini almak {v} erben {v}
birinin özlemi {allg} jemandes Schwarm {allg}
birinin planını suya düşürmek {allg} jemandem einen Strich durch die Rechnung machen {allg}
birinin sağ kolu olmak {allg} jemandes rechte Hand sein {allg}
birinin sevgisini kalbinde taşımak {allg} jemanden ins Herz schließen {allg}
birinin sinirlerine dokunmak {fi} jemandem auf die Nerven gehen {v}
birinin sinirlerine dokunmak {allg} [Redw.]jmdm wider den Strich gehen {allg}
Indirekte Treffer
birinin başına kahya kesilmek {allg} bevormunden {allg}
aileden birinin ölmesi {i} der Trauerfall {m}
artık birinin adını bile anmak istememek {allg} von jemandem nichts wissen wollen {allg}
bezel organlardan birinin aşırı salgısı {i} die Hypersekretion {f}
birinin adını kötüye çıkarmak {s*be} [Redw.]ein schlechtes Licht auf jemanden werfen {s*be}
birinin ağına düşmek {fi} jemandem ins Netz gehen {v}
birinin ağzına göre laf etmek {allg} jemandem nach dem Munde reden {allg}
birinin ağzından lafını alıp sürdürmek {allg} jemandem das Wort aus dem Munde nehmen {allg}
birinin ağzını sulandırmak {allg} jemandem den Mund wässerig machen {allg}
birinin aklına gelmek {allg} jemandem in den Sinn kommen {allg}
birinin aklını çelmek {allg} jemandem einen Floh ins Ohr setzen {allg}
birinin aklını çelmek {fi} jemandem den Kopf verdrehen {v}
birinin aklını karıştırmak {allg} jemanden aus dem Konzept bringen {allg}
birinin aleyhine dava açmak {fi} [huk]anklagen {v}
birinin anasından emdiği sütü burnundan getirmek {allg} jemandem die Hölle heiß machen {allg}
birinin anlayacağı dilde konuşmak {allg} andere Saiten aufziehen {allg}
birinin arabasında yolculuk imkanı {i} die Mitfahrgelegenheit {f}
birinin arkasına gizlenmek {allg} hinter jemandem stecken {allg}
birinin arkasından ağlamamak {allg} jemandem keine Träne nachweinen {allg}
birinin arkasından gözyaşı dökmemek {allg} jemandem keine Träne nachweinen {allg}
birinin asabını bozmak {fi} jemandem auf die Nerven gehen {v}
birinin ayağını yere bastırmak {allg} jemandem den Wind aus den Segeln nehmen {allg}
birinin ayıbını yüzüne vurmak {allg} jemandem etwas auf den Kopf zusagen {allg}
birinin başını belaya sokmak {allg} jemandem einen Strick drehen {allg}
birinin başının etini yemek {allg} jemandem mit etwas in den Ohren liegen {allg}
birinin bir dediğini iki etmemek {allg} jemanden auf Händen tragen {allg}
birinin boynuna yük olmak {allg} jemandem auf der Tasche liegen {allg}
birinin boynuna yük olmak {allg} jemanden oder etwas auf dem Hals haben {allg}
birinin canını sıkmak {v} langweilen {v}
birinin cesaretini kırmak {allg} jemandem den Wind aus den Segeln nehmen {allg}
birinin dediklerini yapmak {allg} nach jemandes Pfeife tanzen {allg}
birinin dediklerini yerine getirmek {allg} nach jemandes Pfeife tanzen {allg}
birinin dengesini bozmak {allg} jemanden aus dem Gleichgewicht bringen {allg}
birinin dikkatini dağıtmak {allg} jemanden aus dem Gleichgewicht bringen {allg}
birinin düşündüğü gibi konuşmak {allg} jemandem aus der Seele sprechen {allg}
birinin eline bakmak {allg} jemandem auf der Tasche liegen {allg}
birinin eline su dökememek {allg} jemandem nicht das Wasser reichen können {allg}
birinin elini sıkmak {allg} die Hand schütteln {allg}
birinin emrine girmek {allg} unterordnen {allg}
birinin eşeğini yokuşa sürmek {allg} jemandem Steine in den Weg legen {allg}
birinin geçimini sağlamak {allg} nach jemandem sehen {allg}
birinin gönlünü yapmak {allg} bei jemandem gut Wetter machen {allg}
birinin görevine derhal son verdirmek {allg} jemanden mit Schimpf und Schande fortjagen {allg}
birinin gözlerini açmak {allg} jemandem die Augen öffnen {allg}
birinin gözünde olmak {allg} bei jemandem einen Stein im Brett haben {allg}
birinin gözünden düşmek {allg} bei jemandem unten durch sein {allg}
birinin gözünü boyamak {allg} jemandem Sand in die Augen streuen {allg}
birinin hakkından gelmek {allg} mit jemandem fertig werden {allg}
birinin hakkını reddetmek {allg} streitig machen {allg}
birinin hasreti {allg} jemandes Schwarm {allg}
birinin hatalarını yüzüne vurmak {allg} jemandem den Spiegel vorhalten {allg}
birinin hatasına göz yummak {allg} jemandem etwas durchgehen lassen {allg}
birinin hayatına kastetmek {allg} nach dem Leben trachten {allg}
birinin hayatını cehenneme çevirmek {allg} jemandem das Leben zur Hölle machen {allg}
birinin hayatını söndürmek {allg} jemandem das Rückgrat brechen {allg}
birinin hayatını tehlikeye atmak {allg} das Wasser abgraben {allg}
birinin her zaman oturduğu yer {i} der Stammplatz {m}
birinin huzurunu kaçırmak {allg} jemanden schwach machen {allg}
birinin içi ferahladı {allg} jemandem fällt ein Stein vom Herzen {allg}
birinin ilerlemesine yardım etmek {allg} jemandem auf die Sprünge helfen {allg}
birinin işlerine engel olmak {allg} jemandem in die Quere kommen {allg}
birinin işlerini altüst etmek {allg} jemandem einen Strich durch die Rechnung machen {allg}
birinin iştahını kabartmak {allg} jemandem den Mund wässerig machen {allg}
birinin izinden gitmek {allg} in jemandes Fußstapfen treten {allg}
birinin izne gittiği yerdeki adresi {i} die Urlaubsanschrift {f}
birinin kafasını kesmek {v} köpfen {v}
birinin kafasını şişirmek {allg} jemanden schwach machen {allg}
birinin kılına bile dokunmamak {allg} jemandem kein Haar krümmen {allg}
birinin malı olmak {fi} angehören {v}
birinin moralini bozmak {allg} jemandem auf den Fuß treten {allg}
birinin mukavemetini kırmak {allg} jemanden mürbe machen {allg}
birinin nabzına bakmak {allg} jemandem auf den Zahn fühlen {allg}
birinin olduğunu sanmak {allg} auf jemanden tippen {allg}
birinin önünden çekilmek {allg} jemandem aus dem Wege gehen {allg}
birinin önünden kaçmak {allg} jemandem aus dem Wege gehen {allg}
birinin onuruna top atışı yaparak selama durmaa {i} die Ehrensalve {f}
birinin öyle ya da böyle olması beni ilgilendirmez {allg} jemand kann mir den Buckel runterrutschen {allg}
birinin özelliklerini almak {v} erben {v}
birinin özlemi {allg} jemandes Schwarm {allg}
birinin planını suya düşürmek {allg} jemandem einen Strich durch die Rechnung machen {allg}