TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yolculuk {i} die Anreise {f}
yolculuk {i} die Fahrt {f}
yolculuk {i} die Reise {f}
yolculuk {i} das Reisen {n}
yolculuk {i} die Tour {f}
yolculuk {i} der Trip {m}
yolculuk {i} die Wanderschaft {f}
yolculuk {i} der Weg {m}
yolculuk acentası {i} die Reiseagentur {f}
yolculuk amacı {i} der Reisezweck {m}
yolculuk arzusu {i} die Reiselust {f}
yolculuk defteri {i} das Fahrtenbuch {n}
yolculuk etmek {itr} fahren {itr}
yolculuk etmek {fi} reisen {v}
yolculuk hatırası {i} das Reiseandenken {n}
yolculuk heyecanı {i} das Reisefieber {n}
yolculuk nedeni {i} der Reisezweck {m}
yolculuk öncesi duyulan heyecan {i} das Reisefieber {n}
yolculuk sebebiyle yorgun düşmüş {s} [yol]wegmüde {adj}
yolculuk sırasında okunacak şey {i} die Reiselektüre {f}
yolculuk süresi {i} die Fahrtzeit {f}
yolculuk tutması {i} [yol]die Reisekrankheit {f}
yolculukta duraklama {i} die Fahrtunterbrechung {f}
yolculukta tanışılan kimse {i} die Reisebekanntschaft {f}
Indirekte Treffer
beraber yolculuk yapan kişi {i} der Mitfahrer {m}
beraberce yolculuk yapmak {fi} mitfahren {v}
biletsiz yolculuk {i} [yol]die Schwarzfahren {f}
biletsiz yolculuk eden kişi {i} [yol]der Schwarzfahrer {m}
biletsiz yolculuk yapma {i} [yol]die Schwarzfahrt {f}
birinin arabasında yolculuk imkanı {i} die Mitfahrgelegenheit {f}
birlikte yolculuk {i} die Fahrgemeinschaft {f}
birlikte yolculuk etmek {fi} mitreisen {v}
birlikte yolculuk yapan kişi {i} der Mitfahrer {m}
birlikte yolculuk yapmak {fi} mitfahren {v}
gemi ile yolculuk yapmak {itr} schiffen {itr}
havayolu ile yolculuk {i} die Luftreise {f}
kaçak yolculuk etmek {fi} schwarzfahren {v}
kaçak yolculuk yapmak {i} die Schwarzfahren {f}
kiralık uçakla yolculuk {i} [yol]der Charterflug {m}
otomobil yolculuk sigortası {i} die Insassenunfallversicherung {f}
otostop yaparak yolculuk yapmak {fi} per Anhalter fahren {v}
özel arabayla yolculuk yapmak {allg} mit dem eigenen Auto reisen {allg}
parasız yolculuk {i} der Nulltarif {m}
sarsıntılı yolculuk {s} holperig {adj}
sırt çantasıyla çıkılan yolculuk {i} die Rucksacktour {f}
son yolculuk {allg} der letzte Weg {allg}
tatilcinin kendi başına planladığı ve yaptığı yolculuk {i} die Individualreise {f}
tek başına yolculuk {i} die Individualreise {f}
toplu taşıma araçlarında ücretsiz yolculuk {i} der Nulltarif {m}
trenle yolculuk {i} die Bahnfahrt {f}
trenle yolculuk yapmak {allg} mit der Bahn reisen {allg}
uçakla yolculuk etmek {allg} mit dem Flugzeug reisen {allg}
uzun yolculuk {i} die Dauerfahrt {f}
uzun yolculuk {allg} lange Reise {allg}
yolculuk acentası {i} die Reiseagentur {f}
yolculuk amacı {i} der Reisezweck {m}
yolculuk arzusu {i} die Reiselust {f}
yolculuk defteri {i} das Fahrtenbuch {n}
yolculuk etmek {itr} fahren {itr}
yolculuk etmek {fi} reisen {v}
yolculuk hatırası {i} das Reiseandenken {n}
yolculuk heyecanı {i} das Reisefieber {n}
yolculuk nedeni {i} der Reisezweck {m}
yolculuk öncesi duyulan heyecan {i} das Reisefieber {n}
yolculuk sebebiyle yorgun düşmüş {s} [yol]wegmüde {adj}
yolculuk sırasında okunacak şey {i} die Reiselektüre {f}
yolculuk süresi {i} die Fahrtzeit {f}
yolculuk tutması {i} [yol]die Reisekrankheit {f}