TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
iki {önk} bi- {prä}
iki {önk} di- {prä}
iki {önk} duo- {prä}
iki {s} Zwei {adj}
iki {s} zwo {adj}
iki adet arası {i} der Menstruationszyklus {m}
iki adet yumurta {allg} zwei Stück Eier {allg}
iki adımlık yer {i} der Katzensprung {m}
iki ağızlılık {i} die Doppelzüngigkeit {f}
iki aile evi {i} die Doppelhaushälfte {f}
iki ailenin oturabilmesi için yapılmış ev {i} das Zweifamilienhaus {n}
iki akarsuyun birleşme noktası {i} [coğ]der Zusammenfluss {m}
iki aksı olan {s} [oto]zweiachsig {adj}
iki akslı {s} [oto]zweiachsig {adj}
iki alev borulu kazan {i} der Zweiflammenrohrkessel {m}
iki anlam {i} der Doppelsinn {m}
iki anlamlı {s} anzüglich {adj}
iki anlamlı {s} doppelbödig {adj}
iki anlamlı {s} doppeldeutig {adj}
iki anlamlı {s} doppelsinnig {adj}
iki anlamlı {s} zweideutig {adj}
iki anlamlılık {i} die Doppeldeutigkeit {f}
iki aracın kaza yapması {allg} Zusammenstoß zweier Autos {allg}
iki arada bir derede {allg} im Handumdrehen {allg}
iki arada bir derede kalma {i} die Zwangslage {f}
iki arada bir derede kalmak {allg} die Qual der Wahl haben {allg}
iki arada bir derede kalmak {allg} zwischen zwei Stühle setzen {allg}
iki arada bir derede kalmak {itr} tändeln {itr}
iki artı beş yedi eder {allg} 2 und 5 ist 7 {allg}
iki aşamalı {s} zweistufig {adj}
iki at koşulmuş {s} zweispännig {adj}
iki at koşumlu araba {i} das Tandem {n}
iki atlı araba {i} der Zweispänner {m}
iki ay için {s} zweimonatig {adj}
iki ay süren {s} zweimonatig {adj}
iki ayağı bir pabuca girmek {allg} aus Eile überstürzt handeln {allg}
iki ayağını bir pabuca sokarak {allg} an den Hals werfen {allg}
iki ayağını bir pabuca sokmak {fi} zur Eile antrieben {v}
iki ayaklı {i} der Bipede {m}
iki ayaklı {i} der Zweibeiner {m}
iki ayaklı {i} [biy]der Zweifüßer {m}
iki ayaklı hayvanlar {allg} zweibeinige Tiere {allg}
iki ayda bir gerçekleşen {s} zweimonatlich {adj}
iki ayda bir görülen {s} zweimonatlich {adj}
iki aylık {s} zweimonatig {adj}
iki ayrı cinsin birleşmesinden olma {i} der Hybride {m}
iki ayrı gelir sahibi kişi {i} der Doppelverdiener {m}
iki ayrı türlü {s} zweierlei {adj}
iki basamaklı {s} zweistellig {adj}
iki başlı {s} zweiköpfig {adj}
iki başlıklı araba {i} der Hordenwagen {m}
iki beyit {i} [ed]der Zweizeiler {m}
iki bin {s} zweitausend {adj}
iki birimden oluşan {s} [mat]binär {adj}
iki bölge arasındaki insansız bölge {i} das Niemandsland {n}
iki bölümlü {s} dichotomisch {adj}
iki boru arasında bağlantı parçası {i} [tek]die Rohrmuffe {f}
iki boyutlu {s} [fiz]zweidimensional {adj}
iki buçuk {s} zweieinhalb {adj}
iki büklüm {s} buckelig {adj}
iki büklüm {s} kreuzlahm {adj}
iki büklüm adam {s} klapperig {adj}
iki büklüm kişi {s} klapprig {adj}
iki büklüm olmak {fi} krümmen {v}
iki cami arasında kalmış beynamaza dönmek {allg} zwischen zwei Stühle setzen {allg}
iki canlının birbirine destek olarak yaşaması {i} [biy]der Mutualismus {m}
iki çenekli {s} [bitk]zweikeimblätterig {adj}
iki ciltlik {s} zweibändig {adj}
iki cins {adv} beiderlei {adv}
iki cinsiyetlilik {i} [biy]die Bisexualität {f}
iki cinsten {adv} beiderlei {adv}
iki çizgili {s} doppellinig {adj}
iki çizgiye sahip {s} doppellinig {adj}
iki de bir de {allg} alle Nase lang {allg}
iki defa {s} zweifach {adj}
iki defa {adv} zweimal {adv}
iki defa olan {s} zweimalig {adj}
iki defa oluş {i} die Duplizität {f}
iki değer arasında seçim yapan bilgi {i} [biliş]das Bit {n}
iki değerlilik {s} [kim]zweiwertig {adj}