TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yapılan bir araştırmanın konusu olan dil {i} die Objektsprache {f}
yapılan çağrıya gelemeyeceğini bildirmek {fi} abmelden {v}
yapılan hizmet {i} das Dienstleistungsgeschäft {n}
yapılan iddianın aksini belgelemek {allg} [huk]Behauptung widerlegen {allg}
yapılan hakkında verilen bilgi {i} die Rechenschaft {f}
yapılan işin değeri {i} der Arbeitswert {m}
yapılan işin sonucunu gösteren hesap özeti {i} das Arbeitsblatt {n}
yapılan kazada karşı taraf {i} der Unfallgegner {m}
yapılan kurtarma karşılığı talep edilen ücret {i} [den]das Bergegeld {n}
yapılan kurtarma karşılığı talep edilen ücret {i} [den]der Bergelohn {m}
yapılan ödemeler {allg} erbrachte Leistungen {allg}
yapılan yardımlar {allg} erbrachte Leistungen {allg}
yapılandırmak {fi} Konfigurieren, Gestalten, Strukturieren {v}
Indirekte Treffer
acil olarak yapılan {s} sofortig {adj}
ad okunarak yapılan {adv} namentlich {adv}
ağaç dalları üzerine yapraklardan yapılan küçük kulübe {i} die Laubhütte {f}
ağız ile yapılan seks {i} der Oralverkehr {m}
alçak irtifada ve aynı yükseklikte yapılan uçuş {i} der Konturenflug {m}
alış-veriş yapmak amacıyla çarşıda yapılan gezinti {i} der Einkaufsbummel {m}
aniden ve düşünülmeden yapılan {s} impulsiv {adj}
arazi bağışı karşılığı yapılan hizmet {i} der Lehnsdienst {m}
askerlik yerine yapılan mesleki hizmet {i} [ask]der Ersatzdienst {m}
at eğitimi yapılan mekan {i} die Reitbahn {f}
ayrı olarak yapılan barış {i} der Sonderfrieden {m}
az miktarda yapılan satış {i} der Kleinverkauf {m}
azınlıklara karşı yapılan düşmanlık {mn} Pogrom {mn}
bakır üzerine yapılan oyma resim {i} der Kupferstich {m}
banka ile sürekli yapılan ödemelerin belirlenmesi {i} [tic]der Dauerauftrag {m}
başka yerden yapılan alacak tahsili {i} die Fernbelastung {f}
baştan savma yapılan {i} die Hudelei {f}
belirli bir konuda yapılan ticaret {i} [tic]der Fachhandel {m}
belli bir amaç için yapılan bina {i} [mim]der Zweckbau {m}
belli yöre ve işletmelerde yapılan grev {i} [eko]der Schwerpunkstreik {m}
beslenen türe uygun koşullarda yapılan hayvancılık {allg} artgerechte Tierhaltung {allg}
bilgisayar başında yapılan görev {i} der PC-Arbeitsplatz {m}
bir dili öğrenmek için yapılan alıştırma {i} die Sprachübung {f}
bir işe yeni başlayanlara yapılan parasal yardım {i} die Starthilfe {f}
bir işin herhangi bir safhasında yapılan hata {i} [tiy]der Regiefehler {m}
bir konu dahilinde yapılan oturum {i} das Symposium {n}
bir saatte yapılan kilometre {i} [oto]das Stundenkilometer {n}
bir yolcuya yapılan acil duyuru {i} der Reiseruf {m}
birçok uçakla aynı hedefe yapılan bombardıman {i} [ask]der Bombenteppich {m}
birdenbire yapılan düşüncesizce hareket {i} die Kurzschlusshandlung {f}
boş zaman değerlendirmek için yapılan spor aktiviteleri {i} der Freizeitsport {m}
boya ile yapılan maske {i} die Pierrette {f}
çalışılan yörenin içinde bulunduğu zor şartlar gereğince çalışanların maaşına yapılan ek zam {i} der Ortszuschlag {m}
çalışılan yörenin içinde bulunduğu zor şartlar gereğince çalışanların maaşına yapılan ek zam {i} die Ortszulage {f}
çalışma yöntemini belirlemek amacıyla yapılan inceleme {i} die Bewegungsstudie {f}
canlı hayvanlar üzerinde yapılan deney veya deney amaçlı ameliyat {i} [hek]die Vivisektion {f}
çaresiz olarak yapılan {s} notgedrungen {adj}
çavdar ile yapılan bir tür çörek {i} die Pfeffernuss {f}
çavdar ile yapılan bir tür noel çöreği {i} der Pfefferkuchen {m}
çavdar unu ile yapılan baharatlı çörek {i} der Lebkuchen {m}
çekle yapılan ödeme {i} [tic]die Barauslage {f}
çelik veya taş betonla yapılan büyük inşaat {i} die Massivbauweise {f}
ceviz ve kakao ile yapılan tatlı {mn} Nugat {mn}
çiçek buketinin etrafına yapılan kağıttan süs {i} die Manschette {f}
çıraklık yapılan meslek {i} der Lehrlingsberuf {m}
çocuklu ailelere yapılan parasal devlet yardımı {i} das Kindergeld {n}
çoğunluk sistemiyle yapılan seçim {i} die Mehrheitswahl {f}
çok sayıda alışlarda alım miktarı üzerinden yapılan indirim {i} [tic]der Mengenrabatt {m}
daha az değerle yapılan borsa işlemi {i} der Downtick {m}
daha sonra yapılan istek {i} die Nachforderung {f}
damara yapılan iğne {a} [hek]intravenös {a}
defin sırasında yapılan konuşma {i} die Leichenrede {f}
delme işleri yapılan tezgah {i} [tek]die Bohrbank {f}
devlet tarafından yapılan sübvansiyon {i} [tic]der Bonus {m}
devletçe muhtaç çocuklara yapılan sosyal yardım {i} die Kinderfürsorge {f}
devletçe yapılan sınav {i} die Staatsprüfung {f}
devletçe yapılan sınav {i} das Staatsexamen {n}
diğerlerinden ayrı olarak sadece biriyle yapılan barış anlaşması {i} der Separatfriede {m}
dikkatsizce yapılan {i} die Schluderarbeit {f}
dış ülkelere yapılan yatırım {i} [tic]die Auslandsinvestition {f}
doğru olmadığını bile bile yapılan çıkarsama {i} [fel]der Sophismus {m}
doğru olmadığını bile bile yapılan çıkarsama {i} das Sophisma {n}
durumsal değerlendirmesi yapılan {s} zuständig {adj}
düşmana karşı yapılan askeri uçuş {i} [ask]der Feindflug {m}
duvara suluboya ile yapılan resim {i} die Freskomalerei {f}
düzene uyması için yapılan uyarı {i} der Ordnungsruf {m}
düzenin bozulmaması adına yapılan uyarı {i} der Ordnungsruf {m}
düzenli olarak yapılan borsa toplantı zamanı {i} [tic]die Börsenzeit {f}
ek olarak yapılan {s} nebenberuflich {adj}
eknik aletlerin yardımıyla yapılan uçuş {i} [hav]der Blindflug {m}
elden yapılan işlem {i} das Handgeschäft {n}
elle dokunarak yapılan muayene {i} die Palpation {f}
elle yapılan {s} Manuell {adj}
elle yapılan baskı {i} der Blockdruck {m}
elle yapılan hareket {i} der Handgriff {m}
elle yapılan {i} das Handwerk {n}
enfeksiyöz hastalıklarda veya kanser hastalıklarında kimyasal maddelerle ve antibiyotiklerle yapılan tedaviye verilen genel ad {i} die Chemotherapie {f}
erken saatte yapılan dini ayin {i} [din]die Mette {f}
eşler arasında mallar konusunda yapılan sözleşme {i} der Ehevertrag {m}
evde polisçe yapılan arama {i} die Hausdurchsuchung {f}