TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
miktarda {adv} soweit {adv}
miktarda büyüme {i} das Mengenwachstum {n}
miktarda kısıtlama {i} die Mengenbeschränkung {f}
miktarda kota {i} die Mengenbeschränkung {f}
miktarda sınırlama {allg} mengenmäßige Beschränkung {allg}
Indirekte Treffer
aynı miktarda {s} gleichviel {adj}
aynı miktarda {allg} gleich viel {allg}
aynı miktarda az {adv} ebenso wenig {adv}
aynı miktarda çok {adv} ebenso viel {adv}
az miktarda {s} wenig {adj}
az miktarda {s} schwach {adj}
az miktarda {allg} in geringer Zahl {allg}
az miktarda {s} begrenzt {adj}
az miktarda yapılan satış {i} der Kleinverkauf {m}
bir şeye çok bol miktarda sahip olmak {allg} in Hülle und Fülle haben {allg}
bol miktarda {s} üppig {adj}
bol miktarda {allg} in Maßen {allg}
büyük miktarda {allg} großem Ausmaß {allg}
büyük miktarda {s} entsetzlich {adj}
büyük miktarda {i} [metr]die Lawine {f}
büyük miktarda {adv} lange {adv}
büyük miktarda alım {i} die Mengenabnahme {f}
büyük miktarda para {i} das Sündengeld {n}
büyük miktarda satın alma {i} die Großabnahme {f}
büyük miktarda satın alma {allg} Abnahme größerer Mengen {allg}
çok miktarda {i} die Unzahl {f}
çok miktarda {s} schwer {adj}
çok miktarda {allg} eine ganze Reihe {allg}
çok miktarda {adv} viel {adv}
çok miktarda çiçek {i} die Blumenpracht {f}
çok miktarda para {i} das Bombengeld {n}
eser miktarda kimyasal elementler {ç} [kim]die Spurenelemente {pl}
fazla miktarda insan zayiatı {i} die Hekatombe {f}
hatırı sayılır miktarda {s} wesentlich {adj}
içerisinde çok miktarda möbleli kiralik daire olan büyük apartman {i} die Mietskaserne {f}
istenilen miktarda {allg} nach Belieben {allg}
küçük miktarda {allg} in geringer Zahl {allg}
miktarda büyüme {i} das Mengenwachstum {n}
miktarda kısıtlama {i} die Mengenbeschränkung {f}
miktarda kota {i} die Mengenbeschränkung {f}
miktarda sınırlama {allg} mengenmäßige Beschränkung {allg}
önemli bir miktarda {s} stattlich {adj}
önemli miktarda {adv} wesentlich {adv}
sayılamayacak kadar çok miktarda {s} unzählig {adj}
sınırlı miktarda bulunan {allg} nur in beschränkter Anzahl vorhanden {allg}
sütün aşırı miktarda birikmesi {i} die Galaktostase {f}
yeterli miktarda para {allg} genug Geld {allg}