TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
birisinden ayrılmak {fi} lossagen {v}
birisinden ayrılmak {allg} scheiden {allg}
birisinden ayrılmak {allg} unterscheiden {allg}
birisinden bir şey almak {allg} abzwicken {allg}
birisinden bir şey beklemek {allg} zutrauen {allg}
birisinden bir şey çalmak {v} beklauen {v}
birisinden bir şey çalmak {v} bemausen {v}
birisinden bir şey çalmak {v} bestehlen {v}
birisinden bir şey dilemek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şey dilenmek {fi} anbetteln (um) {v}
birisinden bir şey istemek {allg} bei jdm um etw ansuchen {allg}
birisinden bir şey istemek {allg} abverlangen {allg}
birisinden bir şey istirham etmek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şey koparmak {fi} abknöpfen {v}
birisinden bir şey koparmak {allg} abjagen {allg}
birisinden bir şey koparmak {allg} abzwicken {allg}
birisinden bir şey öğrenmek {allg} absehen {allg}
birisinden bir şey rica etmek {allg} bei jdm um etw ansuchen {allg}
birisinden bir şey rica etmek {allg} jdn um etw ansprechen {allg}
birisinden bir şey rica etmek {allg} jdn um etw bitten {allg}
birisinden bir şey talep etmek {fi} abfordern {v}
birisinden bir şey talep etmek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şey talep etmek {allg} bei jdm um etw ansuchen {allg}
birisinden bir şeyi esirgemek {allg} versagen {allg}
birisinden bir şeyi istemek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şeyi rica etmek {fi} Ansuchen {v}
birisinden bir şeyi rica etmek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şeyi zorla almak {allg} entringen {allg}
birisinden bir şeyin intikamını almak {allg} jdn etw rächen {allg}
birisinden çok hoşlanmak {fi} lieb haben {v}
birisinden dolayı utanç duymak {allg} schämen müssen {allg}
birisinden haber almak {allg} von jdm hören {allg}
birisinden hesap sormak {fi} vorknüpfen {v}
birisinden hesap sormak {allg} von jdm Rechenschaft verlangen {allg}
birisinden hoşlanmak {allg} auf jdn stehen {allg}
birisinden hoşlanmak {v} gustieren {v}
birisinden hoşlanmak {allg} geneigt sein {allg}
birisinden hoşlanmak {allg} zugeneigt sein {allg}
birisinden hoşlanmak {allg} jdn lieben {allg}
birisinden hoşlanmamak {allg} gegen jdn haben {allg}
birisinden hoşlanmamak {allg} abgeneigt sein {allg}
birisinden intikam almak {allg} an jdm Rache nehmen {allg}
birisinden kaçmak {allg} entlaufen {allg}
birisinden korkmak {allg} fürchten {allg}
birisinden kurtulmak {fi} loswerden {v}
birisinden laf almaya çabalamak {allg} ausholen {allg}
birisinden ödünç almak {v} borgen {v}
birisinden ödünç para almak {fi} anpumpen {v}
birisinden özür dilemek {allg} abbitten {allg}
birisinden özür dilemek {allg} jdn um Entschuldigung bitten {allg}
birisinden özür dilemek {allg} jdn um Verzeihung bitten {allg}
birisinden özür dilemek {allg} entschuldigen {allg}
birisinden para koparmak {fi} abzwacken {v}
birisinden para koparmak {fi} ausbeuteln {v}
birisinden para sızdırmak {fi} abzwicken {v}
birisinden para talep etmek {allg} [Redw.]zur Kasse bitten {allg}
birisinden sakınmak {allg} jdn meiden {allg}
birisinden şüphelenmek {allg} Misstrauen entgegenbringen {allg}
birisinden tatlı dille {allg} herauslocken {allg}
birisinden utanmak {allg} schämen {allg}
birisinden uzak durmak {allg} jdn meiden {allg}
birisinden uzaklaşmak {allg} abrücken {allg}
birisinden uzakta oturmak {fi} absitzen {v}
birisinden veya bir şeyden nefret etmek {allg} Abscheu haben (vor etw/jdm) {allg}
Indirekte Treffer
baskıyla birisinden bir şey koparmak {allg} herauspressen {allg}
bir şeyi birisinden kıskanmak {itr} missgönnen {itr}
birisinden ayrılmak {allg} unterscheiden {allg}
birisinden ayrılmak {allg} scheiden {allg}
birisinden ayrılmak {fi} lossagen {v}
birisinden bir şey almak {allg} abzwicken {allg}
birisinden bir şey beklemek {allg} zutrauen {allg}
birisinden bir şey çalmak {v} bestehlen {v}
birisinden bir şey çalmak {v} bemausen {v}
birisinden bir şey çalmak {v} beklauen {v}
birisinden bir şey dilemek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şey dilenmek {fi} anbetteln (um) {v}
birisinden bir şey istemek {allg} abverlangen {allg}
birisinden bir şey istemek {allg} bei jdm um etw ansuchen {allg}
birisinden bir şey istirham etmek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şey koparmak {allg} abzwicken {allg}
birisinden bir şey koparmak {allg} abjagen {allg}
birisinden bir şey koparmak {fi} abknöpfen {v}
birisinden bir şey öğrenmek {allg} absehen {allg}
birisinden bir şey rica etmek {allg} bei jdm um etw ansuchen {allg}
birisinden bir şey rica etmek {allg} jdn um etw bitten {allg}
birisinden bir şey rica etmek {allg} jdn um etw ansprechen {allg}
birisinden bir şey talep etmek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şey talep etmek {fi} abfordern {v}
birisinden bir şey talep etmek {allg} bei jdm um etw ansuchen {allg}
birisinden bir şeyi esirgemek {allg} versagen {allg}
birisinden bir şeyi istemek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şeyi rica etmek {fi} ausbitten {v}
birisinden bir şeyi rica etmek {fi} Ansuchen {v}
birisinden bir şeyi zorla almak {allg} entringen {allg}
birisinden bir şeyin intikamını almak {allg} jdn etw rächen {allg}
birisinden çok hoşlanmak {fi} lieb haben {v}
birisinden dolayı utanç duymak {allg} schämen müssen {allg}
birisinden haber almak {allg} von jdm hören {allg}
birisinden hesap sormak {allg} von jdm Rechenschaft verlangen {allg}
birisinden hesap sormak {fi} vorknüpfen {v}
birisinden hoşlanmak {v} gustieren {v}
birisinden hoşlanmak {allg} auf jdn stehen {allg}
birisinden hoşlanmak {allg} jdn lieben {allg}
birisinden hoşlanmak {allg} zugeneigt sein {allg}
birisinden hoşlanmak {allg} geneigt sein {allg}
birisinden hoşlanmamak {allg} gegen jdn haben {allg}
birisinden hoşlanmamak {allg} abgeneigt sein {allg}
birisinden intikam almak {allg} an jdm Rache nehmen {allg}
birisinden kaçmak {allg} entlaufen {allg}
birisinden korkmak {allg} fürchten {allg}
birisinden kurtulmak {fi} loswerden {v}
birisinden laf almaya çabalamak {allg} ausholen {allg}
birisinden ödünç almak {v} borgen {v}
birisinden ödünç para almak {fi} anpumpen {v}
birisinden özür dilemek {allg} jdn um Entschuldigung bitten {allg}
birisinden özür dilemek {allg} abbitten {allg}
birisinden özür dilemek {allg} entschuldigen {allg}
birisinden özür dilemek {allg} jdn um Verzeihung bitten {allg}
birisinden para koparmak {fi} ausbeuteln {v}
birisinden para koparmak {fi} abzwacken {v}
birisinden para sızdırmak {fi} abzwicken {v}
birisinden para talep etmek {allg} [Redw.]zur Kasse bitten {allg}
birisinden sakınmak {allg} jdn meiden {allg}
birisinden şüphelenmek {allg} Misstrauen entgegenbringen {allg}
birisinden tatlı dille {allg} herauslocken {allg}
birisinden utanmak {allg} schämen {allg}
birisinden uzak durmak {allg} jdn meiden {allg}
birisinden uzaklaşmak {allg} abrücken {allg}
birisinden uzakta oturmak {fi} absitzen {v}
birisinden veya bir şeyden nefret etmek {allg} Abscheu haben (vor etw/jdm) {allg}
birisini birisinden kaçırmak {allg} abwendig machen {allg}
hıncını birisinden almak {allg} an jemandem seine Wut auslassen {allg}
hıncını birisinden çıkarmak {allg} sein Mütchen an jdm kühlen {allg}
ölen birisinden kalan mal-mülk {i} die Nachlassenschaft {f}