TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
cinsel {s} generisch {adj}
cinsel {i} das Genital {n}
cinsel {s} geschlechtlich {adj}
cinsel {allg} intim {allg}
cinsel {s} sexual {adj}
cinsel {s} sexuell {adj}
cinsel {s} sinnlich {adj}
cinsel açıdan çekicilik {i} der Sex {m}
cinsel açıdan çekicilik {i} der Sex-Appeal {m}
cinsel açıdan olgunlaşma {i} die Pubeszenz {f}
cinsel açıdan soğuk {s} geschlechtslos {adj}
cinsel açıdan tahrik olmuş {s} scharf {adj}
cinsel açıdan yasak tanımayan {s} unkeusch {adj}
cinsel açıdan yasak ve sınır tanımama {i} die Unkeuschheit {f}
cinsel arzu {i} der Geschlechtstrieb {m}
cinsel arzu {i} die Lüsternheit {f}
cinsel arzu sonucu cinayet işleme {i} der Lustmord {m}
cinsel arzu uyandırıcı {s} erogen {adj}
cinsel arzu uyandırmak {fi} aufgeilen {v}
cinsel aşk {allg} sinnliche Liebe {allg}
cinsel ayrımcılık {i} der Sexismus {m}
cinsel bakımdan istismar {i} der Sexueller Missbrauch {m}
cinsel bilgilerden yoksun olan {s} unaufgeklärt {adj}
cinsel birleşme {i} der Beischlaf {m}
cinsel birleşme {i} der Geschlechtsverkehr {m}
cinsel birleşme {i} die Kohabitation {f}
cinsel birleşme {i} der Koitus {m}
cinsel birleşme {allg} körperliche Vereinigung {allg}
cinsel birleşme {i} die Rammelei {f}
cinsel birleşme {i} der Zeugungsakt {m}
cinsel birleşme sırasında vajina duvarı kaslarının kasılması {i} [hek]der Vaginismus {m}
cinsel birleşmede bulunmak {itr} kopulieren {itr}
cinsel bölge {i} das Intimbereich {n}
cinsel bölgelerin bakımı {i} die Intimpflege {f}
cinsel bölgelerin temizlenmesi {i} die Intimtoilette {f}
cinsel bölgelerin yıkanması {i} die Intimwäsche {f}
cinsel dürtü {i} der Geschlechtstrieb {m}
cinsel eğitim {i} die Aufklärung {f}
cinsel erginliğe ulaşmış {s} geschlechtsreif {adj}
cinsel erginlik {i} die Geschlechtsreife {f}
cinsel erkek gücü {i} die Manneskraft {f}
cinsel güç {i} die Potenz {f}
cinsel güç {i} die Zeugungskraft {f}
cinsel güç artıran {s} aphrodisisch {adj}
cinsel güç artırıcı {i} das Aphrodisiak {n}
cinsel güç artırıcı {i} das Aphrodisiakum {n}
cinsel güç sorunu {i} das Potenzproblem {n}
cinsel gücü olmama {i} [hek]die Zeugungsunfähigkeit {f}
cinsel gücü olmayan {s} zeugungsunfähig {adj}
cinsel gücün azalması {i} die Potenzstörung {f}
cinsel hastalığı olan kişi {adv} geschlechtskrank {adv}
cinsel hastalık {i} [hek]die Geschlechtskrankheit {f}
cinsel hayat {i} das Geschlechtsleben {n}
cinsel hayat {i} das Liebesleben {n}
cinsel haz {i} der Sinnengenuss {m}
cinsel haz {i} die Sinnenlust {f}
cinsel hijyen {i} die Geschlechtshygiene {f}
cinsel hormon {i} das Geschlechtshormon {n}
cinsel içgüdü {i} [ruhb]die Libido {f}
cinsel iktidar {i} die Potenz {f}
cinsel iktidar gücü {i} [hek]die Potenz {f}
cinsel iktidar sahibi {s} potent {adj}
cinsel ilişki {i} [tiy]der Akt {m}
cinsel ilişki {i} der Beischlaf {m}
cinsel ilişki {i} der Bums {m}
cinsel ilişki {i} [huk]der Geschlechtsakt {m}
cinsel ilişki {i} der Geschlechtsverkehr {m}
cinsel ilişki {allg} intimer Verkehr {allg}
cinsel ilişki {i} die Intimität {f}
cinsel ilişki {i} der Intimverkehr {m}
cinsel ilişki {i} die Kohabilitation {f}
cinsel ilişki {i} die Kohabitation {f}
cinsel ilişki {i} die Kopulation {f}
cinsel ilişki {i} die Rammelei {f}
cinsel ilişki {i} der Verkehr {m}
cinsel ilişki birleşme esnasında penis kaslarının yırtılması Penisprothese {i} die Penisfraktur {f}
cinsel ilişki yoluyla bulaşan {s} venerisch {adj}
cinsel ilişkide bulunma {i} die Beiwohnung {f}
cinsel ilişkide bulunmak {fi} beiliegen {v}
cinsel ilişkide bulunmak {fi} beiwohnen {v}
Indirekte Treffer
aile içi cinsel ilişki {i} der Inzest {m}
aile içi cinsel ilişkiyle ilgili {s} blutschänderisch {adj}
aile içi veya çok yakın akrabalarla cinsel ilişki {i} die Blutschande {f}
anal cinsel ilişki {i} der Analverkehr {m}
aşırı cinsel istek {i} die Erotomanie {f}
birisiyle cinsel ilişki kurmak {allg} mit jdm geschlechtlich verkehren {allg}
cinsel açıdan çekicilik {i} der Sex-Appeal {m}
cinsel açıdan çekicilik {i} der Sex {m}
cinsel açıdan olgunlaşma {i} die Pubeszenz {f}
cinsel açıdan soğuk {s} geschlechtslos {adj}
cinsel açıdan tahrik olmuş {s} scharf {adj}
cinsel açıdan yasak tanımayan {s} unkeusch {adj}
cinsel açıdan yasak ve sınır tanımama {i} die Unkeuschheit {f}
cinsel arzu {i} die Lüsternheit {f}
cinsel arzu {i} der Geschlechtstrieb {m}
cinsel arzu sonucu cinayet işleme {i} der Lustmord {m}
cinsel arzu uyandırıcı {s} erogen {adj}
cinsel arzu uyandırmak {fi} aufgeilen {v}
cinsel aşk {allg} sinnliche Liebe {allg}
cinsel ayrımcılık {i} der Sexismus {m}
cinsel bakımdan istismar {i} der Sexueller Missbrauch {m}
cinsel bilgilerden yoksun olan {s} unaufgeklärt {adj}
cinsel birleşme {i} die Kohabitation {f}
cinsel birleşme {i} der Zeugungsakt {m}
cinsel birleşme {i} der Geschlechtsverkehr {m}
cinsel birleşme {i} die Rammelei {f}
cinsel birleşme {i} der Beischlaf {m}
cinsel birleşme {allg} körperliche Vereinigung {allg}
cinsel birleşme {i} der Koitus {m}
cinsel birleşme sırasında vajina duvarı kaslarının kasılması {i} [hek]der Vaginismus {m}
cinsel birleşmede bulunmak {itr} kopulieren {itr}
cinsel bölge {i} das Intimbereich {n}
cinsel bölgelerin bakımı {i} die Intimpflege {f}
cinsel bölgelerin temizlenmesi {i} die Intimtoilette {f}
cinsel bölgelerin yıkanması {i} die Intimwäsche {f}
cinsel dürtü {i} der Geschlechtstrieb {m}
cinsel eğitim {i} die Aufklärung {f}
cinsel erginliğe ulaşmış {s} geschlechtsreif {adj}
cinsel erginlik {i} die Geschlechtsreife {f}
cinsel erkek gücü {i} die Manneskraft {f}
cinsel güç {i} die Zeugungskraft {f}
cinsel güç {i} die Potenz {f}
cinsel güç artıran {s} aphrodisisch {adj}
cinsel güç artırıcı {i} das Aphrodisiakum {n}
cinsel güç artırıcı {i} das Aphrodisiak {n}
cinsel güç sorunu {i} das Potenzproblem {n}
cinsel gücü olmama {i} [hek]die Zeugungsunfähigkeit {f}
cinsel gücü olmayan {s} zeugungsunfähig {adj}
cinsel gücün azalması {i} die Potenzstörung {f}
cinsel hastalığı olan kişi {adv} geschlechtskrank {adv}
cinsel hastalık {i} [hek]die Geschlechtskrankheit {f}
cinsel hayat {i} das Geschlechtsleben {n}
cinsel hayat {i} das Liebesleben {n}
cinsel haz {i} die Sinnenlust {f}
cinsel haz {i} der Sinnengenuss {m}
cinsel hijyen {i} die Geschlechtshygiene {f}
cinsel hormon {i} das Geschlechtshormon {n}
cinsel içgüdü {i} [ruhb]die Libido {f}
cinsel iktidar {i} die Potenz {f}
cinsel iktidar gücü {i} [hek]die Potenz {f}
cinsel iktidar sahibi {s} potent {adj}
cinsel ilişki {allg} intimer Verkehr {allg}
cinsel ilişki {i} [tiy]der Akt {m}
cinsel ilişki {i} die Kohabitation {f}
cinsel ilişki {i} der Geschlechtsverkehr {m}
cinsel ilişki {i} die Kohabilitation {f}
cinsel ilişki {i} [huk]der Geschlechtsakt {m}
cinsel ilişki {i} der Verkehr {m}
cinsel ilişki {i} der Intimverkehr {m}
cinsel ilişki {i} der Bums {m}
cinsel ilişki {i} die Rammelei {f}
cinsel ilişki {i} die Intimität {f}
cinsel ilişki {i} der Beischlaf {m}