TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
sandalye {i} die Dormeuse {f}
sandalye {i} der Stuhl {m}
sandalye arkalığı {i} die Lehne {f}
sandalye arkalığı {i} [anat]der Rücken {m}
sandalye arkalığı {i} die Rückenlehne {f}
sandalye ayağı {i} das Stuhlbein {n}
sandalye bacağı {i} das Stuhlbein {n}
sandalye dizmek {v} bestuhlen {v}
sandalye sayısı {ç} [pol]die Sitze {pl}
sandalye yerleştirmek {v} bestuhlen {v}
sandalyelerle donatmak {v} bestuhlen {v}
Indirekte Treffer
açılır kapanır koltuk veya sandalye {i} der Liegestuhl {m}
açılır kapanır sandalye {i} der Klappstuhl {m}
açılır kapanır sandalye {i} der Klappsitz {m}
hasır oturaklı sandalye {i} der Rohrstuhl {m}
koltuk ve sandalye arkalığı {i} die Rücklehne {f}
küçük sandalye {i} das Stühlchen {n}
kutsal sandalye {i} der Heiliger Stuhl {m}
minik sandalye {i} das Stühlchen {n}
rahat sandalye {i} die Dormeuse {f}
rahatsız bir sandalye {allg} unbequemer Stuhl {allg}
salıncaklı sandalye {i} der Schaukelstuhl {m}
sandalye arkalığı {i} die Rückenlehne {f}
sandalye arkalığı {i} [anat]der Rücken {m}
sandalye arkalığı {i} die Lehne {f}
sandalye ayağı {i} das Stuhlbein {n}
sandalye bacağı {i} das Stuhlbein {n}
sandalye dizmek {v} bestuhlen {v}
sandalye sayısı {ç} [pol]die Sitze {pl}
sandalye yerleştirmek {v} bestuhlen {v}
tekerlekli sandalye {i} der Rollstuhl {m}
tekerlekli sandalye {i} der Fahrstuhl {m}
tekerlekli sandalye {i} [hek]der Krankenfahrstuhl {m}
tekerlekli sandalye {i} [hek]der Selbstfahrer {m}
tekerlekli sandalye kullanan {i} der Rollstuhlfahrer {m}