TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
boşluk {i} die Aushöhlung {f}
boşluk {i} die Eitelkeit {f}
boşluk {i} die Grube {f}
boşluk {s} hohl {adj}
boşluk {i} die Höhle {f}
boşluk {i} die Hohlheit {f}
boşluk {i} der Hohlraum {m}
boşluk {i} die Höhlung {f}
boşluk {i} die Leere {f}
boşluk {i} das Loch {n}
boşluk {i} die Lücke {f}
boşluk {allg} luftleerer Raum {allg}
boşluk {i} das Nichts {n}
boşluk {i} die Nutzlosigkeit {f}
boşluk {i} die Öffnung {f}
boşluk {i} der Raum {m}
boşluk {i} die Ritze {f}
boşluk {i} die Saugluft {f}
boşluk {i} das Vakuum {n}
boşluk {i} die Vertiefung {f}
boşluk {i} die Weiche {f}
boşluk {i} [bas]das Leerzeichen {n}
boşluk damıtması {i} die Vakuumdestillation {f}
boşluk karakteri {i} das Zwischenraumzeichen {n}
boşlukları doldurmak {itr} [ask]aufschließen {itr}
boşlukta sallanan {s} frei beweglich {adj}
boşlukta yer belirleme çizgisi {i} [mat]die Ordinate {f}
Indirekte Treffer
alt boşluk {i} die Bauchfreiheit {f}
anatomik çukurluk veya boşluk {i} [anat]der Sinus {m}
bir taşıma aracının tabanıyla yer arasında kalan boşluk {i} die Bodenfreiheit {f}
birbirine geçen makine parçaları arasında kalan boşluk {i} [tek]der Spielraum {m}
bölünmüş otoyolllarda ortada bulunan yeşillendirilmiş boşluk {i} der Mittelstreifen {m}
boşluk damıtması {i} die Vakuumdestillation {f}
boşluk karakteri {i} das Zwischenraumzeichen {n}
diş arasındaki boşluk {i} die Zahnlücke {f}
diş çekilmesiyle oluşan boşluk {i} die Zahnlücke {f}
en küçük boşluk {i} das Mindesspiel {n}
göz küresini yerleştiği boşluk {i} die Orbita {f}
hücresel boşluk eni {i} [biy]das Lumen {n}
kanun da boşluk {allg} Lücke im Gesetz {allg}
kanundak boşluk {i} die Gesetzeslücke {f}
makinenin iki çalışır parçası arasında kalan boşluk {i} [tek]das Spiel {n}
üst kesici dişler arasındaki boşluk {i} [hek]das Trema {n}
yasadaki boşluk {i} die Gesetzeslücke {f}
yasal boşluk {i} die Grauzone {f}
yumuşak kayaç içinde oluşan boşluk {i} [yerb]die Schlotte {f}