TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
birisine "sen" diye hitap etmek {v} duzen {v}
birisine abayı yakmak {allg} für jemanden Feuer und Flamme sein {allg}
birisine acı çektirmek {allg} jdn quälen {allg}
birisine acı vermek {allg} Leid antun {allg}
birisine açılmak {v} bewusst machen {v}
birisine açılmak {allg} jdn ins Vertrauen ziehen {allg}
birisine açılmak {allg} anvertrauen {allg}
birisine açılmak {allg} aufschließen {allg}
birisine açılmak {allg} mitteilen {allg}
birisine acımak {v} Bedauern {v}
birisine acımak {v} bemitleiden {v}
birisine acımak {v} beweinen {v}
birisine acımak {allg} erbarmen {allg}
birisine ağırlığını vermek {fi} aufliegen {v}
birisine ait olmak {fi} dazugehören {v}
birisine Almanca öğretmek {allg} Deutsch lehren {allg}
birisine analık etmek {v} bemuttern {v}
birisine annelik yapmak {allg} jdn bemuttern {allg}
birisine arka çıkmak {allg} den Rücken decken {allg}
birisine aşık olmak {allg} in jdn verliebt sein {allg}
birisine aşık olmak {fi} verlieben {v}
birisine asılmak {allg} jdn anmachen {allg}
birisine asılmak {fi} aufdrängen {v}
birisine ayak uydurmak {allg} mit jdm Schritt halten {allg}
birisine ayrıcalık vermek {fi} bevorrechten {v}
birisine bağırıp çağırmak {allg} jdn anbrüllen {allg}
birisine bağlanmak {allg} ketten {allg}
birisine bağlanmak {allg} liieren {allg}
birisine bağlı olmak {allg} an jdn hängen {allg}
birisine bakmak {fi} ausgucken {v}
birisine bakmak {fi} aushalten {v}
birisine bakmak {fi} ausschauen {v}
birisine bakmak {fi} entgegensehen {v}
birisine bakmak {allg} für jdn sorgen {allg}
birisine bakmak {allg} jdn ansehen {allg}
birisine bakmak {allg} jdn aushalten {allg}
birisine bakmak {allg} bemühen um jdn {allg}
birisine bakmak {v} warten {v}
birisine bakması için bir şey sunmak {allg} vorlegen {allg}
birisine baskı yapmak {v} bedrängen {v}
birisine baskı yapmak {allg} jdn unter Druck setzen {allg}
birisine baskı yapmak {v} pressen {v}
birisine başvurmak {fi} anklopfen {v}
birisine bayılmak {fi} anschmachten {v}
birisine bayılmak {v} anschwärmen {v}
birisine bayılmak {itr} schwärmen {itr}
birisine beddua okumak {allg} die Pest an den Hals wünschen {allg}
birisine benzemek {allg} ähnlich sehen {allg}
birisine benzemek {allg} nachschlagen {allg}
birisine benzemek {fi} nacharten {v}
birisine bilgi vermek {v} benachrichtigen {v}
birisine bilgi vermek {allg} Auskunft erteilen {allg}
birisine bir aradan bir şey uzatmak {fi} durchgeben {v}
birisine bir araziyi işlemesi için vermek {v} belehnen {v}
birisine bir araziyi işlemesi için vermek {v} beleihen {v}
birisine bir emir vermek {allg} verordnen {allg}
birisine bir fikir vermek {allg} jdn auf eine Idee bringen {allg}
birisine bir görev vermek {allg} eine Aufgabe stellen {allg}
birisine bir işaret vermek {allg} ein Zeichen geben {allg}
birisine bir işi öğretmek {fi} einarbeiten {v}
birisine bir konuda kolaylık göstermek {fi} Entgegenkommen {v}
birisine bir konuda yardımcı olmak {fi} mithelfen {v}
birisine bir konuda yetişmek {fi} heranreichen {v}
birisine bir şey fısıldamak {allg} einblasen {allg}
birisine bir şey giydirmek {fi} anziehen {v}
birisine bir şey hakkı tanımak {allg} zusprechen {allg}
birisine bir şey için gücenmek {allg} verübeln {allg}
birisine bir şey için yardım etmek {allg} vermitteln {allg}
birisine bir şey için yardımda bulunmak {allg} zu etw verhelfen {allg}
birisine bir şey içirmek {fi} einflößen {v}
birisine bir şey sağlamak {fi} auswirken {v}
birisine bir şey sağlamak {allg} jdn mit etw versorgen {allg}
birisine bir şey sormak {v} befragen {v}
birisine bir şey sormak {allg} jdn nach etw fragen {allg}
birisine bir şey söylemek için çabalamak {allg} bei jdm vorsprechen {allg}
birisine bir şey sunmak {allg} offerieren {allg}
birisine bir şey vermek {fi} aufwarten {v}
birisine bir şey yapmak {allg} antun {allg}
birisine bir şey yaptırmak {allg} jdn etw tun lassen {allg}
birisine bir şeyi bağışlamak {v} belehnen {v}
Indirekte Treffer
başka birisine bırakmak {fi} zuleiten {v}
bir buluşun kullanma hakkının birisine verilmesi {i} das Patent {n}
bir işte birisine yardımcı olma {i} die Mithilfe {f}
bir kişinin başka birisine nakledilmiş organı {i} [hek]das Implantat {n}
bir şey için birisine başvurmak {allg} wegen etw an jdn herantreten {allg}
bir şeyi birisine emanet etmek {allg} anvertrauen {allg}
bir şeyi birisine kiralık olarak vermek {allg} mietweise überlassen {allg}
bir şeyi birisine miras olarak bırakmak {allg} vermachen {allg}
bir şeyi elde etmek için birisine sokulmak {fi} heranmachen {v}
birisine "sen" diye hitap etmek {v} duzen {v}
birisine abayı yakmak {allg} für jemanden Feuer und Flamme sein {allg}
birisine acı çektirmek {allg} jdn quälen {allg}
birisine acı vermek {allg} Leid antun {allg}
birisine açılmak {v} bewusst machen {v}
birisine açılmak {allg} mitteilen {allg}
birisine açılmak {allg} aufschließen {allg}
birisine açılmak {allg} anvertrauen {allg}
birisine açılmak {allg} jdn ins Vertrauen ziehen {allg}
birisine acımak {allg} erbarmen {allg}
birisine acımak {v} beweinen {v}
birisine acımak {v} bemitleiden {v}
birisine acımak {v} Bedauern {v}
birisine ağırlığını vermek {fi} aufliegen {v}
birisine ait olmak {fi} dazugehören {v}
birisine Almanca öğretmek {allg} Deutsch lehren {allg}
birisine analık etmek {v} bemuttern {v}
birisine annelik yapmak {allg} jdn bemuttern {allg}
birisine arka çıkmak {allg} den Rücken decken {allg}
birisine aşık olmak {fi} verlieben {v}
birisine aşık olmak {allg} in jdn verliebt sein {allg}
birisine asılmak {fi} aufdrängen {v}
birisine asılmak {allg} jdn anmachen {allg}
birisine ayak uydurmak {allg} mit jdm Schritt halten {allg}
birisine ayrıcalık vermek {fi} bevorrechten {v}
birisine bağırıp çağırmak {allg} jdn anbrüllen {allg}
birisine bağlanmak {allg} liieren {allg}
birisine bağlanmak {allg} ketten {allg}
birisine bağlı olmak {allg} an jdn hängen {allg}
birisine bakmak {allg} bemühen um jdn {allg}
birisine bakmak {fi} ausschauen {v}
birisine bakmak {allg} jdn aushalten {allg}
birisine bakmak {fi} aushalten {v}
birisine bakmak {allg} jdn ansehen {allg}
birisine bakmak {fi} ausgucken {v}
birisine bakmak {allg} für jdn sorgen {allg}
birisine bakmak {v} warten {v}
birisine bakmak {fi} entgegensehen {v}
birisine bakması için bir şey sunmak {allg} vorlegen {allg}
birisine baskı yapmak {allg} jdn unter Druck setzen {allg}
birisine baskı yapmak {v} bedrängen {v}
birisine baskı yapmak {v} pressen {v}
birisine başvurmak {fi} anklopfen {v}
birisine bayılmak {itr} schwärmen {itr}
birisine bayılmak {v} anschwärmen {v}
birisine bayılmak {fi} anschmachten {v}
birisine beddua okumak {allg} die Pest an den Hals wünschen {allg}
birisine benzemek {fi} nacharten {v}
birisine benzemek {allg} nachschlagen {allg}
birisine benzemek {allg} ähnlich sehen {allg}
birisine bilgi vermek {v} benachrichtigen {v}
birisine bilgi vermek {allg} Auskunft erteilen {allg}
birisine bir aradan bir şey uzatmak {fi} durchgeben {v}
birisine bir araziyi işlemesi için vermek {v} beleihen {v}
birisine bir araziyi işlemesi için vermek {v} belehnen {v}
birisine bir emir vermek {allg} verordnen {allg}
birisine bir fikir vermek {allg} jdn auf eine Idee bringen {allg}
birisine bir görev vermek {allg} eine Aufgabe stellen {allg}
birisine bir işaret vermek {allg} ein Zeichen geben {allg}
birisine bir işi öğretmek {fi} einarbeiten {v}
birisine bir konuda kolaylık göstermek {fi} Entgegenkommen {v}
birisine bir konuda yardımcı olmak {fi} mithelfen {v}
birisine bir konuda yetişmek {fi} heranreichen {v}
birisine bir şey fısıldamak {allg} einblasen {allg}
birisine bir şey giydirmek {fi} anziehen {v}
birisine bir şey hakkı tanımak {allg} zusprechen {allg}
birisine bir şey için gücenmek {allg} verübeln {allg}
birisine bir şey için yardım etmek {allg} vermitteln {allg}
birisine bir şey için yardımda bulunmak {allg} zu etw verhelfen {allg}
birisine bir şey içirmek {fi} einflößen {v}
birisine bir şey sağlamak {allg} jdn mit etw versorgen {allg}