kişinin açık kimliği {ç} | die Individualdaten {pl} |
|
kişinin benliğini merkez sayan görüş {i} | die Egozentrik {f} |
|
kişinin en çok severek yediği yemek {i} | das Lieblingsgericht {n} |
|
kişinin hedeflediği şeyi ele geçirememesi {allg} | etwas geht jemandem durch die Lappen {allg} |
|
kişinin hukuku {i}
[huk] | das Personenrecht {n} |
|
kişinin karakter özelliği {i}
[demy] | der Zug {m} |
|
kişinin karakteristik özellikleri {i} | der Charakter {m} |
|
kişinin kimliği hakkında bilgiler {allg} | Angaben zur Person {allg} |
|
kişinin putlaştırılması {i} | der Personenkult {m} |
|
kişinin varlığı {allg} | das eigene Ich {allg} |
|
aranan yada ünlü bir kişinin özellikleriyle tanımlanması {i}
[huk] | der Steckbrief {m} |
|
bir bilim dalının veya bir kişinin hayatını inceleyen eser {i} | die Monografie {f} |
|
bir kişinin adını taşıdığı azizin günü {i} | der Namenstag {m} |
|
bir kişinin başka birisine nakledilmiş organı {i}
[hek] | das Implantat {n} |
|
bir kişinin kendi yaşamını anlattığı yazı {i} | die Selbstbiografe {f} |
|
bir kişinin sahip olduğu tüm atlar {i}
[sp] | der Stall {m} |
|
bir küreği beş kişinin çektiği savaş gemisi {i} | die Pentere {f} |
|
bir ülkede bulunan kişinin o ülkede geçerli yasalara tabi olması {i}
[huk] | das Territorialitätsprinzip {n} |
|
birçok kişinin hazır bulunduğu ve katıldığı tartışma {i} | die Gesprächsrunde {f} |
|
birçok kişinin isteği üzerine {allg} | auf vielfachen Wunsch {allg} |
|
emekli kişinin yetim kalan çocuklarına ödenen yetim aylığı {i} | die Waisenrente {f} |
|
eskisinin yerine yeni bir kişinin veya şeyin geçmesi {i}
[huk] | die Surrogation {f} |
|
iflas eden kişinin alacaklısı {i}
[tic] | der Konkursgläubiger {m} |
|
iflas eden kişinin genel borcu {i} | das Gemeinschuld {n} |
|
iki kişinin arasını açmak {allg} | einen Keil zwischen zwei Personen treiben {allg} |
|
iki kişinin arasını yapmak {itr} | kuppeln {itr} |
|
iki kişinin birlikteliği {i} | die Zweisamkeit {f} |
|
iki kişinin tartışmasını fırsat bilip durumdan faydalanan üçüncü kişi {allg} | der lachende Dritte {allg} |
|
imtiyazlı kişinin tayini {allg} | Einsetzung eines Begünstigten {allg} |
|
kişinin açık kimliği {ç} | die Individualdaten {pl} |
|
kişinin benliğini merkez sayan görüş {i} | die Egozentrik {f} |
|
kişinin en çok severek yediği yemek {i} | das Lieblingsgericht {n} |
|
kişinin hedeflediği şeyi ele geçirememesi {allg} | etwas geht jemandem durch die Lappen {allg} |
|
kişinin hukuku {i}
[huk] | das Personenrecht {n} |
|
kişinin karakter özelliği {i}
[demy] | der Zug {m} |
|
kişinin karakteristik özellikleri {i} | der Charakter {m} |
|
kişinin kimliği hakkında bilgiler {allg} | Angaben zur Person {allg} |
|
kişinin putlaştırılması {i} | der Personenkult {m} |
|
kişinin varlığı {allg} | das eigene Ich {allg} |
|
kutlaması yapılan kişinin veya çiftin dansı açması {i} | der Ehrentanz {m} |
|
ölen kişinin geride bıraktığı yakınlarına ödenen aylık {i} | die Hinterbliebenenrente {f} |
|
ölen kişinin geride bıraktığı yakınlarına yapılan yardım {i} | die Hinterbliebenenfürsorge {f} |
|
sorumluluğu bulunmayan üçüncü kişinin zararı {i}
[huk] | der Drittschaden {m} |
|
tek kişinin söylediği kısım {i}
[tiy] | der Monolog {m} |
|
üç kişinin yetkili olduğu iktidar {i}
[pol] | die Triarchie {f} |
|
üçüncü kişinin hasarı {i} | der Drittschaden {m} |
|
üçüncü kişinin zararı {i} | der Drittschaden {m} |
|
vücuda yapay ya da bir başka kişinin organını yerleştirmek {v}
[hek] | implantieren {v} |
|