TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
para {i} der Betrag {m}
para {i} der Betriebsstoff {m}
para {i} der Eingang {m}
para {i} der Fonds {m}
para {i} das Geld {n}
para {allg} Geld- {allg}
para {i} der Groschen {m}
para {i} der Heller {m}
para {i} die Kasse {f}
para {i} [yerb]der Kies {m}
para {i} [hayb]die Kröte {f}
para {i} der Mammon {m}
para {i} die Marie {f}
para {i} die Mark {f}
para {i} das Mittel {n}
para {allg} Moneten {allg}
para {i} die Pinke {f}
para {i} die Währung {f}
para {i} der Zaster {m}
para açısından {s} materiell {adj}
para akımı {i} der Geldkreislauf {m}
para akımı {i} der Geldstrom {m}
para akışı {allg} Abfluss von Geld {allg}
para akışı {i} der Geldfluss {m}
para akışı {i} der Geldstrom {m}
para aklama {i} die Geldwäsche {f}
para alacağı {i} der Geldanspruch {m}
para alacağı {i} die Geldforderung {f}
para alımı {i} der Gelderwerb {m}
para alma {i} die Geldaufnahme {f}
para almadan {allg} um Gotteslohn {allg}
para almak {v} beziehen {v}
para almak {allg} Geld hereinnehmen {allg}
para almak {v} kassieren {v}
para anlaşması {i} das Währungsabkommen {n}
para arzı {i} das Geldangebot {n}
para arzı {i} die Geldmenge {f}
para arzı {i} das Geldvolumen {n}
para arzının daralması {i} die Geldverknappung {f}
para arzının genişlemesi {i} das Geldmengenwachstum {n}
para avansı {i} der Geldvorschuss {m}
para avansı {i} der Geldzuschuss {m}
para ayırmak {itr} [tic]placieren {itr}
para babası {i} der Geldprotz {m}
para babası {i} der Krösus {m}
para babası {a} steinreich {a}
para babası olmak {allg} Geld wie Heu haben {allg}
para bağışı {i} die Geldspende {f}
para bağışlayan {i} der Geldspender {m}
para bağlamak {allg} Geld binden {allg}
para bağlamak {allg} Geld festlegen {allg}
para basım yeri {i} die Präge {f}
para basma {i} die Prägung {f}
para basmak {fi} ausmünzen {v}
para basmak {fi} Das Geschäft läuft gut {v}
para basmak {allg} Geld drucken {allg}
para basmak {fi} prägen {v}
para bayılmak {fi} abstemmen {v}
para bazı {allg} exogenes Geld {allg}
para bazı {i} die Geldbasis {f}
para bedeli {i} der Barbetrag {m}
para bedeli {i} der Geldbetrag {m}
para bedelini taahhüt etmek {allg} Geldbetrag zeichnen {allg}
para benzeri {a} geldähnlich {a}
para birikimi {i} die Geldanhäufung {f}
para biriktirimi {i} die Geldersparnis {f}
para biriktirmek {fi} abhungern {v}
para biriktirmek {fi} ansparen {v}
para biriktirmek {allg} Geld ersparen {allg}
para biriktirmek {allg} Geld sparen {allg}
para biriktirmek {fi} zusammensparen {v}
para birimi {i} die Geldeinheit {f}
para birimi {i} die Währung {f}
para birimi {i} die Währungseinheit {f}
para birimi frank {i} der Franken {m}
para birliği {i} die Währungsunion {f}
para bolluğu {i} die Geldanhäufung {f}
para bolluğu {i} die Geldschwemme {f}
para borcu {i} die Geldschuld {f}
para borcu {i} die Geldverpflichtung {f}
Indirekte Treffer
1900'lü yıllarda tedavülde olan en küçük Alman para birimi {i} der Heller {m}
adli para cezası {i} [huk]die Geldstrafe {f}
ağır para cezası {allg} empfindliche Geldstrafe {allg}
akreditiften para çekme {i} [tic]die Akkreditivziehung {f}
Alman İmparatorluğu para birimi {i} die Reichsmark {f}
altın para {i} das Goldgeld {n}
altın para {i} die Golddevise {f}
altın para {i} die Goldwährung {f}
ana para {i} [tic]das Kapital {n}
ana para {i} [tic]die Hauptsumme {f}
ana para {i} [tic]das Grundkapital {n}
anahtar para {i} [eko]die Leitwährung {f}
arkada bırakılan para {allg} nachgelassenes Geld {allg}
atıl para {allg} [tic]brachliegendes Geld {allg}
atıl para mevcutları {allg} anlagebereite Mittel {allg}
avans para vermek {allg} Geld vorstrecken {allg}
avans para vermek {allg} Geld vorschießen {allg}
avans verilen para {i} die Vorschussleistung {f}
avro para biriminin yüzde biri {i} der Cent {m}
Avrupa Birliği'nin ortak para birimi {i} der Euro {m}
Avrupa Ekonomi ve Para Birliği {i} die Europäische Wirtschafts- und Währungsunion {f}
Avrupa para birimi {allg} europäische Währungseinheit {allg}
Avrupa Para Birliği {i} das Europäisches Währungssystem {n}
Avrupa Para Birliği {i} die Europäische Währungsunion {f}
Avrupa para piyasası {i} der Eurogeldmarkt {m}
Avrupa Para Sistemi {i} das Europäisches Währungssystem {n}
Avrupa Para Sistemi {i} das Europäische Währungssystem {n}
Avusturya'da en küçük para {i} der Groschen {m}
az para {i} das Spottgeld {n}
bakır para {i} der Obolus {m}
bakır para {i} die Kupfermünze {f}
bakır para {i} das Kupfergeld {n}
bakır para {i} [kim]das Kupfer {n}
banka hesabındaki para {i} [tic]das Guthaben {n}
banka hesabından para çekmek {allg} vom Konto Geld abheben {allg}
bankaca verilen hesapta para yok bildirimi {allg} [tic]Mangel an Deckung {allg}
bankada hesapta bulunandan fazla para çekmek {allg} [tic]Konto überziehen {allg}
bankadaki nakit para durumu {allg} Barvorrat der Bank {allg}
bankadaki para {i} [tic]das Buchgeld {n}
bankadaki para mevcudu {i} [tic]die Barreserve {f}
bankadan fazla para çekmek {fi} [tic]überziehen {v}
bankadan para çekme {i} die Bankabhebung {f}
bankadan para çekme {i} die Bargeldabhebung {f}
bankadan para çekmek {v} beheben {v}
bankadan para çekmek {fi} abrufen {v}
bankalararası para hadleri {allg} Geldsätze unter Banken {allg}
bankalararası para piyasası {i} der Bankengeldmarkt {m}
bankalararası para piyasası {i} der Interbankengeldmarkt {m}
bankaya para yatırmak {fi} Geld auf das Konto einzahlen {v}
bankaya para yatırmak {v} deponieren {v}
bedeli para olarak {allg} Gegenwert in Geld {allg}
belirli amaç için para tahsis etmek {allg} Geld für einen bestimmten Zweck bereitstellen {allg}
beş feniklik madeni para {i} der Sechser {m}
beş feniklik madeni para {i} der Fünfer {m}
beş para etmeme {i} die Unbrauchbarkeit {f}
beş para etmemek {fi} keinen Pappenstiel wert sein {v}
beş para etmemek {allg} nicht eines Pfennigs mächtig sein {allg}
beş para etmemek {allg} keinen Schuss Pulver wert sein {allg}
beş para etmemek {allg} keinen Pfifferling wert sein {allg}
beş para etmemek {fi} keinen Pfifferling wert {v}
beş para etmez {s} belanglos {adj}
beş para etmez {allg} keinen roten Heller wert {allg}
beş para etmez {s} wertlos {adj}
beş para etmez {allg} nichts wert {allg}
beş para etmez {allg} keinen Pappenstiel Wert {allg}
beş para etmez {s} unerheblich {adj}
beş para etmez {s} [huk]nichtig {adj}
beş para etmez {allg} das ist zu nichts nütze {allg}
beş para etmez {s} unbrauchbar {adj}
beş para etmez {s} mies {adj}
beş para etmez {allg} das ist unter aller Sau {allg}
beş para etmez {s} schnuppe {adj}
beş para etmez {s} leicht {adj}
beş para etmez {allg} damit lockt man keinen Hund hinter dem Ofen hervor {allg}
beş para etmez {i} der Nichtsnutz {m}
beş para etmez adam {i} [hayb]der Pinscher {m}
beş para etmez adam {i} der Blindgänger {m}
beş para etmez kimse {i} das Würstchen {n}
beş para etmez kişi {i} die Nulpe {f}
beş para etmez şey {i} [mad]die Schlacke {f}