TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
çalışan {i} der Arbeiter {m}
çalışan {i} der Arbeitnehmer {m}
çalışan {i} die Arbeitnehmerin {f}
çalışan {a} berufstätig {a}
çalışan {a} beschäftigt {a}
çalışan {mf} Beschäftigte {mf}
çalışan {i} der Beschäftigter {m}
çalışan {a} betrieben {a}
çalışan {s} erwerbstätig {adj}
çalışan {i} der Erwerbstätiger {m}
çalışan {s} werktätig {adj}
çalışan {fm} Werktätiger {fm}
çalışan anne adayının doğumdan önce ve sonra yasaları gereğince korunması {i} der Mutterschutz {m}
çalışan annenin evde bıraktığı çocuk {i} das Schlüsselkind {n}
çalışan faiz {allg} laufende Zinsen {allg}
çalışan kadın {allg} berufstätige Frau {allg}
çalışan nüfus {allg} arbeitende Bevölkerung {allg}
çalışan ortak {allg} aktiver Teilhaber {allg}
çalışan sermaye {allg} arbeitendes Kapital {allg}
çalışan sermaye {i} das Arbeitskapital {n}
çalışan sermaye {i} das Betriebskapital {n}
çalışanın işine son verme nedeni {i} der Kündigungsgrund {m}
çalışanın işine son verme süresi {i} die Kündigungsfrist {f}
çalışanlar {fm} Betriebsangehörige {fm}
çalışanlar {i} das Personal {n}
çalışanlar arasındaki ilişkiler {i} [tic]das Betriebsklima {n}
çalışanlara mal karşılığı ödeme yapma {i} das Truck-System {n}
çalışanlarca seçilmiş temsilci {i} der Personalrat {m}
çalışanları temsil eden kurul {i} [tic]der Betriebsrat {m}
Indirekte Treffer
-de çalışan {allg} beschäftigt bei... {allg}
ağızdan laf almaya çalışan {i} der Aushorcher {m}
ailede çalışan iki eşin toplam geliri {i} der Doppelverdienst {m}
akaryakıtla çalışan kalorifer sistemi {i} die Ölheizung {f}
Almanyada büyük kentler arasında çalışan intercity treni {i} der Intercityzug {m}
alttan su alarak çalışan {s} unterschlächtig {adj}
asgari ücretle çalışan kesim {i} die Leichtlohngruppe {f}
barda çalışan erkek {i} der Barkeeper {m}
basınçla çalışan alet {i} das Druckluftwerkzeug {n}
beyin gücü ile çalışan kimse {i} der Kopfarbeiter {m}
bilgisayarla çalışan {s} [biliş]computergesteuert {adj}
birbirini geçmeye çalışan kişilerden her biri {i} der Rivale {m}
boş çalışan {s} leer gehend {adj}
boş zamanlarında çalışan öğrenci {i} der Werkstudent {m}
buharla çalışan demirci çekici {i} [tek]der Dampfhammer {m}
çalışan anne adayının doğumdan önce ve sonra yasaları gereğince korunması {i} der Mutterschutz {m}
çalışan annenin evde bıraktığı çocuk {i} das Schlüsselkind {n}
çalışan faiz {allg} laufende Zinsen {allg}
çalışan kadın {allg} berufstätige Frau {allg}
çalışan nüfus {allg} arbeitende Bevölkerung {allg}
çalışan ortak {allg} aktiver Teilhaber {allg}
çalışan sermaye {allg} arbeitendes Kapital {allg}
çalışan sermaye {i} das Betriebskapital {n}
çalışan sermaye {i} das Arbeitskapital {n}
çamaşırhanede çalışan kadın {i} die Wäschereigehilfin {f}
canla başla çalışan {s} beflissen {adj}
çift kayışla çalışan dağ treni {i} die Achterbahn {f}
çok çalışan {i} der Wühler {m}
çok çalışan {i} der Büffler {m}
dakik çalışan alet {i} die Präzisionsarbeit {f}
dinlenmeden çalışan {s} rastlos {adj}
dış hizmette çalışan eleman {i} [tic]der Außendienstmitarbeiter {m}
durmadan çalışan {s} rastlos {adj}
düşman gemisini yakmaya çalışan gemi {i} [ask]der Brander {m}
elle çalışan {i} der Handantrieb {m}
en düşük fiyatla satın almaya çalışan spekülatör {i} der Baissespekulant {m}
evde çalışan {i} der Heimarbeiter {m}
evde çalışan erkek hizmetli {i} der Hausdiener {m}
faal çalışan ortak {allg} tätiger Gesellschafter {allg}
gece klüplerinde dam olarak çalışan bayan {i} das Taxigirl {n}
geceleri çalışan {i} [hayb]die Nachteule {f}
geçici sözleşmeli çalışan {i} die ABM-Kraft {f}
genel işlem şartlarını düzenlemeye çalışan hukuk {i} [huk]die Kauselarjurisprudenz {f}
götürü çalışan {i} der Akkordarbeiter {m}
güneş enerjisiyle çalışan elektrik üretim tesisi {i} das Sonnenkraftwerk {n}
halk adına çalışan kişi {i} der Bürgerrechtler {m}
hedefine ulaşmaya çalışan {s} zielstrebig {adj}
hem karada hem suda çalışan motorlu araç {i} das Amphibienfahrzeug {n}
hizmet sektöründe çalışan şirket {i} die Dienstleistungsgesellschaft {f}
iki ülke adına çalışan ajan {i} der Doppelagent {m}
ispirto ile çalışan motor {i} der Spiritusmotor {m}
istemdışı çalışan {s} vegetativ {adj}
işveren tarafından anonim şirkette çalışan kadroya sunulan imtiyazlı hisse senedi {i} die Belegschaftsaktie {f}
işyerinde çalışan tüm işçiler {ç} die Werkleute {pl}
kadrolu çalışan {s} fest angestellt {adj}
kamu hizmetinde çalışan {allg} Beschäftigter im öffentlichen Dienst {allg}
kamu hizmetlerinde çalışan ücretli memur {allg} Angestellter im öffentlichen Dienst {allg}
kamu yararına çalışan {allg} gemeinnützig {allg}
kamu yararına çalışan dernek {allg} gemeinnütziger Verein {allg}
kamu yararına çalışan kurum {allg} gemeinnützige Körperschaft {allg}
kartla çalışan telefon {i} das Kartentelefon {n}
kendi dinine yandaş bulmaya çalışan kimse {i} [din]der Bekehrer {m}
kendi hesabına çalışan {allg} selbständig {allg}
kendi hesabına çalışan komisyoncu {allg} Makler für eigene Rechnung {allg}
kendi kendine çalışan {s} automatisch {adj}
kendi kendine çalışan makine {i} der Automat {m}
kendini farklı biriymiş gibi göstermeye çalışan kişi {i} der Möchtegern {m}
kısa mesai çalışan işçi {i} der Kurzarbeiter {m}