TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
düşük {s} AB {adj}
düşük {i} der Abgang {m}
düşük {i} [hek]der Abortus {m}
düşük {i} die Abtreibung {f}
düşük {i} [hek]die Fehlgeburt {f}
düşük {allg} gering {allg}
düşük {s} inferior {adj}
düşük {s} lotterig {adj}
düşük {s} nieder {adj}
düşük {s} niedrig {adj}
düşük {i} [hek]der Abort {nom}
düşük basınç {i} die Depression {f}
düşük basınç {i} [tek]der Niederdruck {m}
düşük basınç {i} der Unterdruck {m}
düşük çeneli {i} der Laberkopf {m}
düşük değer {i} der Minderwert {m}
düşük değerle sigorta ettirme {i} die Unterversicherung {f}
düşük değerli {a} geringwertig {a}
düşük değerli {s} minderwertig {adj}
düşük derecede erir {s} niedrig schmelzend {adj}
düşük durum {i} der Tiefstand {m}
düşük emisyonlu {s} [oto]schadstoffarm {adj}
düşük enflasyon oranı {allg} niedrige Inflationsrate {allg}
düşük faiz politikası {allg} expansive Kreditpolitik {allg}
düşük faizli {s} zinsgünstig {adj}
düşük faizli borçlanma senedi {allg} zinsbegünstigte Anleihe {allg}
düşük faizli ikraz {allg} zinsgünstiges Darlehen {allg}
düşük faizli kredi {i} der Billigkredit {m}
düşük faizli kredi {allg} niedrig verzinslicher Kredit {allg}
düşük faizli kredi {allg} zinsgünstiges Darlehen {allg}
düşük faizli kredi {allg} zinsverbilligter Kredit {allg}
düşük faizli yatırım kredisi {allg} zinsbegünstigter Investitionskredit {allg}
düşük fiyat {i} der Minderpreis {m}
düşük fiyatla müşteri çekme amaçlı reklam {i} die Lockvogelwerbung {f}
düşük fiyatlı {a} billig {a}
düşük fiyatlı gece tarifesi elektriği {i} der Nachtstrom {m}
düşük fiyatlı halk baskısı {i} [ask]die Volksausgabe {f}
düşük gelir {i} das Minderaufkommen {n}
düşük gelir {i} die Mindereinnahme {f}
düşük gelir {allg} niedriges Einkommen {allg}
düşük gelirli {a} einkommensschwach {a}
düşük getiri {allg} geringer Ertrag {allg}
düşük hapı {i} [hek]die Abtreibungspille {f}
düşük hasılat {i} der Mindererlös {m}
düşük kalite {s} letzt {adj}
düşük kalite {i} der Minderwert {m}
düşük kalite {allg} minderwertige Güte {allg}
düşük kalitede {s} minderwertig {adj}
düşük kaliteli {s} geringwertig {adj}
düşük kaliteli {a} minderwertig {a}
düşük kaliteli mal {i} der Ramsch {m}
düşük kan basıncı {allg} niedriger Blutdruck {allg}
düşük kan şekeri {allg} niedriger Blutzuckerspiegel {allg}
düşük kazanç sahibi {i} der Geringverdiener {m}
düşük kazançlı {i} der Kleinverdiener {m}
düşük maaşlı {s} geringbesoldet {adj}
düşük maliyetli {a} kostensparend {a}
düşük mallar {allg} minderwertige Güter {allg}
düşük parlaklık {i} der Mattglanz {m}
düşük proteinli gıda {allg} eiweißarme Ernährung {allg}
düşük radyasyonlu {s} [biliş]strahlungsarm {adj}
düşük saflık {allg} niedrige Reinheit {allg}
düşük satış {i} der Minderabsatz {m}
düşük satışlar {i} der Minderumsatz {m}
düşük seviye {i} der Tiefstand {m}
düşük tansiyon {i} die Hypotension {f}
düşük tansiyon {i} [hek]die Hypotonie {f}
düşük tansiyon {allg} niedriger Blutdruck {allg}
düşük ücret {i} der Billiglohn {m}
düşük vatandaş {i} der Proletarier {m}
düşük verim {allg} geringer Ertrag {allg}
düşük verim {i} der Minderertrag {m}
düşük verim {i} die Minderleistung {f}
düşük verim {allg} niedriges Rendement {allg}
düşük viskoziteli {s} niedrigviskos {adj}
düşük voltajlı akım {i} [elek]der Schwachstrom {m}
düşük vücut ısısı {i} die Hypothermie {f}
düşük vücut ısısı {allg} niedrige Körpertemperatur {allg}
düşük vücut ısısı {i} die Untertemperatur {f}
düşük yapma {i} die Fehlgeburt {f}
Indirekte Treffer
atmosfer basıncına oranla daha düşük değerde basınç {i} [fiz]der Unterdruck {m}
becerilerini düşük gösteren kimse {i} der Tiefstapler {m}
becerilerini düşük göstermek {fi} tiefstapeln {v}
borsa açılışında fiyatların düşük olması {allg} leichter eröffnen {allg}
çenesi düşük {a} geschwätzig {a}
çenesi düşük {s} schnatterig {adj}
çenesi düşük {i} die Plaudertasche {f}
çenesi düşük kadın {i} die Schwatzbase {f}
çenesi düşük kadın {i} die Schnatterliese {f}
çok düşük fiyat {i} der Spottpreis {m}
çok düşük yatırım faaliyeti {allg} zu geringe Investitionstätigkeit {allg}
daha düşük fiyat koyma {allg} niedrigere Auszeichnung {allg}
daha düşük fiyat koymak {allg} billiger auszeichnen {allg}
daha düşük fiyatlandırma {allg} niedrigere Auszeichnung {allg}
daha düşük fiyatlandırmak {allg} billiger auszeichnen {allg}
değeri düşük mal {allg} minderwertiges Gut {allg}
düşük basınç {i} die Depression {f}
düşük basınç {i} der Unterdruck {m}
düşük basınç {i} [tek]der Niederdruck {m}
düşük çeneli {i} der Laberkopf {m}
düşük değer {i} der Minderwert {m}
düşük değerle sigorta ettirme {i} die Unterversicherung {f}
düşük değerli {a} geringwertig {a}
düşük değerli {s} minderwertig {adj}
düşük derecede erir {s} niedrig schmelzend {adj}
düşük durum {i} der Tiefstand {m}
düşük emisyonlu {s} [oto]schadstoffarm {adj}
düşük enflasyon oranı {allg} niedrige Inflationsrate {allg}
düşük faiz politikası {allg} expansive Kreditpolitik {allg}
düşük faizli {s} zinsgünstig {adj}
düşük faizli borçlanma senedi {allg} zinsbegünstigte Anleihe {allg}
düşük faizli ikraz {allg} zinsgünstiges Darlehen {allg}
düşük faizli kredi {allg} zinsverbilligter Kredit {allg}
düşük faizli kredi {allg} zinsgünstiges Darlehen {allg}
düşük faizli kredi {allg} niedrig verzinslicher Kredit {allg}
düşük faizli kredi {i} der Billigkredit {m}
düşük faizli yatırım kredisi {allg} zinsbegünstigter Investitionskredit {allg}
düşük fiyat {i} der Minderpreis {m}
düşük fiyatla müşteri çekme amaçlı reklam {i} die Lockvogelwerbung {f}
düşük fiyatlı {a} billig {a}
düşük fiyatlı gece tarifesi elektriği {i} der Nachtstrom {m}
düşük fiyatlı halk baskısı {i} [ask]die Volksausgabe {f}
düşük gelir {allg} niedriges Einkommen {allg}
düşük gelir {i} die Mindereinnahme {f}
düşük gelir {i} das Minderaufkommen {n}
düşük gelirli {a} einkommensschwach {a}
düşük getiri {allg} geringer Ertrag {allg}
düşük hapı {i} [hek]die Abtreibungspille {f}
düşük hasılat {i} der Mindererlös {m}
düşük kalite {i} der Minderwert {m}
düşük kalite {s} letzt {adj}
düşük kalite {allg} minderwertige Güte {allg}
düşük kalitede {s} minderwertig {adj}
düşük kaliteli {a} minderwertig {a}
düşük kaliteli {s} geringwertig {adj}
düşük kaliteli mal {i} der Ramsch {m}
düşük kan basıncı {allg} niedriger Blutdruck {allg}
düşük kan şekeri {allg} niedriger Blutzuckerspiegel {allg}
düşük kazanç sahibi {i} der Geringverdiener {m}
düşük kazançlı {i} der Kleinverdiener {m}
düşük maaşlı {s} geringbesoldet {adj}
düşük maliyetli {a} kostensparend {a}
düşük mallar {allg} minderwertige Güter {allg}
düşük parlaklık {i} der Mattglanz {m}
düşük proteinli gıda {allg} eiweißarme Ernährung {allg}
düşük radyasyonlu {s} [biliş]strahlungsarm {adj}
düşük saflık {allg} niedrige Reinheit {allg}
düşük satış {i} der Minderabsatz {m}
düşük satışlar {i} der Minderumsatz {m}