TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
babası öldükten sonra doğan çocuk {i} das Afterkind {n}
babası kaybetmek {allg} den Vater verlieren {allg}
babasının burnundan düşmüş {allg} er ist seinem Vater wie aus dem Gesicht geschnitten {allg}
babasının kemiğine sövmek {allg} über die Gebeine seines Vaters fluchen {allg}
babasının mezarına sövmek {allg} über das Grab seines Vaters fluchen {allg}
Indirekte Treffer
aile babası {i} der Hausvater {m}
aile babası {i} der Familienvater {m}
altın babası {i} der Dukatenmann {m}
anası ve babası ölmüş {i} die Vollwaise {f}
anası ve babası ölmüş çocuk {i} die Doppelwaise {f}
babası öldükten sonra doğan çocuk {i} das Afterkind {n}
büyükbaba veya büyük annenin babası {i} die Urgroßvater {f}
fukara babası {allg} Vater der Armen {allg}
gelinin anne babası {ç} die Brauteltern {pl}
gelinin babası {i} der Brautvater {m}
iskele babası {i} [den]der Ankermast {m}
iskele babası {i} [den]die Dückdalbe {f}
iskele babası {mf} [den]Beting {mf}
İsrailoğullarının soy babası {i} der Patriarch {m}
mafya babası {i} der Pate {m}
palamar babası {i} [den]die Dückdalbe {f}
para babası {a} steinreich {a}
para babası {i} der Krösus {m}
para babası {i} der Geldprotz {m}
para babası olmak {allg} Geld wie Heu haben {allg}
sadece ana veya babası bir olan {s} halbbürtig {adj}
tırabzan babası {i} der Geländerpfosten {m}
vaftiz babası {i} der Pate {m}
vaftiz babası {i} der Gevatter {m}
vaftiz babası {i} der Taufpate {m}
vaftiz babası {i} der Patenonkel {m}