TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
araya geçmek {fi} durchschlagen {v}
araya girme {i} die Intervention {f}
araya girme suretiyle kabul {i} das Ehrenakzept {n}
araya girme suretiyle kabul eden {i} der Ehrenakzeptant {m}
araya girmek {fi} dazwischenkommen {v}
araya girmek {fi} dazwischentreten {v}
araya girmek {fi} eingreifen {v}
araya girmek {fi} einhaken {v}
araya girmek {fi} einschalten {v}
araya girmek {fi} zu vermitteln suchen {v}
araya mesafe koymak {fi} distanzieren {v}
araya sıkıştırılan laf {i} die Zwischenbemerkung {f}
araya sıkıştırılan soru {i} die Zwischenfrage {f}
arayanlara yok olduğunu söyletmek {allg} verleugnen lassen {allg}
araya {i} die Intermediärstruktur {f}
arayarak avı bulmak {itr} [hayb]stöbern {itr}
arayarak bulmak {fi} auftreiben {v}
Indirekte Treffer
araya geçmek {fi} durchschlagen {v}
araya girme {i} die Intervention {f}
araya girme suretiyle kabul {i} das Ehrenakzept {n}
araya girme suretiyle kabul eden {i} der Ehrenakzeptant {m}
araya girmek {fi} eingreifen {v}
araya girmek {fi} dazwischentreten {v}
araya girmek {fi} zu vermitteln suchen {v}
araya girmek {fi} dazwischenkommen {v}
araya girmek {fi} einschalten {v}
araya girmek {fi} einhaken {v}
araya mesafe koymak {fi} distanzieren {v}
araya sıkıştırılan laf {i} die Zwischenbemerkung {f}
araya sıkıştırılan soru {i} die Zwischenfrage {f}
belli bir amaçla insanları bir araya getirmek {fi} zusammenspannen {v}
bir amaçla büyük halk kitlelerinin bir araya toplanması {i} [ask]das Massenaufgebot {n}
bir araya bağlamak {fi} zusammenbinden {v}
bir araya birleştirmek {allg} zu einem ganzen zusammensetzen {allg}
bir araya çökmek {fi} zusammensinken {v}
bir araya dökmek {fi} zusammenschütten {v}
bir araya gelme {i} der Zusammentritt {m}
bir araya gelme {i} die Kumulation {f}
bir araya gelme {i} die Zusammensetzung {f}
bir araya gelme {i} die Verschmelzung {f}
bir araya gelme {i} die Vereinigung {f}
bir araya gelme {i} [biy]die Aggregation {f}
bir araya gelme {i} das Sammeln {n}
bir araya gelmek {fi} vereinigen {v}
bir araya gelmek {fi} zusammenfinden {v}
bir araya gelmek {fi} stellen {v}
bir araya gelmek {itr} verschmelzen {itr}
bir araya gelmek {fi} sammeln {v}
bir araya gelmek {fi} zusammenrotten {v}
bir araya gelmek {fi} kumulieren {v}
bir araya gelmek {fi} zusammentreten {v}
bir araya gelmek {fi} versammeln {v}
bir araya gelmek {fi} zusammenkommen {v}
bir araya gelmelerini sağlamak {fi} zusammenschweißen {v}
bir araya getiren {s} synoptisch {adj}
bir araya getirilmiş {s} vereint {adj}
bir araya getirilmiş kar {i} die Verwehung {f}
bir araya getirme {i} der Zusammenbau {m}
bir araya getirme {i} die Verkuppelung {f}
bir araya getirme {i} die Zusammenstellung {f}
bir araya getirme {i} die Berührung {f}
bir araya getirme {i} die Zusammensetzung {f}
bir araya getirme {i} die Zusammenfassung {f}
bir araya getirmek {fi} zusammenschreiben {v}
bir araya getirmek {v} Sammeln {v}
bir araya getirmek {fi} zusammenbekommen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammenkratzen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammentreiben {v}
bir araya getirmek {v} vereinheitlichen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammenrufen {v}
bir araya getirmek {fi} aufbringen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammenbauen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammengeben {v}
bir araya getirmek {fi} zusammentragen {v}
bir araya getirmek {v} vereinen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammenfügen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammenpferchen {v}
bir araya getirmek {v} verschmelzen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammenstellen {v}
bir araya getirmek {v} totalisieren {v}
bir araya getirmek {fi} zusammenfassen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammenpacken {v}
bir araya getirmek {v} vermischen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammensetzen {v}
bir araya getirmek {v} summieren {v}
bir araya getirmek {fi} zusammenbringen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammennehmen {v}
bir araya getirmek {fi} zusammentun {v}
bir araya getirmek {v} vereinigen {v}
bir araya katmak {fi} zusammenschütten {v}
bir araya koşuşmak {fi} zusammenlaufen {v}
bir araya koyma {i} die Zusammenlegung {f}
bir araya koymak {fi} zusammenlegen {v}
bir araya koymak {fi} zusammenstellen {v}
bir araya sıkıştırmak {fi} zusammenrücken {v}
bir araya sıkıştırmak {fi} zusammendrängen {v}
bir araya tıkıştırmak {fi} zusammenpressen {v}