DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
Guten Abend {allg} iyi akşamlar {allg}
Guten Abend {allg} iyi akşamlar! {allg}
guten Absatz finden {allg} iyi satılmak {allg}
guten Absatz finden {allg} peynir ekmek gibi satılmak {allg}
Guten Appetit {allg} afiyet olsun {allg}
Guten Appetit {allg} afiyet olsun! {allg}
guten Appetit! {allg} afiyet olsun {allg}
Guten Erfolg {allg} başarılar! {allg}
guten Morgen {allg} günaydın {allg}
Guten Morgen! {allg} [Redw.]günaydın! {allg}
Guten Morgen! {allg} iyi sabahlar {allg}
Guten Tag {allg} iyi günler {allg}
Guten Tag {allg} iyi günler! {allg}
Guten Tag {allg} merhaba {allg}
Guten Tag allerseits {allg} herkese merhaba! {allg}
der Gutenachtkuss {m} iyi geceler öpücüğü {i}
Indirekte Treffer
der das ist zuviel des Guten {allg} yeter artık {allg}
das ist zuviel des Guten {allg} bu kadarı da fazla artık {allg}
einen guten Charakter haben {allg} iyi karakterli olmak {allg}
einen guten Eindruck machen {allg} iyi bir izlenim bırakmak {allg}
einen guten Faden miteinander spinnen {allg} birbiriyle iyi anlaşmak {allg}
einen guten Griff getan haben {allg} yerinde bir seçim yapmış olmak {allg}
einen guten Griff tun {allg} turnayı gözünden vurmak {allg}
einen guten Leumund haben {allg} iyi bir şöhrete sahip olmak {allg}
einen guten Riecher für etwas haben {allg} yağ çıkacak yerleri anlamak {allg}
einen guten Riecher für etwas haben {allg} ön sezgisine kuvvetli olmak {allg}
einen guten Ruf genießen {allg} iyi bir şöhrete sahip olmak {allg}
er hat guten Geschmack {allg} o zevk sahibidir {allg}
Guten Abend {allg} iyi akşamlar! {allg}
Guten Abend {allg} iyi akşamlar {allg}
guten Absatz finden {allg} peynir ekmek gibi satılmak {allg}
guten Absatz finden {allg} iyi satılmak {allg}
Guten Appetit {allg} afiyet olsun! {allg}
Guten Appetit {allg} afiyet olsun {allg}
guten Appetit! {allg} afiyet olsun {allg}
Guten Erfolg {allg} başarılar! {allg}
guten Morgen {allg} günaydın {allg}
Guten Morgen! {allg} [Redw.]günaydın! {allg}
Guten Morgen! {allg} iyi sabahlar {allg}
Guten Tag {allg} merhaba {allg}
Guten Tag {allg} iyi günler! {allg}
Guten Tag {allg} iyi günler {allg}
Guten Tag allerseits {allg} herkese merhaba! {allg}
im Guten {allg} iyilikle {allg}
im Guten {allg} dostlukla {allg}
im guten Glauben {allg} iyi niyetle {allg}
in guten Händen sein {allg} emin ellerde olmak {allg}
Kap der Guten Hoffnung {allg} Ümit Burnu {allg}
keinen guten Faden an jdm lassen {allg} birisi hakkında çok kötü konuşmak {allg}
mit guten Gewissen {allg} gönül rahatlığı ile {allg}
seinen guten Ruf in den Schmutz ziehen {allg} namusuna çamur sürmek {allg}
von allen guten Geistern verlassen sein {allg} delirmiş olmak {allg}
von allen guten Geistern verlassen sein {allg} aklını peynir ekmekle yemiş olmak {allg}
zum Guten kehren {allg} iyileşmek {allg}
zum Guten kehren {allg} düzelmek {allg}
zuviel des Guten tun {allg} haddini aşmak {allg}
zuviel des Guten tun {allg} fazla kaçırmak {allg}