TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yapan {i} der Aktant {m}
yapan {i} der Erzeuger {m}
yapan {i} [tic]der Hersteller {m}
yapan {i} der Täter {m}
yapan {i} die Täterin {f}
yapan {adv} welch {adv}
Indirekte Treffer
ağzı çok laf yapan {s} schwatzhaft {adj}
ağzı iyi laf yapan {s} wortgewaltig {adj}
ağzı iyi laf yapan {i} der Rabulist {m}
ağzı iyi laf yapan {i} der Diskussionsredner {m}
ağzı iyi laf yapan kişi {i} der Redner {m}
ağzı iyi laf yapan kişi {i} der Demagoge {m}
ağzı laf yapan {s} redegewandt {adj}
ağzı laf yapan {s} großsprecherisch {adj}
alış-veriş yapan {i} der Einkäufer {m}
ameliyat yapan {i} [hek]der Bedienungsperson {m}
analiz yapan {i} der Analytiker {m}
anestezi yapan hekim {i} [hek]der Anästhesist {m}
arıcılık işi yapan {i} der Bienenzüchter {m}
arkeolojik kazı yapan {i} der Ausgräber {m}
aşı yapan hekim {i} der Impfarzt {m}
bağımlılık yapan madde {i} die Droge {f}
bağış yapan {i} Donator/in {nom}
başkalarının dediğini yapan kişi {i} der Hampelmann {m}
baskı işleri yapan işyeri {i} die Druckerei {f}
baştan savma yapan kişi {i} der Schuster {m}
belli bir yöne yayın yapan kısa dalga radyo istasyonu {i} der Richtstrahler {m}
beraber yolculuk yapan kişi {i} der Mitfahrer {m}
bilgi işlem yapan {s} [biliş]Datenverarbeitend {adj}
bir şeyi bilip de gizliyormuş gibi yapan kimse {i} der Geheimniskrämer {m}
bir şeyin ticaretini yapan kişi {i} [tic]der Händler {m}
bir sporu yapan kişi {i} der Sportler {m}
bira masası başında politika yapan kişi {i} der Bierbankpolitiker {m}
bira yapan {i} der Brauer {m}
birkaç işi aynı anda yapan makine {i} die Kombine {f}
birlikte yolculuk yapan kişi {i} der Mitfahrer {m}
büroda getir götür işleri yapan genç {i} der Büroboy {m}
büyük fıçı yapan kimse {i} der Böttcher {m}
çiçek demeti yapan kadın {i} die Binderin {f}
çiçek satışı yapan işyeri {i} das Blumengeschäft {n}
çiçek satışı yapan işyeri {i} der Blumenladen {m}
çizimini yapan kişi {i} der Grafiker {m}
çıkarı için her şeyi yapan kişi {i} der Karrierist {m}
çıkarı ve başarısı için her şeyi yapan {i} der Karrieremacher {m}
çok yol yapan {s} weggewohnt {adj}
denizaşırı emanet yoluyla satış yapan kişi {i} [tic]der Konsignant {m}
devri alem yapan seyyah {i} der Globetrotter {m}
devrim yapan {s} revolutionär {adj}
dezenfekte yapan kimse {i} der Desinfektor {m}
dezenfekte yapan yer veya kuruluş {i} die Desinfektionsanstalt {f}
dış ticaret yapan {i} der Außenhandelskaufmann {m}
don yapan hava {i} das Frostwetter {n}
dünya turu yapan {fm} Weltreisender {fm}
düşmanla işbirliği yapan kimse {i} der Kollaborateur {m}
düz arazide kayak yürüyüşü yapan kayakçı {i} der Langläufer {m}
düzenli sefer yapan vapur {i} das Linienschiff {n}
eğitim amaçlı yayın yapan televizyon kanalı {i} das Bildungsfernsehen {n}
eleştiri yapan {i} der Kritiker {m}
elişi yapan işletme {i} der Handwerksbetrieb {m}
elişi yapan işyerleri kooperatifi {i} die Handwerksgenossenschaft {f}
en yüksek ciro yapan mal {allg} umsatzstärkster Artikel {allg}
en yüksek teklif yapan {a} meistbietend {a}
en yüksek teklifi yapan {i} der Bestbietender {m}
en yüksek teklifi yapan kimse {i} der Meistbietender {m}
esas akdi üzerinde değişiklik yapan akit {i} der Änderungsvertrag {m}
esas akdi üzerinde değişiklik yapan akit {i} der Abänderungsvertrag {m}
eşek şakası yapan kişi {i} der Possenreißer {m}
eser çalıntısı yapan kişi {i} der Plagiator {m}
eskiden köylerde hem berberlik hem de doktorluk gibi işler yapan kişi {i} der Bader {m}
espri yapan kişi {i} der Witzbold {m}
evde bakım yapan kuruluş {i} die Sozialstation {f}
evde kendi onarım işini kendi yapan kişi {i} der Heimwerker {m}
evinde tamirat işlerini kendi yapan kimse {i} der Heimwerker {m}
fırça yapan {i} der Bürstenbinder {m}
frenin tekerleğe baskı yapan hareketli kısmı {i} [oto]die Bremsbacke {f}
fuhuş yapan erkek eşcinsel {i} der Strichjunge {m}
gemi çekme işi yapan işçi {i} [den]der Treidler {m}
gençlere sosyal yardım yapan resmi daire {i} das Jugendamt {n}
getir götür işleri yapan yardımcı {i} der Bote {m}
gezinti yapan kişi {i} der Spaziergänger {m}
görev yapan {s} Dienst habend {adj}
görev yapan {s} amtierend {adj}
görev yapan {s} diensttuend {adj}
gösteri yapan {i} der Animateur {m}
grev yapan işçi {mf} Streikende {mf}
hamur işi yapan kişi {i} der Feinbäcker {m}