TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
çıkarı için her şeyi yapan kişi {i} der Karrierist {m}
çıkarı için inançlarını satan kişi {i} der Renegat {m}
çıkarı için şirin görünen kişi {i} der Popülist {m}
çıkarı için şirin görünme {i} der Populismus {m}
çıkarı olan {i} der Interessent {m}
çıkarı ve başarısı için her şeyi yapan {i} der Karrieremacher {m}
çıkarılan {adv} [mat]Minus {adv}
çıkarılan ortak {allg} ausgeschlossener Gesellschafter {allg}
çıkarılan şey {i} die Streichung {f}
çıkarılma {i} die Entnahme {f}
çıkarılma {i} die Entziehung {f}
çıkarılma {i} der Entzug {m}
çıkarılma {i} [hek]die Exstirpation {f}
çıkarılmak üzere {s} abzüglich {adj}
çıkarılması zor lekeler {allg} hartnäckige Flecken {allg}
çıkarılmış sermaye {allg} [tic]ausgegebenes Kapital {allg}
çıkarım {i} die Folgerung {f}
çıkarım {i} [fel]die Konklusion {f}
çıkarım {i} [fel]der Schluss {m}
çıkarının tersine {öt} zuungunsten {prp}
çıkarıp vermek {fi} rausgeben {v}
Indirekte Treffer
birisini çıkarı için kullanmak {v} vereinnahmen {v}
çıkarı için her şeyi yapan kişi {i} der Karrierist {m}
çıkarı için inançlarını satan kişi {i} der Renegat {m}
çıkarı için şirin görünen kişi {i} der Popülist {m}
çıkarı için şirin görünme {i} der Populismus {m}
çıkarı olan {i} der Interessent {m}
çıkarı ve başarısı için her şeyi yapan {i} der Karrieremacher {m}
çoğunluk çıkarı {i} der Mehrheitsanteil {m}
devlet çıkarı {i} das Staatswohl {n}
kamu çıkarı {i} der Gemeinnutz {m}
kendi çıkarı için kullanma {i} die Ausnützung {f}
kendi çıkarı için kullanma {i} die Ausnutzung {f}
kendi çıkarı için kullanmak {fi} ausschlachten {v}
kendi çıkarı için kullanmak {fi} ausnützen {v}
kişisel çıkarı peşinde olmayan {s} uneigennützig {adj}