TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
televizyon {i} der Bildfunk {m}
televizyon {i} der Fernsehapparat {m}
televizyon {i} das Fernsehen {n}
televizyon {i} der Fernseher {m}
televizyon {i} das Fernsehgerät {n}
televizyon {i} die Flimmerkiste {f}
televizyon {i} die Glotze {f}
televizyon {i} das Heimkino {n}
televizyon {i} die Television {f}
televizyon bağımlılığı {i} [ruhb]die Fernsehsucht {f}
televizyon dizisi {i} die Fernsehserie {f}
televizyon ekranı {i} der Bildschirm {m}
televizyon ekranı {i} der Fernsehschirm {m}
televizyon filmi {i} der Fernsehfilm {m}
televizyon görüntü tüpü {i} die Bildröhre {f}
televizyon gösterisi {i} die Fernsehschau {f}
televizyon hukuku {i} [huk]das Fernsehrecht {n}
televizyon istasyonu {i} der Bildfunksender {m}
televizyon istasyonu {i} der Fernsehsender {m}
televizyon istasyonu {i} der Sender {m}
televizyon izlemek {fi} fernsehen {v}
televizyon izleyicileri {i} das Fernsehpublikum {n}
televizyon kanalı {i} das Fernsehprogramm {n}
televizyon kanalı {i} der Fernsehsender {m}
televizyon okulu {i} das Telekolleg {n}
televizyon oyunu {i} das Fernsehspiel {n}
televizyon oyunu {i} das Telespiel {n}
televizyon paneli {i} die Fernsehdiskussion {f}
televizyon programı {i} das Fernsehprogramm {n}
televizyon programı {i} die Fernsehsendung {f}
televizyon reklamı {i} die Fernsehwerbung {f}
televizyon seyircisi {i} der Fernschzuschauer {m}
televizyon seyircisi {i} der Fernseher {m}
televizyon sineması {i} das Fernsehkino {n}
televizyon spikeri {i} der Fernsehansager {m}
televizyon spikeri {i} die Fernsehansagerin {f}
televizyon spikeri {i} der Fernsehsprecher {m}
televizyon spikeri {i} die Fernsehsprecher in {f}
televizyon spikeri {i} die Fernsehsprecherin {f}
televizyon ve radyo harcı {ç} die Rundfunkgebühren {pl}
televizyon ve radyo vergisi {ç} die Rundfunkgebühren {pl}
televizyon verici istasyonu {i} der Fernsender {m}
televizyon vericisi {i} der Fernsehsender {m}
televizyon yayın kurumu {i} die Fernsehanstalt {f}
televizyon yayını {i} die Fernsehsendung {f}
televizyon yayını {i} die Fernsehübertragung {f}
televizyon yorumcusu {i} der Fernsehkommentator {m}
televizyona bağlanan bilgisayar yardımıyla TV'de oyun oynama {i} das Telespiel {n}
televizyonda {a} im Fernsehen {a}
televizyonda görüntü kesilmesi {i} der Bildausfall {m}
televizyonda güzel görünen {s} telegen {adj}
televizyonda öğretim {i} das Telekolleg {n}
televizyonda tanıtım {i} die Fernsehwerbung {f}
televizyonda yayınlamak {allg} durch Fernsehen übertragen {allg}
televizyonla öğretim {i} das Telekolleg {n}
Indirekte Treffer
abone ücreti ödemeden televizyon seyreden kimse {i} der Schwarzseher {m}
abone ücreti ödemeden televizyon seyretmek {fi} schwarz sehen {v}
eğitim amaçlı yayın yapan televizyon kanalı {i} das Bildungsfernsehen {n}
en sevilen televizyon programı {i} die Lieblingsfernsehsendung {f}
kablolu televizyon {i} das Kabelfernsehen {n}
kablolu televizyon {i} das Drahtfernsehen {n}
kablolu yayınla alınan televizyon kanalı {i} der Kabelkanal {m}
kapalı devre televizyon sistemi ile gözetleme {i} die Videoüberwachung {f}
özel televizyon {i} das Privatfernsehen {n}
radyo veya televizyon yayını {i} der Rundfunk {m}
radyo-televizyon vergisi {ç} die Rundfunkgebühren {pl}
renkli televizyon {i} das Farbfernsehen {n}
renkli televizyon {i} der Farbfernseher {m}
televizyon bağımlılığı {i} [ruhb]die Fernsehsucht {f}
televizyon dizisi {i} die Fernsehserie {f}
televizyon ekranı {i} der Fernsehschirm {m}
televizyon ekranı {i} der Bildschirm {m}
televizyon filmi {i} der Fernsehfilm {m}
televizyon görüntü tüpü {i} die Bildröhre {f}
televizyon gösterisi {i} die Fernsehschau {f}
televizyon hukuku {i} [huk]das Fernsehrecht {n}
televizyon istasyonu {i} der Bildfunksender {m}
televizyon istasyonu {i} der Sender {m}
televizyon istasyonu {i} der Fernsehsender {m}
televizyon izlemek {fi} fernsehen {v}
televizyon izleyicileri {i} das Fernsehpublikum {n}
televizyon kanalı {i} der Fernsehsender {m}
televizyon kanalı {i} das Fernsehprogramm {n}
televizyon okulu {i} das Telekolleg {n}
televizyon oyunu {i} das Telespiel {n}
televizyon oyunu {i} das Fernsehspiel {n}
televizyon paneli {i} die Fernsehdiskussion {f}
televizyon programı {i} das Fernsehprogramm {n}
televizyon programı {i} die Fernsehsendung {f}
televizyon reklamı {i} die Fernsehwerbung {f}
televizyon seyircisi {i} der Fernseher {m}
televizyon seyircisi {i} der Fernschzuschauer {m}
televizyon sineması {i} das Fernsehkino {n}
televizyon spikeri {i} die Fernsehsprecher in {f}
televizyon spikeri {i} der Fernsehsprecher {m}
televizyon spikeri {i} die Fernsehansagerin {f}
televizyon spikeri {i} der Fernsehansager {m}
televizyon spikeri {i} die Fernsehsprecherin {f}
televizyon ve radyo harcı {ç} die Rundfunkgebühren {pl}
televizyon ve radyo vergisi {ç} die Rundfunkgebühren {pl}
televizyon verici istasyonu {i} der Fernsender {m}
televizyon vericisi {i} der Fernsehsender {m}
televizyon yayın kurumu {i} die Fernsehanstalt {f}
televizyon yayını {i} die Fernsehübertragung {f}
televizyon yayını {i} die Fernsehsendung {f}
televizyon yorumcusu {i} der Fernsehkommentator {m}
ücretli televizyon kanalı {i} das Pay-TV {n}
uzaktan kumandalı televizyon {allg} fernbedientes Fernsehen {allg}
yerel televizyon {i} das Lokalfernsehen {n}