TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
arası açık olmak {i} der Mit jdm auf Kriegsfuß stehen {m}
arası açık olmak {fi} mit jemandem auf Kriegsfuß stehen {v}
arası açılma {i} die Verfeindung {f}
arası açılmak {fi} verfeinden {v}
arası bozuk {s} entzweit {adj}
arası bozuk olmak {fi} Misshelligkeiten haben {v}
arası bulunmaz {s} unversöhnlich {adj}
arasına {adv} darunter {adv}
arasına {adv} dazwischen {adv}
arasına {öt} inzwischen {prp}
arasına {a} unter {a}
arasına {a} zwischen {a}
arasına karışmak {fi} darunter mischen {v}
arasına katmak {fi} darunter mischen {v}
arasına katmak {fi} dazwischenwerfen {v}
arasına katmak {fi} untermischen {v}
arasına koymak {fi} einschieben {v}
arasına sıralanmak {allg} zu etw zählen {allg}
arasında {adv} darunter {adv}
arasında {adv} dazwischen {adv}
arasında {adv} inmitten {adv}
arasında {öt} inzwischen {prp}
arasında {önk} meso {prä}
arasında {adv} mittendrin {adv}
arasında {öt} unter {prp}
arasında {öt} zwischen {prp}
arasında ilişki olmak {fi} zusammenhängen {v}
arasında kalmak {allg} zwischen bleiben {allg}
arasında sayılmak {fi} zählen zu {v}
arasında yer almak {allg} einen Platz dazwischen nehmen {allg}
arasından {öt} durch {prp}
arasından {adv} hindurch {adv}
arasından {allg} mitten aus {allg}
arasından akıtmak {fi} durchgießen {v}
arasından akmak {fi} durchfließen {v}
arasından akmak {fi} durchsickern {v}
arasından atmak {fi} durchwerfen {v}
arasından bakarak görmek {fi} durchschauen {v}
arasından bakmak {fi} durchblicken {v}
arasından dökmek {fi} durchgießen {v}
arasından geçebilmek {fi} durchkommen {v}
arasından geçerek {öt} durch {prp}
arasından geçip girmek {itr} dringen {itr}
arasından geçip gitmek {fi} durchströmen {v}
arasından geçirmek {fi} hindurchschwängen {v}
arasından geçmek {fi} durchdringen {v}
arasından geçmek {fi} durchkommen {v}
arasından geçmek {fi} durchschneiden {v}
arasından geçmek {fi} durchsickern {v}
arasından ışık geçirmek {v} durchleuchten {v}
arasından ışık geçirmek {fi} durchscheinen {v}
arasından ışıldamak {fi} durchleuchten {v}
arasından koşarak geçmek {fi} durchlaufen {v}
arasından sızmak {fi} durchfließen {v}
arasından sızmak {fi} durchrieseln {v}
arasından yavaşça akıp gitmek {fi} durchrinnen {v}
arası bulmak {fi} ausgleichen {v}
arası bulmak {v} versöhnen {v}
arasıra {allg} gelegentlich {allg}
arasız {a} rastlos {a}
Indirekte Treffer
18-23 yaş arası grup {i} [sp]der Junior {m}
20-29 yaş arası genç {i} der Twen {m}
5. ve 9. sınıflar arası eğitim veren orta derece okul {i} die Hauptschule {f}
adet arası kanaması {i} [hek]die Zwischenblutung {f}
apış arası {i} der Damm {m}
arası açık olmak {fi} mit jemandem auf Kriegsfuß stehen {v}
arası açık olmak {i} der Mit jdm auf Kriegsfuß stehen {m}
arası açılma {i} die Verfeindung {f}
arası açılmak {fi} verfeinden {v}
arası bozuk {s} entzweit {adj}
arası bozuk olmak {fi} Misshelligkeiten haben {v}
arası bulunmaz {s} unversöhnlich {adj}
ardı arası kesilmeden {a} unaufhörlich {a}
arkadaşlar arası çete {i} die Kumpanei {f}
avukatlar arası uzlaşmazlıklar mahkemesi {i} der Anwaltsgerichtshof {m}
aynı gruba ait işletmeler arası mal teslimi {i} die Innenlieferung {f}
birisiyle arası açık olmak {allg} mit jdm zerfallen sein {allg}
burçlar arası bağlantı seddi {i} [ask]die Kurtine {f}
çatı arası {i} die Dachkammer {f}
çatı arası {i} das Dachgeschoss {n}
çatı arası {i} der Dachboden {m}
damar arası taşlar {i} [mad]das Bergemittel {n}
delik arası açıklığı {i} die Lochteilung {f}
devre arası {i} [sp]die Halbzeit {f}
dinlenme arası vermek {itr} rasten {itr}
disiplinler arası {a} interdisziplinär {a}
dizle ayak bileği arası uzunluğunda kıyafet {s} midi {adj}
erkekler arası arkadaşlığı {i} die Männerfreundschaft {f}
hafta arası {adv} unter der Woche {adv}
hükümetler arası {adv} [pol]intergouvernemental {adv}
iki adet arası {i} der Menstruationszyklus {m}
iki dönüş yeri arası mesafesi {i} [den]der Schlag {m}
iki-altı yaş arası çocuk {i} das Kleinkind {n}
insanlar arası {s} zwischenmenschlich {adj}
kadınlar arası eşcinsel aşk {allg} lesbische Liebe {allg}
kızıl ile kahverengi arası {allg} rötlich braun {allg}
müttefikler arası {adv} interalliert {adv}
nesiller arası sürtüşme {i} der Generationskonflikt {m}
normal tekerlek arası {i} die Normalspurweite {f}
öğle arası {i} die Mittagspause {f}
öğün arası yemek {i} die Brotzeit {f}
öğünler arası yenilen yemek {i} die Zwischenmahlzeit {f}
perçin arası {i} der Nietabstand {m}
perde arası {i} [tiy]der Entreakt {m}
rulet oyununda 19-36 arası {i} die Passe {f}
satır arası açma levhası {i} [teks]der Durchschuss {m}
şehirler arası tren {i} [yol]der Intercity {m}
tavan arası {i} die Mansarde {f}
tavan arası {i} die Bodenkammer {f}
tavan arası {i} der Hängeboden {m}
tavan arası {i} der Boden {m}
tavan arası {i} die Dachkammer {f}
tavan arası {i} das Dachgeschoss {n}
tavan arası {i} der Speicher {m}
tavan arası {i} der Dachboden {m}
tavan arası odası {i} die Dachstube {f}
tavan arası odası {i} die Dachkammer {f}
tavan arası penceresi {i} das Dachfenster {n}
tavan arası penceresi {i} die Luke {f}
tavan arası penceresi {i} die Dachluke {f}
tekerlek arası {i} die Radspur {f}
ülkeler arası {a} grenzüberschreitend {a}
zaman arası {i} die Zwischenzeit {f}