DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
das Bit {n} [EDV]bit {i}
das Bit {n} [EDV]iki değer arasında seçim yapan bilgi {i}
das Bit {n} [EDV]ikil {i}
die Bitadresse {f} [EDV]bit konumu {i}
der Bittbrief {m} arzuhal {i}
der Bittbrief {m} dilekçe {i}
die Bitte {f} bir şey değil {i}
die Bitte {f} dilek {i}
bitte {a} estağfurullah {a}
die Bitte {f} istek {i}
die Bitte {f} istirham {i}
bitte {a} lütfen {a}
die Bitte {f} niyaz {i}
die Bitte {f} rica {i}
die Bitte {f} rica ederim {i}
die Bitte {f} yakarma {i}
die Bitte {f} yalvarma {i}
Bitte alle relevanten Grunddaten füllen {allg} Lütfen bütün önemli temel bilgileri doldurun {allg}
Bitte in Blockschrift ausfüllen {allg} Lütfen kitap harfleriyle doldurunuz {allg}
Bitte keine Werbung einwerfen {allg} Reklam atmayınız lütfen {allg}
bitte schade {allg} ne yazık {allg}
bitte schade! {allg} ne yazık {allg}
bitte schön {allg} birşey değil {allg}
bitte schön {allg} buyrun {allg}
bitte schön {allg} rica ederim {allg}
bitte sehr {allg} buyrun! {allg}
bitte sehr {allg} ziyanı yok {allg}
bitte sehr! {allg} ziyanı yok {allg}
bitte sieh dich vor {allg} kendine dikkat et! {allg}
Bitte trinke nicht! {allg} Lütfen veya ne olur içme {allg}
Bitte um Kreditauskunft {allg} istihbarat talebi {allg}
bitte warten {allg} lütfen bekleyin {allg}
Bitte, bleiben Sie am Apparat {allg} Lütfen, bekleyiniz! {allg}
bitte, etwas leiser {allg} lütfen sessiz olun! {allg}
bitte! {allg} buyur {allg}
bitte! {allg} buyurun {allg}
bitte? {a} buyur {a}
bitte? {a} efendim {a}
bitten {v} birisini çağırmak {v}
bitten {v} davet etmek {v}
bitten {v} dilemek {v}
bitten {v} el kaldırmak {v}
bitten {v} havalandırmak {fi}
bitten {v} istemek {v}
bitten {v} istirham etmek {fi}
bitten {v} niyaz etmek {fi}
bitten {v} rica etmek {v}
bitten {v} ricada bulunmak {v}
bitten {v} söz istemek {v}
bitten {v} yalvarmak {fi}
bitten {v} yardım istemek {v}
bitten lassen {allg} naz yapmak {allg}
bitten lassen {allg} nazlanmak {allg}
bitten und betteln {allg} salya sümük yalvarmak {allg}
bitten und betteln {allg} yalvarıp yakarmak {allg}
bittend {adv} yalvaran {adv}
bittend {adv} yalvarıcı {adv}
bittendes Wort {allg} ricakar söz {allg}
bitter {adj} acı verici {s}
bitter {adj} acıtan {s}
bitter {adj} acıtıcı {s}
bitter {a} ağır {a}
bitter {adj} ağrı verici {s}
bitter {adj} dokunaklı {s}
bitter {adj} etkili {s}
bitter {adj} keskin {s}
bitter {adj} sert {s}
bitter {adj} zehir gibi {s}
bitter bereuen {allg} dizini dövmek {allg}
bitter bereuen {allg} pişman olmak {allg}
bitter klagen {allg} acı acı inlemek {allg}
bitter klagen {allg} dert dökmek {allg}
bitter werden {allg} ağır sözler söylemeye başlamak {allg}
bitterböse {adj} çok fena {s}
bitterböse {adj} çok kızgın {s}
bitterböse {adj} çok kötü {s}
bitterböse {adj} çok öfkeli {s}
bitterböse {adj} kudurmuş {s}
der Bittere {m} acı içki {i}
bittere Erfahrung {allg} acı deneyim {allg}