DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
das Arbeiten {n} çalışma {i}
arbeiten {v} çalışmak {v}
das Arbeiten {n} {i}
arbeiten {v} yapmak {fi}
die arbeiten {pl} işler {ç}
arbeiten {v} uğraşmak {v}
arbeiten (an) {v} bir konu hakkında çalışmak {v}
arbeiten (an) {v} bir şey üzerinde çalışmak {v}
Arbeiten an der Rezeption {allg} [Redw.]ön büro operasyonu {allg}
arbeiten wie ein Pferd {allg} eşek gibi çalışmak {allg}
arbeiten wie ein Pferd {allg} ineklemek {allg}
arbeitende Bevölkerung {allg} çalışan nüfus {allg}
arbeitende Bevölkerung {allg} emekçi nüfus {allg}
arbeitende Klasse {allg} emekçi sınıf {allg}
arbeitendes Kapital {allg} aktif sermaye {allg}
arbeitendes Kapital {allg} çalışan sermaye {allg}
Indirekte Treffer
als Animierdame arbeiten {allg} konsomatrislik yapmak {allg}
an etw arbeiten {allg} bir şeyle meşgul olmak {allg}
arbeiten (an) {v} bir şey üzerinde çalışmak {v}
arbeiten (an) {v} bir konu hakkında çalışmak {v}
Arbeiten an der Rezeption {allg} [Redw.]ön büro operasyonu {allg}
arbeiten wie ein Pferd {allg} eşek gibi çalışmak {allg}
arbeiten wie ein Pferd {allg} ineklemek {allg}
auf eigene Rechnung arbeiten {allg} kendi hesabına çalışmak {allg}
bei einer Firma arbeiten {allg} bir firmada çalışmak {allg}
eifrig arbeiten {allg} şevkle çalışmak {allg}
eifrig arbeiten {allg} istekli çalışmak {allg}
Fleißig arbeiten {allg} arı gibi çalışmak {allg}
für ein Stück Brot arbeiten {allg} karın tokluğuna çalışmak {allg}
ganztägig arbeiten {v} tam gün çalışmak {fi}
geistig arbeiten {allg} fikir çalışması yapmak {allg}
geistig arbeiten {allg} zihinsel olarak çalışmak {allg}
gemeinschaftlich arbeiten {allg} işbirliği yapmak {allg}
gewissenhaft arbeiten {allg} özenle çalışmak {allg}
halbtags arbeiten {v} yarım gün çalışmak {fi}
Hand in Hand arbeiten {allg} elbirliğiyle çalışmak {allg}
Hand in Hand arbeiten {allg} işbirliği yapmak {allg}
ich habe zu arbeiten {allg} çalışmak zorundayım {allg}
im Akkord arbeiten {allg} parça başı çalısmak {allg}
kostendeckend arbeiten {v} maliyeti karşılayıcı şekilde çalışmak {fi}
mit Hochdruck arbeiten {allg} yüksek tempoda çalışmak {allg}
mit voller Kapazität arbeiten {allg} tam kapasite ile çalışmak {allg}
mit voller Leistung arbeiten {allg} tam randıman ile çalışmak {allg}
mit voller Leistung arbeiten {allg} tam kapasite ile çalışmak {allg}
praktisch arbeiten {allg} pratik çalışmak {allg}
praktisch arbeiten {allg} staj yapmak {allg}
rund um die Uhr arbeiten {allg} bütün gün çalışmak {allg}
rund um die Uhr arbeiten {allg} 24 saat boyu çalışmak {allg}
wie ein Pferd arbeiten {allg} eşek gibi çalışmak {allg}
Wie lange arbeiten Sie schon dort? {allg} Orada ne zamandan beri çalışıyorsunuz {allg}
wirtschaftlich arbeiten {v} iktisadi çalışmak {fi}
wirtschaftlich arbeiten {v} ekonomik çalışmak {fi}