DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Druck {m} ağırlık {i}
der Druck {m} bası {i}
der Druck {m} basım {i}
der Druck {m} basınç {i}
der Druck {m} baskı {i}
der Druck {m} sıkıntı {i}
der Druck {m} sıkıştırma {i}
der Druck {m} [Sp]siklet {i}
der Druck {m} sıkma {i}
der Druck {m} tabı {i}
der Druck {m} tazyik {i}
der Druck {m} yük {i}
Druck des Feindes {allg} [mil.]düşman baskısı {allg}
Druck-und Saugpumpe {allg} [Tec]emme basma tulumba {allg}
der Druckabfall {m} basınç azalması {i}
der Druckabfall {m} basınç düşmesi {i}
die Druckabnahme {f} basınç düşmesi {i}
der Druckakzent {m} [Sprachw]vurgu {i}
die Druckanderung {f} basınç değişimi {i}
der Druckanstieg {m} basınç yükselmesi {i}
der Druckanzug {m} basınçtan koruyucu elbise {i}
der Druckapparat {m} basınç aygıtı {i}
die Druckaufbereitung {f} baskı için edit etme {i}
die Druckaufbereitung {f} biçimleme {i}
die Druckaufbereitung {f} düzenleme {i}
die Druckauflage {f} tiraj {i}
die Druckausgabe {f} yazıcı çıktısı {i}
der Druckausgleich {m} basınç denkleşmesi {i}
die Druckausgleichung {f} basınç denkliği {i}
die Druckausgleichung {f} basınç eşitliği {i}
das Druckausgleichventil {n} basınç ayarlama valfı {i}
die Druckbeanspruchung {f} basınç tazyiki {i}
die Druckbeanspruchung {f} basınç zorlaması {i}
der Druckbehälter {m} basınç kabı {i}
die Druckbelastung {f} basınç yükü {i}
der Druckbogen {m} defterin ortası {i}
der Druckbogen {m} kitapta forma {i}
die Druckbombe {f} basınç bombası {i}
die Druckbombe {f} oksijen bombası {i}
die Druckbombe {f} oksijen tüpü {i}
die Druckbuchstabe {f} [Drck]matbaa harfi {i}
die Druckdecke {f} astar bezi {i}
der Drückeberger {m} dalgacı {i}
der Drückeberger {m} işten kaçan {i}
der Drückeberger {m} işten kaytaran {i}
der Drückeberger {m} kaytarıcı {i}
der Drückeberger {m} sorumluluktan kaçan {i}
die Drückebergerin {f} dalgacı {i}
die Drückebergerin {f} işten kaçan {i}
die Drückebergerin {f} kaytarıcı {i}
die Druckeinheit {f} yazıcı {i}
druckempfindlich {adj} dokunmaya karşı hassas {s}
drucken {v} basmak {fi}
drucken {v} [EDV]bastır {fi}
drucken {v} [Drck]kitap basmak {fi}
drucken {v} tabetmek {fi}
drücken {v} alçaltmak {v}
drücken {v} azaltmak {v}
drücken {v} bağrına basmak {v}
drücken {v} basmak {v}
drücken {v} düşürmek {fi}
drücken {v} ezmek {v}
drücken {v} fiyat düşürmek {v}
drücken {v} [Sp]halterde koparmak {v}
drücken {v} indirmek {v}
drücken {v} kucaklamak {v}
drücken {v} sıkıntı vermek {v}
drücken {v} sıkıştırmak {v}
drücken {v} sıkmak {v}
drücken {v} yassılaştırmak {v}
drücken {v} yüklenmek {fi}
drücken {v} işten kaytarmak {fi}
drücken {v} kaçmak {fi}
drücken {v} ortalıktan kaybolmak {fi}
drücken {v} yan çizmek {fi}
drucken lassen {allg} [Drck]baskıya vermek {allg}
drucken lassen {allg} tabettirmek {allg}
drückend {adj} ağır {s}
drückend {adj} boğucu {s}
drückend {adj} bunaltıcı {s}
Indirekte Treffer
atmosphärischer Druck {allg} [Phy]atmosfer basıncı {allg}
Druck des Feindes {allg} [mil.]düşman baskısı {allg}
Druck-und Saugpumpe {allg} [Tec]emme basma tulumba {allg}
großer Druck {allg} büyük punto {allg}
im Druck sein {allg} sıkıntıda olmak {allg}
in Druck geben {allg} baskıya vermek {allg}
in Druck geben {allg} tabettirmek {allg}
jdn unter Druck setzen {allg} birisine baskı yapmak {allg}
jemanden unter Druck setzen {v} baskı yapmak {fi}
kleiner Druck {allg} küçük punto {allg}
kritischer Druck {allg} kritik basınç {allg}
mit Druck {allg} basınçlı {allg}
osmotischer Druck {allg} osmotik basınç {allg}
unter Druck setzen {v} kıskaca almak {v}
unter Druck stehendes Wasser {allg} basınçlı su {allg}