TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
bür {i} der Stapelschacht {m}
burada {allg} an dieser Stelle {allg}
burada {adv} da {adv}
burada {a} hier {a}
burada {adv} hierorts {adv}
burada {adv} Hierzulande {adv}
burada Almanca konuşulur {allg} hier wird Deutsch gesprochen {allg}
burada bırakmak {fi} hier lassen {v}
burada boş durulmaz {allg} nicht kleckern, sondern klotzen {allg}
burada hiç kimse yoktu {allg} es war keine Menschenseele hier {allg}
burada kalmak {fi} hier bleiben {v}
burada keyfim kıyak {allg} ich fühle mich hier sauwohl {allg}
burada moral bozucu bir hava hakim {allg} hier herrscht schlechte Stimmung {allg}
burada neler oluyor? {allg} was geht hier vor {allg}
burada olanlar hariç {allg} Anwesende sind ausgenommen {allg}
burada söz konusu olan şey ... {allg} hier handelt es sich um ... {allg}
buradaki {a} hiesig {a}
buradaki şartlar {allg} die hiesigen Gegebenheiten {allg}
buradan {a} dadurch {a}
buradan {adv} hierdurch {adv}
buradan {allg} von hinnen {allg}
buradan {allg} von hier aus {allg}
buradan açılır {allg} hier öffnen {allg}
buradan açılır {allg} hier öffnen! {allg}
buradan çok uzak {allg} fern von hier {allg}
buradan gitmeliyim {allg} ich muss hier fort {allg}
buradan yukarıya! {allg} hier herauf {allg}
buradayım {allg} ich bin da {allg}
buraj makinesi {i} [demy]die Stopfmaschine {f}
buralarda {adv} hierorts {adv}
buralarda {allg} in der hiesigen Gegend {allg}
buralarda {allg} in dieser Gegend {allg}
buralı {adv} hiesig {adv}
buralıyım {allg} ich bin hier zu Hause {allg}
burama geldi! {allg} mir reicht es {allg}
burarak sıkmak {fi} ausringen {v}
burarak sıkmak {fi} auswinden {v}
burarak sıkmak {fi} auswringen {v}
buras anababa günü gibi {allg} hier ist die Hölle los {allg}
burası {allg} diese Gegend {allg}
burası {a} hier {a}
burası benim memleketim {allg} ich bin hier zu Hause {allg}
burası çok güzel çiçek kokuyor {allg} es duftet hier nach Blumen {allg}
burası çok sıkıcı {allg} es ist hier so beklommen {allg}
burası güzel {allg} hier ist es schön {allg}
burası neresi? {allg} wo sind wir hier {allg}
burası tekin değil {allg} hier spukt es {allg}
buraya {s} her {adj}
buraya {s} heran {adj}
buraya {adv} herbei {adv}
buraya {a} hernieder {a}
buraya {adv} herüber {adv}
buraya {adv} herzu {adv}
buraya {adv} hieran {adv}
buraya {adv} hierher {adv}
buraya ait {s} hierher gehörig {adj}
buraya ait olmak {fi} hierher gehören {v}
buraya akıtmak {fi} herleiten {v}
buraya bakmak {fi} hierher schauen {v}
buraya doğru {adv} hierhin {adv}
buraya doğru itmek {fi} herüberschieben {v}
buraya gel {allg} komm her {allg}
buraya gel! {allg} komm mal her {allg}
buraya gelirken {allg} auf dem Herweg {allg}
buraya gelmek {fi} herüberkommen {v}
buraya gelmek {fi} hierher kommen {v}
buraya gelmesini rica etmek {fi} hierher bitten {v}
buraya getirmek {fi} hierher bringen {v}
buraya göndermek {fi} herüberschicken {v}
buraya göndermek {fi} hierher schicken {v}
buraya kadar {allg} bis hierher {allg}
buraya kadar {adv} bisher {adv}
buraya kadar {adv} bislang {adv}
buraya kadar ulaşmak {fi} herüberreichen {v}
buraya yanaşmak {fi} hierher rücken {v}
buraya yönlendirmek {fi} hierher führen {v}
burbon {i} der Bourbone {m}
burbon {s} bourbonisch {adj}
Burbon soyundan {i} der Bourbone {m}
burç {i} die Bastei {f}