TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
arasından {öt} durch {prp}
arasından {adv} hindurch {adv}
arasından {allg} mitten aus {allg}
arasından akıtmak {fi} durchgießen {v}
arasından akmak {fi} durchfließen {v}
arasından akmak {fi} durchsickern {v}
arasından atmak {fi} durchwerfen {v}
arasından bakarak görmek {fi} durchschauen {v}
arasından bakmak {fi} durchblicken {v}
arasından dökmek {fi} durchgießen {v}
arasından geçebilmek {fi} durchkommen {v}
arasından geçerek {öt} durch {prp}
arasından geçip girmek {itr} dringen {itr}
arasından geçip gitmek {fi} durchströmen {v}
arasından geçirmek {fi} hindurchschwängen {v}
arasından geçmek {fi} durchdringen {v}
arasından geçmek {fi} durchkommen {v}
arasından geçmek {fi} durchschneiden {v}
arasından geçmek {fi} durchsickern {v}
arasından ışık geçirmek {v} durchleuchten {v}
arasından ışık geçirmek {fi} durchscheinen {v}
arasından ışıldamak {fi} durchleuchten {v}
arasından koşarak geçmek {fi} durchlaufen {v}
arasından sızmak {fi} durchfließen {v}
arasından sızmak {fi} durchrieseln {v}
arasından yavaşça akıp gitmek {fi} durchrinnen {v}
Indirekte Treffer
arasından akıtmak {fi} durchgießen {v}
arasından akmak {fi} durchsickern {v}
arasından akmak {fi} durchfließen {v}
arasından atmak {fi} durchwerfen {v}
arasından bakarak görmek {fi} durchschauen {v}
arasından bakmak {fi} durchblicken {v}
arasından dökmek {fi} durchgießen {v}
arasından geçebilmek {fi} durchkommen {v}
arasından geçerek {öt} durch {prp}
arasından geçip girmek {itr} dringen {itr}
arasından geçip gitmek {fi} durchströmen {v}
arasından geçirmek {fi} hindurchschwängen {v}
arasından geçmek {fi} durchschneiden {v}
arasından geçmek {fi} durchkommen {v}
arasından geçmek {fi} durchdringen {v}
arasından geçmek {fi} durchsickern {v}
arasından ışık geçirmek {fi} durchscheinen {v}
arasından ışık geçirmek {v} durchleuchten {v}
arasından ışıldamak {fi} durchleuchten {v}
arasından koşarak geçmek {fi} durchlaufen {v}
arasından sızmak {fi} durchrieseln {v}
arasından sızmak {fi} durchfließen {v}
arasından yavaşça akıp gitmek {fi} durchrinnen {v}
bir şeyin arasından ateş etmek {fi} durchschießen {v}
bir şeyin arasından bakmak {fi} durchschauen {v}
bir şeyin arasından bakmak {fi} durchblicken {v}
bir şeyin arasından geçebilmek {fi} durchkönnen {v}
bir şeyin arasından geçirerek atmak {fi} durchwerfen {v}
bir şeyin arasından geçirmek {fi} durchdrehen {v}
bir şeyin arasından geçirmek {fi} durchdrücken {v}
bir şeyin arasından konuşmak {fi} durchsprechen {v}
bir şeyin arasından koşarak geçmek {fi} durchstürmen {v}
bir yerin arasından geçirmek {fi} durchführen {v}
bir yerin arasından geçmek istemek {fi} durchwollen {v}
birçok şey arasından bir şey seçmek {fi} herausgreifen {v}
iğneyi batırıp arasından geçirmek {fi} durchstechen {v}
iterek arasından sokmak {fi} durchschieben {v}
kalabalığın arasından ite kaka geçmek {fi} durchpressen {v}
tarlalar arasından {adv} querfeldein {adv}
üfleyerek arasından geçirmek {fi} durchblasen {v}