TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
peynir {i} der Käse {m}
peynir dişleri {ç} die Alterszähne {pl}
peynir ekmek gibi satılmak {allg} guten Absatz finden {allg}
peynir ekmek gibi satılmak {allg} weggehen wie warme Semmeln {allg}
peynir imalathanesi {i} die Käserei {f}
peynir kabuğu {i} die Käserinde {f}
peynir mayası {i} [mutf]die Käsehefe {f}
peynir satıcısı {i} der Käser {m}
peynir tatlısı {i} der Käsekuchen {m}
peynir turtası {i} die Käsetorte {f}
peynir üreticisi {i} [tic]der Käsehersteller {m}
peynir üretimi {i} die Käsefabrikation {f}
peynir ve yoğurt mayası {i} das Lab {n}
peynir yapımında kullanılan kesilmiş süt {i} der Bruch {m}
peynirağacı {allg} Echter Kapokbaum {allg}
peynirağacı {i} der Kapok {m}
peynirağacı {i} der Kapokbaum {m}
peynirci {i} der Käsehändler {m}
peynirci {i} der Käsehersteller {m}
peynirci {i} der Käser {m}
peynircilik {i} die Käsefabrikation {f}
peynircilik {i} die Käserei {f}
peynirleşme {i} [hek]die Verkäsung {f}
peynirleşmek {itr} varkäsen {itr}
peynirli {a} Käse {a}
peynirli {allg} mit Käse {allg}
peynirli börek {i} die Käsepastete {f}
peynirli çörek {i} die Käsestange {f}
peynirli hamburger {i} der Cheeseburger {m}
peynirli pizza {i} [mutf]die Margerita {f}
peynirli pizza {allg} Pizza mit Käse {allg}
peynirli yemek {i} die Fondue {f}
Indirekte Treffer
aklını peynir ekmekle yemiş olmak {allg} von allen guten Geistern verlassen sein {allg}
aklını peynir ekmekle yemiş olmak {allg} nicht ganz bei Trost sein {allg}
beyaz peynir gibi {s} quarkig {adj}
bir cins peynir {i} der Briekäse {m}
bir peynir türü {i} der Parmesankäse {m}
değişik peynir cinslerinden oluşan aperitif {i} die Käseplatte {f}
erimiş peynir {i} der Schmelzkäse {m}
keçi sütünden yapılma peynir {i} der Ziegenkäse {m}
kötü kokulu peynir {i} der Stinkadores {m}
koyun sütünden yapılma beyaz peynir {i} der Schafskäse {m}
krem peynir {i} der Streichkäse {m}
mavi küflü peynir {i} [mutf]der Gorgonzola {m}
peynir dişleri {ç} die Alterszähne {pl}
peynir ekmek gibi satılmak {allg} weggehen wie warme Semmeln {allg}
peynir ekmek gibi satılmak {allg} guten Absatz finden {allg}
peynir imalathanesi {i} die Käserei {f}
peynir kabuğu {i} die Käserinde {f}
peynir mayası {i} [mutf]die Käsehefe {f}
peynir satıcısı {i} der Käser {m}
peynir tatlısı {i} der Käsekuchen {m}
peynir turtası {i} die Käsetorte {f}
peynir üreticisi {i} [tic]der Käsehersteller {m}
peynir üretimi {i} die Käsefabrikation {f}
peynir ve yoğurt mayası {i} das Lab {n}
peynir yapımında kullanılan kesilmiş süt {i} der Bruch {m}
rendelenmiş peynir {allg} geriebener Käse {allg}
salamura peynir {i} die Käselake {f}
sert peynir {i} der Schnittkäse {m}
sert peynir {i} der Parmesankäse {m}
sütten peynir yapmak {v} [hek]varkäsen {v}
sütü peynir haline getirmek {v} [hek]varkäsen {v}
tam yağlı peynir {allg} vollfetter Käse {allg}
taze peynir {i} [mutf]der Frischkäse {m}
tekerlek peynirden büyük parça kesmeye yarayan özel peynir bıçağı {i} das Käsemesser {n}
tuzsuz beyaz peynir {i} der Quark {m}
yağlı peynir {i} der Rahmkäse {m}
yağsız peynir {allg} fettloser Käse {allg}
yumuşak peynir {i} der Weichkäse {m}
yumuşak peynir {i} der Streichkäse {m}
yumuşak peynir cinsi {i} der Romadur {m}