birbiriyle {adv} | untereinander {adv} |
|
birbiriyle aynı yere kapamak {fi} | zusammensperren {v} |
|
birbiriyle bağıntılı {s} | zusammenhängend {adj} |
|
birbiriyle bağıntılı olmak {fi} | zusammenhängen {v} |
|
birbiriyle bağlantılı olmak {fi} | zusammenhaften {v} |
|
birbiriyle birleşik {s} | zusammengehörig {adj} |
|
birbiriyle buluşturmak {fi} | zusammenführen {v} |
|
birbiriyle çakışmak {allg} | einander festhaken {allg} |
|
birbiriyle çarpışmak {fi}
[oto] | zusammenprallen {v} |
|
birbiriyle çelişkili {s} | widersprüchlich {adj} |
|
birbiriyle iyi anlaşmak {allg} | einen guten Faden miteinander spinnen {allg} |
|
birbiriyle iyi anlaşmak {allg} | zusammenbeißen {allg} |
|
birbiriyle iyi anlaşmak {fi} | zusammenpassen {v} |
|
birbiriyle karıştırmak {fi} | zusammenwerfen {v} |
|
birbiriyle şakadan takılmak {allg} | häkeln {allg} |
|
birbiriyle sıkı fıkı olmak {allg} | wie Pech und Schwefel zusammenhalten {allg} |
|
birbiriyle sıkı ilişkide olan iki kişi {i} | das Gespann {n} |
|
birbiriyle uyuşmak {allg} | zusammenfügen {allg} |
|
birbiriyle uyuşmak {fi} | zussammenpassen {v} |
|
birbiriyle aynı yere kapamak {fi} | zusammensperren {v} |
|
birbiriyle bağıntılı {s} | zusammenhängend {adj} |
|
birbiriyle bağıntılı olmak {fi} | zusammenhängen {v} |
|
birbiriyle bağlantılı olmak {fi} | zusammenhaften {v} |
|
birbiriyle birleşik {s} | zusammengehörig {adj} |
|
birbiriyle buluşturmak {fi} | zusammenführen {v} |
|
birbiriyle çakışmak {allg} | einander festhaken {allg} |
|
birbiriyle çarpışmak {fi}
[oto] | zusammenprallen {v} |
|
birbiriyle çelişkili {s} | widersprüchlich {adj} |
|
birbiriyle iyi anlaşmak {fi} | zusammenpassen {v} |
|
birbiriyle iyi anlaşmak {allg} | zusammenbeißen {allg} |
|
birbiriyle iyi anlaşmak {allg} | einen guten Faden miteinander spinnen {allg} |
|
birbiriyle karıştırmak {fi} | zusammenwerfen {v} |
|
birbiriyle şakadan takılmak {allg} | häkeln {allg} |
|
birbiriyle sıkı fıkı olmak {allg} | wie Pech und Schwefel zusammenhalten {allg} |
|
birbiriyle sıkı ilişkide olan iki kişi {i} | das Gespann {n} |
|
birbiriyle uyuşmak {fi} | zussammenpassen {v} |
|
birbiriyle uyuşmak {allg} | zusammenfügen {allg} |
|
dik üçgenin kenarlarının birbiriyle ilişkisi {i}
[mat] | die Winkelfunktion {f} |
|
farklı şeyleri birbiriyle karıştırmak {allg} | alles in einen Topf werfen {allg} |
|
ortakların birbiriyle olan ilişkisinden mevcut şir {i} | die Innengesellschaft {f} |
|
ortakların birbiriyle olan ilişkisinden mevcut şirket {i} | die Innengesellschaft {f} |
|