TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
doğan {i} [hayb]der Falke {m}
doğan {s} geboren {adj}
doğan {i} [hayb]der Habicht {m}
doğan {i} der Merlin {m}
doğan {i} der Merlinfalke {m}
doğan {i} der Nachtfalke {m}
doğan {i} die Nachtschwalbe {f}
doğan {i} die Schwalbe {f}
doğan {i} der Turmfalke {m}
doğan {i} [hayb]der Wanderfalke {m}
doğan {i} der Ziegenmelker {m}
doğan {i} der Zwergfalke {m}
doğan kuşu {i} die Beize {f}
doğan kuşu ile avlanmak {v} beizen {v}
doğan yetiştiricisi {i} der Falkenier {m}
doğanın karşı konulamaz kudreti {i} die Urgewalt {f}
doğanın mucizesi {allg} ein Wunder der Natur {allg}
doğanların ölenlere göre fazlalığı {i} der Geburtenüberschuss {m}
Indirekte Treffer
Afrika'da doğan {i} der Afrikaner {m}
akitten doğan alacak {allg} schuldrechtliche Forderung {allg}
akitten doğan alacaklar {allg} schuldrechtliche Forderungen {allg}
akitten doğan borçların karşılıklı bağımlılığı {i} das Synallagma {n}
ayıptan doğan hak {i} der Mängelanspruch {m}
babanın ölümünden sonra doğan çocuk {i} der Nachkömmling {m}
babanın ölümünden sonra doğan çocuk {i} der Postumus {m}
babası öldükten sonra doğan çocuk {i} das Afterkind {n}
beyaz ve melez birleşiminden doğan çocuk {i} der Terzerone {m}
bir erkekle birlikte ikiz doğan dişi inek yavrusu {i} [hayb]die Zwicke {f}
bir gayri menkulün verasetle doğan kullanım hakkı {i} [huk]die Erbpacht {f}
bir haktan doğan talep {allg} Anspruch aus einem Recht {allg}
boşanmadan sonra doğan çocuk {i} der Nachkömmling {m}
delice doğan {i} [hayb]der Stoßfalke {m}
delice doğan {i} [hayb]der Baumfalke {m}
doğan kuşu {i} die Beize {f}
doğan kuşu ile avlanmak {v} beizen {v}
doğan yetiştiricisi {i} der Falkenier {m}
doludan doğan zarar {i} der Hagelschaden {m}
emek piyasasının iyi çalışamamasından doğan işsizl {allg} fluktuierende Arbeitslosigkeit {allg}
emek piyasasının iyi çalışamamasından doğan işsizl {allg} Arbeitslosigkeit durch Fluktuation {allg}
emek piyasasının iyi çalışamamasından doğan işsizl {allg} friktionelle Arbeitslosigkeit {allg}
emek piyasasının iyi çalışamamasından doğan işsizlik {allg} friktionelle Arbeitslosigkeit {allg}
emek piyasasının iyi çalışamamasından doğan işsizlik {allg} fluktuierende Arbeitslosigkeit {allg}
emek piyasasının iyi çalışamamasından doğan işsizlik {allg} Arbeitslosigkeit durch Fluktuation {allg}
erken doğan {i} das Frühgeborenes {n}
evlilikten doğan {s} ehelich {adj}
ezginci doğan {i} der Wanderfalke {m}
ezginci doğan {i} der Falke {m}
haksız fiilden doğan sorumluluk {allg} Haftung aus unerlaubter Handlung {allg}
hatalı beslenmeden doğan hastalık {i} [hek]die Ernährungskrankheit {f}
ilk doğan çocuk {mf} Erstgeborene {mf}
ipotekten doğan yükümlülük {allg} hypothekarische Belastung {allg}
kanundan doğan {allg} kraft Gesetz es {allg}
kardeşinden çok zaman sonra doğan çocuk {i} der Nachkömmling {m}
kırmızı doğan {i} [hayb]die Rohrweihe {f}
kızıl doğan {i} [hayb]die Rohrweihe {f}
kızılderili ve beyaz ırklı kişilerin birleşmesiyle doğan melez {i} der Mestize {m}
kullanmadan doğan tazminat davası {allg} Klage auf Nutzungsentschädigung {allg}
kusurdan doğan hak {allg} Anspruch aus Mängeln {allg}
mali sorumluluktan doğan hak {i} der Haftpflichtanspruch {m}
memuriyetten doğan mecburiyet {i} die Dienstpflicht {f}
müspet zarardan doğan menfaat {i} das Positives Interesse {n}
noksanlıktan doğan hak {i} der Mängelanspruch {m}
ölü doğan çocuk {i} die Totgeburt {f}
önce doğan {adv} erstgeboren {adv}
soygundan doğan maddi kayıp {ç} die Beraubungsschaden {pl}
sözleşmeden doğan borç {i} die Vertragspflicht {f}
sözleşmeden doğan borçların ihlali {i} die Vertragspflichtverletzung {f}
sözleşmeden doğan ilişki {i} das Vertragsverhältnis {n}
sözleşmeden doğan sorumluluk {allg} vertragliche Haftung {allg}
suç işlemekten doğan sorumluluk {i} die Delikthaftung {f}
teminattan doğan hak {i} der Gewährleistungsanspruch {m}
teminattan doğan talep {i} der Gewährleistungsanspruch {m}
üsküflü doğan {i} [hayb]die Rohrweihe {f}
uygulama sonucu doğan hak {i} das Gewohnheitsrecht {n}
vasiyetnameden doğan hak {allg} [huk]Anspruch aus Vermächtnis {allg}
yangından doğan zarar {i} der Feuerschaden {m}
yasadan doğan {allg} kraft Gesetz es {allg}
yasalardan doğan borçlar {ç} [huk]die Legalobligationen {pl}
yaşça kardeşlerinden çok sonra doğan çocuk {i} der Nachzügler {m}
yeni doğan {i} das Neugeborene {n}
yetersizlikten doğan alacak {i} die Ausfallforderung {f}