TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
kültür {i} die Ausbildung {f}
kültür {i} die Bildung {f}
kültür {i} die Kultur {f}
kültür {i} die Schulbildung {f}
kültür açısından geri kalmış {s} provinziell {adj}
kültür alanı {i} die Kulturfläche {f}
kültür alışverişi {i} der Kulturaustausch {m}
kültür anıtı {i} das Kulturdenkmal {n}
kültür anlayışı {i} das Kulturverständnis {n}
kültür arazisi {i} das Kulturland {n}
kültür balıkçılığı {i} die Teichwirtschaft {f}
kültür bitkileri filizlerinde oluşan bir tür mantar hastalığı {i} [hek]der Wurzelbrand {m}
kültür bitkisi {i} die Kulturpflanze {f}
kültür bitkisi {i} [bitk]die Nutzpflanze {f}
kültür çevresi {i} der Kulturkreis {m}
kültür değerlerinin yayıldığı alan {i} der Kulturkreis {m}
kültür değişimi {i} der Kulturwandel {m}
kültür değişmesi {i} der Kulturwandel {m}
kültür derecesi {i} der Bildungsgrad {m}
kültür derneği {allg} kultureller Verein {allg}
kültür devrimi {i} die Kulturrevolution {f}
kültür dili {i} die Kultursprache {f}
kültür egemenliği {i} die Kulturhoheit {f}
kültür eseri {i} das Kulturgut {n}
kültür farklılığı {i} der Kulturunterschied {m}
kültür fizik {i} die Gymnastik {f}
kültür fizik {i} die Leibesübung {f}
kültür fizik {i} [sp]das Turnen {n}
kültür fizik tedavi uzmanı {i} der Krankengymnast {m}
kültür fizik tedavisi {i} die Krankengymnastik {f}
kültür gezisi {i} die Bildungsreise {f}
kültür gezisi {i} die Studienreise {f}
kültür hayatı {i} das Kulturleben {n}
kültür merakı {i} der Bildungstrieb {m}
kültür mirası {i} das Kulturerbe {n}
kültür ortamı {i} die Kulturlandschaft {f}
kültür politikası {i} die Kulturpolitik {f}
kultür politikasına ilişkin {s} bildungspolitisch {adj}
kültür politikasına ilişkin {s} kulturpolitisch {adj}
kültür sahibi olmak {fi} bilden {v}
kültür sayfası yazarı {i} der Feuilletonist {m}
kültür şoku {i} der Kulturschock {m}
kültür tarihi {i} die Kulturgeschichte {f}
kültür tarihine ilişkin {s} kulturgeschichtlich {adj}
kültür turu {i} die Studienreise {f}
Kültür ve Turizm Bakanlığı {i} [pol]das Ministerium für Kultur und Tourismus {n}
kültür yapmak {fi} Kulturen anlegen {v}
kültür yaşamı {allg} kulturelles Leben {allg}
kültür-fizik {i} die Körperkultur {f}
kültüre açık {s} bildsam {adj}
kültüre ilgisiz kişi {i} der Kulturbanause {m}
kültürel {s} kulturell {adj}
kültürel açıdan düşük düzeyde {s} primitiv {adj}
kültürel açıdan geliştirme {i} die Kultivierung {f}
kültürel açıdan geliştirmek {v} kultivieren {v}
kültürel açıdan kendini geliştirememişlik {i} die Kulturlosigkeit {f}
kültürel anıt {i} das Kulturdenkmal {n}
kültürel antropoloji {i} die Kulturantropologie {f}
kültürel çevre {i} der Kulturkreis {m}
kültürel çöküntü {allg} der Niedergang der Kultur {allg}
kültürel değişim {i} der Kulturaustausch {m}
kültürel film {i} der Kurzfilm {m}
kültürel gezi {i} die Studienreise {f}
kültürel kurum ve kuruluşlar {ç} die Kultureinrichtungen {pl}
kültürel olanaklar {i} das Kulturangebot {n}
kültürel program {i} das Kulturprogramm {n}
kültürel varlık {i} das Kulturgut {n}
kültürel varlıkların bolca bulunduğu yer {i} der Kulturboden {m}
kültürfizik {i} die Gymnastik {f}
kültürle ilgili {s} kulturell {adj}
kültürlerarası {adv} interkulturell {adv}
kültürlerarası eğitim {allg} interkulturelle Erziehung {allg}
kültürlerarası ilişkilerle ilgili {adv} interkulturell {adv}
kültürleşme {i} die Akkulturation {f}
kültürlü {s} gebildet {adj}
kültürlü {s} hochgebildet {adj}
kültürlü {s} kultiviert {adj}
kültürlü insan {allg} ein Mensch von Kultur {allg}
kültürlü insan {i} der Kulturmensch {m}
kültürsüz {s} kulturlos {adj}
Indirekte Treffer
şeytan kültü {i} der Satanismus {m}