TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
uzakta {s} abseits {adj}
uzakta {allg} in der Fern {allg}
uzakta {allg} in der Ferne {allg}
uzakta {adv} weit hinaus {adv}
uzakta bulunmak {fi} absein {v}
uzakta kalmak {fi} fern halten {v}
uzakta kalmak {allg} abseits halten {allg}
uzakta olmak {fi} abliegen {v}
uzakta olmayan {s} griffbereit {adj}
uzakta tutmak {fi} fern halten {v}
uzaktakileri iyi gören {s} [hek]übersichtig {adj}
uzaktan {allg} aus der Ferne {allg}
uzaktan {allg} von fern {allg}
uzaktan {adv} von fernher {adv}
uzaktan {allg} von weitem {allg}
uzaktan {adv} weither {adv}
uzaktan {s} weitläufig {adj}
uzaktan eğitim {i} das Fernstudium {n}
uzaktan eğitim {allg} zweiter Bildungsweg {allg}
uzaktan elektroşok cihası {i} [ask]der Taser {m}
uzaktan haber yazdırma {i} das Telex {n}
uzaktan hısım {allg} entfernter Verwandter {allg}
uzaktan ısıtma {i} die Fernwärme {f}
uzaktan kumanda {i} die Fernbedienung {f}
uzaktan kumanda {i} die Fernlenkung {f}
uzaktan kumanda {i} die Fernsteuerung {f}
uzaktan kumanda etmek {fi} fernsteuern {v}
uzaktan kumandalı {s} fernbedient {adj}
uzaktan kumandalı {s} ferngelenkt {adj}
uzaktan kumandalı {s} ferngesteuert {adj}
uzaktan kumandalı televizyon {allg} fernbedientes Fernsehen {allg}
uzaktan ödeşmek {i} der Distanzwechsel {m}
uzaktan öğretim {i} der Fernunterricht {m}
uzaktan ölçme {i} die Fernmessung {f}
uzaktan ölçüm {i} die Fernmessung {f}
uzaktan oynama {i} das Blindspiel {n}
uzaktan oynamak {fi} blind spielen {v}
uzaktan postayla alım {i} der Distanzkauf {m}
uzaktan sevilen sevgili {i} die Angebetete {f}
uzaktan takas etmek {i} der Distanzwechsel {m}
uzaktan takip etmek {allg} Abstand halten {allg}
uzaktan telefonla alım {i} der Distanzkauf {m}
uzaktan yakından {allg} von nahe und fern {allg}
uzaktan yakından ilgisi yok {allg} bei weitem nicht {allg}
uzaktan yapılan alacak tahsili {i} die Fernbelastung {f}
Indirekte Treffer
birbirinden uzakta bulunmak {fi} auseinander liegen {v}
birisinden uzakta oturmak {fi} absitzen {v}
çok uzakta {adv} fernab {adv}
çok uzakta {adv} weitab {adv}
çok uzakta {allg} weit hinten {allg}
çok uzakta {allg} im weiten Feld {allg}
merkezden uzakta duran {s} peripher {adj}
uzakta bulunmak {fi} absein {v}
uzakta kalmak {allg} abseits halten {allg}
uzakta kalmak {fi} fern halten {v}
uzakta olmak {fi} abliegen {v}
uzakta olmayan {s} griffbereit {adj}
uzakta tutmak {fi} fern halten {v}
yoldan uzakta {s} abseitig {adj}