TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
kızgın {s} ärgerlich {adj}
kızgın {s} aufgebracht {adj}
kızgın {s} bös {adj}
kızgın {s} Böse {adj}
kızgın {s} entrüstet {adj}
kızgın {s} erbittert {adj}
kızgın {s} erregt {adj}
kızgın {s} erzürnt {adj}
kızgın {a} fuchsteufelswild {a}
kızgın {s} geladen {adj}
kızgın {a} glühend {a}
kızgın {allg} glühend heiß {allg}
kızgın {a} grimmig {a}
kızgın {allg} heftig werden {allg}
kızgın {s} heiß {adj}
kızgın {s} [hayb]läufig {adj}
kızgın {a} prall {a}
kızgın {s} [mad]rotglühend {adj}
kızgın {s} empört {adj}
kızgın {s} stocksauer {adj}
kızgın {s} überhitzt {adj}
kızgın {s} ungehalten {adj}
kızgın {s} unmutig {adj}
kızgın {s} unmutsvoll {adj}
kızgın {a} unwillig {a}
kızgın {s} verärgert {adj}
kızgın {s} verbiestert {adj}
kızgın {s} [hayb]wild {adj}
kızgın {s} wütend {adj}
kızgın {s} zornig {adj}
kızgın bakmak {fi} anblitzen {v}
kızgın boru {i} das Glührohr {n}
kızgın buhar {i} der Heißdampf {m}
kızgın buhar {allg} überhitzter Dampf {allg}
kızgın buhar soğutucu {i} der Heißdampfkühler {m}
kızgın demirle dağlamak {fi} einbrennen {v}
kızgın demirle damgalamak {fi} einbrennen {v}
kızgın demirle tahta üzerine resim yapma {i} die Brandmalerei {f}
kızgın güneş altında {allg} in der prallen Sonne {allg}
kızgın hava {i} die Heißluft {f}
kızgın konuşmak {itr} blaffen {itr}
kızgın kor haline gelmek {itr} durchglühen {itr}
kızgın kor haline getirmek {fi} durchglühen {v}
kızgın korluk {i} die Rotglut {f}
kızgın olmak {allg} sauer sein {allg}
kızgın sıcak {i} die Bullenhitze {f}
kızgın yağ {i} die Fritüre {f}
kızgın yağda kızartmak {v} fritieren {v}
kızgınlığını göstermek {allg} Dampf ablassen {allg}
kızgınlık {i} die Aggression {f}
kızgınlık {i} [sp]der Anstoß {m}
kızgınlık {i} der Ärger {m}
kızgınlık {i} das Ärgernis {n}
kızgınlık {i} die Aufregung {f}
kızgınlık {i} die Brunst {f}
kızgınlık {i} die Erregtheit {f}
kızgınlık {i} das Erregtsein {n}
kızgınlık {i} die Erregung {f}
kızgınlık {i} die Gereiztheit {f}
kızgınlık {i} der Grimm {m}
kızgınlık {i} die Rage {f}
kızgınlık {i} der Unmut {m}
kızgınlık {i} der Unwille {m}
kızgınlık {i} die Wallung {f}
kızgınlık {i} die Wut {f}
kızgınlık {i} der Zorn {m}
kızgınlık dönemi {i} die Brunft {f}
kızgınlık dönemi {i} die Brunst {f}
kızgınlıkla {s} unwillig {adj}
kızgınlıktan kıpkırmızı olmuş {allg} glühend heiß {allg}
Indirekte Treffer
birisine kızgın olmak {allg} gram sein {allg}
çok kızgın {s} fuchsteufelswild {adj}
çok kızgın {s} blindwütig {adj}
çok kızgın {s} bitterböse {adj}
çok kızgın {s} wütig {adj}
çok kızgın {s} barsch {adj}
çok kızgın {s} wutentbrannt {adj}
kalelerde düşmana kızgın zift dökme yeri {i} die Pechnase {f}
kızgın bakmak {fi} anblitzen {v}
kızgın boru {i} das Glührohr {n}
kızgın buhar {allg} überhitzter Dampf {allg}
kızgın buhar {i} der Heißdampf {m}
kızgın buhar soğutucu {i} der Heißdampfkühler {m}
kızgın demirle dağlamak {fi} einbrennen {v}
kızgın demirle damgalamak {fi} einbrennen {v}
kızgın demirle tahta üzerine resim yapma {i} die Brandmalerei {f}
kızgın güneş altında {allg} in der prallen Sonne {allg}
kızgın hava {i} die Heißluft {f}
kızgın konuşmak {itr} blaffen {itr}
kızgın kor haline gelmek {itr} durchglühen {itr}
kızgın kor haline getirmek {fi} durchglühen {v}
kızgın korluk {i} die Rotglut {f}
kızgın olmak {allg} sauer sein {allg}
kızgın sıcak {i} die Bullenhitze {f}
kızgın yağ {i} die Fritüre {f}
kızgın yağda kızartmak {v} fritieren {v}
son derece kızgın {s} rabiat {adj}