DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
vermickert {adj} hastalıklı {s}
vermickert {adj} zayıf {s}
vermiesen {allg} birisinin sevincini kursağında bırakmak {allg}
vermiesen {v} bozmak {v}
vermiesen {v} kursağında bırakmak {v}
vermiesen {v} yarıda bıraktırmak {v}
vermieten {v} kiralamak {fi}
vermieten {v} kiraya vermek {v}
der Vermieter {m} acir {i}
der Vermieter {m} kiralayan {i}
der Vermieter {m} kiraya veren {i}
der Vermieter {m} mal sahibi {i}
die Vermieterin {f} kiraya veren {i}
die Vermieterin {f} mal sahibi {i}
das Vermieterpfandrecht {n} kiralayanın rehin hakkı {i}
die Vermietung {f} kiralama {i}
die Vermietung {f} kiralanma {i}
die Vermietung {f} kiraya verme {i}
vermindern {v} azalmak {fi}
vermindern {v} dinmek {fi}
vermindern {v} eksilmek {fi}
vermindern {v} kısılmak {fi}
vermindern {v} yatışmak {fi}
vermindern {v} zayıflamak {fi}
vermindern {v} [Med.]ağrı yatıştırmak {v}
vermindern {v} azalmak {fi}
vermindern {v} azaltmak {v}
vermindern {v} dindirmek {v}
vermindern {v} eksiltmek {v}
vermindern {v} kısmak {v}
vermindern {v} zayıflatmak {v}
vermindert {allg} azalmış {allg}
vermindert {allg} azaltmış {allg}
die verminderte Schuldfähigkeit {f} azalmış kusur ehliyeti {i}
die Verminderung {f} azalma {i}
die Verminderung {f} azaltılma {i}
die Verminderung {f} azaltma {i}
die Verminderung {f} eksilme {i}
die Verminderung {f} eksiltilme {i}
die Verminderung {f} eksiltme {i}
verminen {v} mayın döşemek {v}
verminen {v} mayınlamak {v}
die Verminung {f} mayın döşeme {i}
die Verminung {f} mayın döşenme {i}
die Verminung {f} mayınlama {i}
die Verminung {f} mayınlanma {i}
vermischen {v} harman olmak {fi}
vermischen {v} karışmak {fi}
vermischen {v} kaynaşmak {fi}
vermischen {v} miks olmak {fi}
vermischen {v} bir araya getirmek {v}
vermischen {v} harmanlamak {v}
vermischen {v} karıştırmak {v}
vermischen {v} kaynaştırmak {v}
vermischen {v} miks etmek {v}
die Vermischung {f} harmanlama {i}
die Vermischung {f} karışma {i}
die Vermischung {f} karıştırılma {i}
die Vermischung {f} karıştırma {i}
vermissen {v} fark etmek {v}
vermissen {v} farkına varmak {v}
vermissen lassen {v} mahrum olmak {fi}
vermissen lassen {v} yoksun olmak {fi}
vermisst {adj} eksik {s}
vermisst {adj} kayıp {s}
vermisst {adj} noksan {s}
Vermisste {mf} kayıp kişi {mf}
Vermisste {mf} yitik kimse {mf}
die Vermisstenanzeige {f} kaybolduğunu ilan etme {i}
die Vermisstenanzeige {f} kaybolduğunu resmi makamlara bildirme {i}
die Vermisstenanzeige {f} kayıp ilanı {i}
vermitteln {allg} aracılık etmek {allg}
vermitteln {allg} birisine bir şey için yardım etmek {allg}
vermitteln {v} arabuluculuk etmek {fi}
vermitteln {itr} aracı olmak {itr}
vermitteln {v} aracılık etmek {v}
vermitteln {v} yardım etmek {v}
vermitteln {itr} yardımcı olmak {itr}
vermittelnde Bank {allg} aracı banka {allg}
vermittelst {prp} sayesinde {öt}