TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
ilan {i} die Anmeldung {f}
ilan {i} die Annonce {f}
ilan {i} die Ansage {f}
ilan {i} die Ansagung {f}
ilan {i} der Anschlag {m}
ilan {i} die Anzeige {f}
ilan {i} der Appell {m}
ilan {i} die Ausgabe {f}
ilan {i} der Aushang {m}
ilan {i} der Aushängezettel {m}
ilan {i} die Ausschreibung {f}
ilan {i} die Bekanntgabe {f}
ilan {i} die Bekanntmachung {f}
ilan {i} die Benachrichtigung {f}
ilan {i} die Erklärung {f}
ilan {i} das Inserat {n}
ilan {i} die Mitteilung {f}
ilan {i} die Promulgation {f}
ilan {i} die Verkündigung {f}
ilan {i} die Verkündung {f}
ilan {i} die Werbung {f}
ilan bölümü {i} der Anzeigenteil {m}
ilan bürosu {i} das Annoncenbüro {n}
ilan bürosu {i} das Anzeigenbüro {n}
ilan direği {i} die Anschlagssaule {f}
ilan duvarı {i} die Anschlagwand {f}
ilan eden {i} der Ausschreiber {m}
ilan edilen fiyat {i} der Anschlagpreis {m}
ilan edilen fiyat {i} der Etikettpreis {m}
ilan edilmek {fi} ausgehen {v}
ilan edilmek {fi} aushängen {v}
ilan edilmiş {s} ausgeschrieben {adj}
ilan etme {i} [huk]das Aufgebot {n}
ilan etme {i} die Ausbietung {f}
ilan etme {i} der Ausruf {m}
ilan etme {i} die Proklamation {f}
ilan etme {i} die Verlautbarung {f}
ilan etmek {fi} anmelden {v}
ilan etmek {v} annoncieren {v}
ilan etmek {fi} ansagen {v}
ilan etmek {fi} anzeigen {v}
ilan etmek {fi} aufrufen {v}
ilan etmek {fi} aufsagen {v}
ilan etmek {fi} ausbieten {v}
ilan etmek {fi} ausschreiben {v}
ilan etmek {fi} ausschreien {v}
ilan etmek {v} [tic]avisieren {v}
ilan etmek {fi} bekanntgeben {v}
ilan etmek {fi} bekanntmachen {v}
ilan etmek {v} erklären {v}
ilan etmek {fi} kundgeben {v}
ilan etmek {fi} kundmachen {v}
ilan etmek {fi} kundtun {v}
ilan etmek {fi} proklamieren {v}
ilan etmek {v} verkünden {v}
ilan etmek {v} verkündigen {v}
ilan etmek {v} verlautbaren {v}
ilan gazetesi {i} die Anzeigenblatt {f}
ilan kağıdı {i} das Verkündungsblatt {n}
ilan levhası {i} der Aushang {m}
ilan metni {i} der Anzeigentext {m}
ilan nüshası {i} die Anzeigenblatt {f}
ilan sayfası {i} der Anzeigenteil {m}
ilan servisi {i} die Anzeigenabteilung {f}
ilan servisi {i} die Anzeigenannahmestelle {f}
ilan suretiyle vaadetmek {fi} ausloben {v}
ilan suretiyle yapılan vaad {i} die Auslobung {f}
ilan sütunu {i} die Litfasssäule {f}
ilan tahtası {i} das Anschlagbrett {n}
ilan tahtası {i} die Anschlagetafel {f}
ilan tahtası {i} das Anschlagsbrett {n}
ilan tahtası {i} die Anzeigetafel {f}
ilan tahtası {i} die Aushängetafel {f}
ilan tahtası {allg} schwarzes Brett {allg}
ilan tarihi {i} der Ausschreibungstermin {m}
ilan veren {i} der Inserent {m}
ilan veren gazete {i} der Anzeiger {m}
ilan verme fiyatı {i} der Annoncentarif {m}
ilan verme tarifesi {i} der Annoncentarif {m}
ilan vermek {fi} annoncieren {v}
Indirekte Treffer
açık ilan {i} der Aufruf {m}
alenen ilan etmek {allg} öffentlich bekannt machen {allg}
aşkını ilan etmek {allg} seine Liebe erklären {allg}
aziz ilan edilme {i} die Seligsprechung {f}
aziz ilan etme {i} die Seligsprechung {f}
bir şeyi geçersiz ilan etmek {allg} für null und nichtig erklären {allg}
Büyük İskender'in ölümüyle kendilerini hükümdar ilan eden generaller {ç} die Diadochen {pl}
çift sayfalı ilan {allg} doppelseitige Anzeige {allg}
denizde savaş alanı olarak ilan edilmiş bölge {i} [ask]das Sperrgebiet {n}
düşmanlığını ilan etme {i} die Aufsagung {f}
duvara ilan yapıştırmak yasaktır! {allg} Maueranschläge verboten {allg}
gazeteye ilan vermek {fi} Reklame aufgeben {v}
harp ilan etmek {v} [ask]erklären {v}
hayvanın kendine ait ilan ettiği alan {i} [hayb]das Revier {n}
iflasını ilan etmek {allg} [tic]den Konkurs eröffnen {allg}
iflasını ilan etmek {allg} [tic]Bankrott erklären {allg}
iki sayfalı ilan {allg} zweiseitige Anzeige {allg}
ilan bölümü {i} der Anzeigenteil {m}
ilan bürosu {i} das Anzeigenbüro {n}
ilan bürosu {i} das Annoncenbüro {n}
ilan direği {i} die Anschlagssaule {f}
ilan duvarı {i} die Anschlagwand {f}
ilan eden {i} der Ausschreiber {m}
ilan edilen fiyat {i} der Etikettpreis {m}
ilan edilen fiyat {i} der Anschlagpreis {m}
ilan edilmek {fi} aushängen {v}
ilan edilmek {fi} ausgehen {v}
ilan edilmiş {s} ausgeschrieben {adj}
ilan etme {i} die Ausbietung {f}
ilan etme {i} [huk]das Aufgebot {n}
ilan etme {i} die Verlautbarung {f}
ilan etme {i} die Proklamation {f}
ilan etme {i} der Ausruf {m}
ilan etmek {v} annoncieren {v}
ilan etmek {fi} kundtun {v}
ilan etmek {fi} aufsagen {v}
ilan etmek {fi} bekanntgeben {v}
ilan etmek {v} verlautbaren {v}
ilan etmek {fi} anmelden {v}
ilan etmek {fi} kundmachen {v}
ilan etmek {fi} aufrufen {v}
ilan etmek {v} [tic]avisieren {v}
ilan etmek {v} verkündigen {v}
ilan etmek {fi} kundgeben {v}
ilan etmek {fi} anzeigen {v}
ilan etmek {fi} ausschreien {v}
ilan etmek {v} verkünden {v}
ilan etmek {v} erklären {v}
ilan etmek {fi} ansagen {v}
ilan etmek {fi} ausschreiben {v}
ilan etmek {fi} proklamieren {v}
ilan etmek {fi} ausbieten {v}
ilan etmek {fi} bekanntmachen {v}
ilan gazetesi {i} die Anzeigenblatt {f}
ilan kağıdı {i} das Verkündungsblatt {n}
ilan levhası {i} der Aushang {m}
ilan metni {i} der Anzeigentext {m}
ilan nüshası {i} die Anzeigenblatt {f}
ilan sayfası {i} der Anzeigenteil {m}