DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
hervor {a} dışarı {a}
hervor {a} ileri {a}
hervorblicken {v} görünmek {fi}
hervorbrechen {v} aniden çıkmak {fi}
hervorbrechen {v} birdenbire çıkmak {fi}
hervorbringen {v} meydana getirmek {fi}
hervorbringen {v} ön plana çıkarmak {fi}
hervorbringen {v} üretmek {fi}
hervorbringen {v} yaratmak {fi}
hervorbringend {adj} faydalı {s}
hervorbringend {adj} üretken {s}
hervorbringend {adj} verimli {s}
hervorbringend {adj} yararlı {s}
hervorgehen {v} anlaşılmak {fi}
hervorgehen {v} belli olmak {fi}
hervorgehen {v} bir şeyin sonucu olmak {fi}
hervorgehen {v} çıkmak {fi}
hervorgehen {v} görünmek {fi}
hervorgehen {v} ileri gelmek {fi}
hervorgehen {v} sonucu olmak {fi}
hervorheben {v} belirtmek {fi}
hervorheben {v} belli etmek {fi}
hervorheben {v} göstermek {fi}
hervorheben {v} ortaya koymak {fi}
hervorheben {v} vurgulamak {fi}
die Hervorhebung {f} belirtme {i}
die Hervorhebung {f} göze çarptırma {i}
die Hervorhebung {f} vurgulama {i}
hervorholen {v} çıkarmak {fi}
hervorkehren {v} belirtmek {fi}
hervorkehren {v} göstermek {fi}
hervorkommen {v} çıkmak {fi}
hervorkommen {v} görünmek {fi}
hervorkommen {v} ileri çıkmak {fi}
hervorquellen {v} dışarı fırlamak {fi}
hervorquellend {adj} pırtlak {s}
hervorragen {v} çıkıntılı bir şekilde olmak {fi}
hervorragen {v} dışarı çıkmak {fi}
hervorragen {v} dışarı fırlamak {fi}
hervorragen {v} kendini gösterınek {fi}
hervorragend {a} birinci sınıf {a}
hervorragend {adj} çıkık {s}
hervorragend {adj} çıkıntılı {s}
hervorragend {a} fırlak {a}
hervorragend {a} güzide {a}
hervorragend {adj} harika {s}
hervorragend {a} klas {a}
hervorragend {a} mükemmel {a}
hervorragend {adj} olağanüstü {s}
hervorragend {a} pekala {a}
hervorragend {a} seçkin {a}
hervorragendster Fahrer {nom} çok usta şoför {i}
hervorrufen {v} [Verk.]açmak {fi}
hervorrufen {v} doğurmak {fi}
hervorrufen {v} [Verk.]neden olmak {fi}
hervorrufen {v} [Verk.]sebep olmak {fi}
hervorrufen {v} [Verk.]tahrik etmek {fi}
hervorrufen {v} yol almak {fi}
hervorschauen {v} çıkmak {fi}
hervorschauen {v} görülmek {fi}
hervorschauen {v} görünmek {fi}
hervorsprudeln {v} fışkırmak {fi}
hervorstechen {v} dikkati çekmek {fi}
hervorstechen {v} göze çarpmak {fi}
hervorstechend {adj} dikkat çekici {s}
hervorstechend {adj} göze çarpan {s}
hervorstehen {v} çıkıntı oluşturmak {fi}
hervorstehen {v} dışarı fırlamak {fi}
hervortreten {v} çıkıntı oluşturmak {fi}
hervortreten {v} görünmek {fi}
hervortreten {v} göze çarpmak {fi}
hervortreten {v} gözükmek {fi}
hervortreten {v} öne çıkmak {fi}
hervortun {v} gelme cesaretinde bulunmak {fi}
hervortun {v} gelme cesaretini göstermek {fi}
hervorziehen {v} çıkarmak {fi}
hervorziehen {v} öne doğru çekmek {fi}
Indirekte Treffer
aus der Ehe gingen zwei Kinder hervor {allg} evlilikten iki çocuk oldu {allg}
damit lockt man keinen Hund hinter dem Ofen hervor {allg} beş para etmez {allg}
darunter hervor {allg} altından {allg}