TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
olağanüstü {s} ausgezeichnet {adj}
olağanüstü {i} die Ausnahme {f}
olağanüstü {adv} ausnehmend {adv}
olağanüstü {s} außergewöhnlich {adj}
olağanüstü {s} außerordentlich {adj}
olağanüstü {s} außersinnlich {adj}
olağanüstü {adv} äußerst {adv}
olağanüstü {s} doli {adj}
olağanüstü {a} einmalig {a}
olağanüstü {s} fabelhaft {adj}
olağanüstü {s} fabulös {adj}
olağanüstü {s} fulminant {adj}
olağanüstü {s} glänzend {adj}
olağanüstü {s} grandios {adj}
olağanüstü {a} großartig {a}
olağanüstü {s} herrlich {adj}
olağanüstü {s} hervorragend {adj}
olağanüstü {s} kolossal {adj}
olağanüstü {s} pfundig {adj}
olağanüstü {s} phänomenal {adj}
olağanüstü {s} picobello {adj}
olağanüstü {s} pikobello {adj}
olağanüstü {s} prima {adj}
olağanüstü {s} Schwindel erregend {adj}
olağanüstü {s} selten {adj}
olağanüstü {s} stolz {adj}
olağanüstü {s} Super {adj}
olağanüstü {s} toll {adj}
olağanüstü {s} traumhaft {adj}
olağanüstü {s} trefflich {adj}
olağanüstü {s} triumphal {adj}
olağanüstü {s} überwältigend {adj}
olağanüstü {s} unaussprechlich {adj}
olağanüstü {adv} unendlich {adv}
olağanüstü {a} unerhört {a}
olağanüstü {s} ungeheuer {adj}
olağanüstü {s} ungemein {adj}
olağanüstü {s} unschätzbar {adj}
olağanüstü {s} unübertrefflich {adj}
olağanüstü {s} vortrefflich {adj}
olağanüstü {s} vorzüglich {adj}
olağanüstü {s} wunderbar {adj}
olağanüstü {s} [ed]wundersam {adj}
olağanüstü {s} wundervoll {adj}
olağanüstü {s} zauberhaft {adj}
olağanüstü {s} entzückend {adj}
olağanüstü {s} mega {adj}
olağanüstü biçimde temsil etme veya temsil edilme {i} die Überrepräsentation {f}
olağanüstü bir film {i} der Spitzenfilm {m}
olağanüstü bir {i} das Wunderwerk {n}
olağanüstü bir roman {allg} ein fantastischer Roman {allg}
olağanüstü bir şey {i} die Staatsaktion {f}
olağanüstü bütçe {allg} außerordentlicher Haushalt {allg}
olağanüstü büyük {s} bodenlos {adj}
olağanüstü büyük {s} immens {adj}
olağanüstü büyük {s} überdimensionel {adj}
olağanüstü durum {i} der Ausnahmefall {m}
olağanüstü durum {i} der Notstand {m}
olağanüstü durum yasası {i} [huk]das Notstandsgesetz {n}
olağanüstü durumda derhal cezalandırma yöntemi {i} [huk]das Standrecht {n}
olağanüstü etkili ilaç {i} das Wundermittel {n}
olağanüstü feshi bildirme {i} die Außerordentliche Kündigung {f}
olağanüstü fesih {i} die Außerordentliche Kündigung {f}
olağanüstü genel kurul {allg} [pol]außerordentliche Generalversammlung {allg}
olağanüstü genel kurul toplantısı {allg} außerordentliche Hauptversammlung {allg}
olağanüstü getiri {allg} außerordentlicher Ertrag {allg}
olağanüstü giderler {allg} [tic]außerordentliche Aufwendungen {allg}
olağanüstü giderler fonu {allg} Fonds für unvorhergesehene Ausgaben {allg}
olağanüstü güzel {s} meisterhaft {adj}
olağanüstü güzel {s} meisterlich {adj}
olağanüstü güzel {i} das Prachtexemplar {n}
olağanüstü güzel {i} das Prachtstück {n}
olağanüstü güzel {s} wunderhübsch {adj}
olağanüstü güzel {s} wunderschön {adj}
olağanüstü hal {i} der Ausnahmefall {m}
olağanüstü hal {i} der Ausnahmezustand {m}
olağanüstü hal {i} der Notstand {m}
olağanüstü hal davası {i} die Notstandsklage {f}
olağanüstü hal ilan etmek {allg} [pol]den Ausnahmezustand verhängen {allg}
olağanüstü hal kanunları {ç} [huk]die Ausnahmegesetze {pl}
Indirekte Treffer
olağanüstü biçimde temsil etme veya temsil edilme {i} die Überrepräsentation {f}
olağanüstü bir film {i} der Spitzenfilm {m}
olağanüstü bir {i} das Wunderwerk {n}
olağanüstü bir roman {allg} ein fantastischer Roman {allg}
olağanüstü bir şey {i} die Staatsaktion {f}
olağanüstü bütçe {allg} außerordentlicher Haushalt {allg}
olağanüstü büyük {s} überdimensionel {adj}
olağanüstü büyük {s} immens {adj}
olağanüstü büyük {s} bodenlos {adj}
olağanüstü durum {i} der Notstand {m}
olağanüstü durum {i} der Ausnahmefall {m}
olağanüstü durum yasası {i} [huk]das Notstandsgesetz {n}
olağanüstü durumda derhal cezalandırma yöntemi {i} [huk]das Standrecht {n}
olağanüstü etkili ilaç {i} das Wundermittel {n}
olağanüstü feshi bildirme {i} die Außerordentliche Kündigung {f}
olağanüstü fesih {i} die Außerordentliche Kündigung {f}
olağanüstü genel kurul {allg} [pol]außerordentliche Generalversammlung {allg}
olağanüstü genel kurul toplantısı {allg} außerordentliche Hauptversammlung {allg}
olağanüstü getiri {allg} außerordentlicher Ertrag {allg}
olağanüstü giderler {allg} [tic]außerordentliche Aufwendungen {allg}
olağanüstü giderler fonu {allg} Fonds für unvorhergesehene Ausgaben {allg}
olağanüstü güzel {i} das Prachtstück {n}
olağanüstü güzel {i} das Prachtexemplar {n}
olağanüstü güzel {s} meisterlich {adj}
olağanüstü güzel {s} wunderschön {adj}
olağanüstü güzel {s} meisterhaft {adj}
olağanüstü güzel {s} wunderhübsch {adj}
olağanüstü hal {i} der Ausnahmezustand {m}
olağanüstü hal {i} der Ausnahmefall {m}
olağanüstü hal {i} der Notstand {m}
olağanüstü hal davası {i} die Notstandsklage {f}
olağanüstü hal ilan etmek {allg} [pol]den Ausnahmezustand verhängen {allg}
olağanüstü hal kanunları {ç} [huk]die Ausnahmegesetze {pl}