DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
klein {a} az {a}
klein {adj} çok az {s}
klein {adj} cüzi {s}
klein {adj} dar kafalı {s}
klein {adj} değersiz {s}
klein {adj} ehemmiyetsiz {s}
klein {adj} genç {s}
klein {adj} kısa {s}
klein {adj} küçük {s}
klein {adj} önemsiz {s}
klein {adj} [Berg]parçalanmış kaya {s}
klein {adj} pek az {s}
klein {adj} ufak {s}
Klein aber mein {allg} küçük olsun benim olsun {allg}
klein beigeben {allg} [Kartsp]küçük kağıt oynamak {allg}
klein beigeben {allg} kuyruğunu kıçına kıstırmak {allg}
klein beigeben {allg} pes demek {allg}
klein beigeben {allg} sesini kesmek {allg}
klein beigeben {allg} tükürdüğünü yalamak {allg}
klein beigeben {allg} yelkenleri suya indirmek {allg}
klein bleiben {allg} boyu uzamamak {allg}
klein bleiben {allg} cüce kalmak {allg}
klein gemustert {adv} küçük desenli kumaş {adv}
klein gemustert {adv} ufak desenli {adv}
klein gewachsen {adj} bodur {s}
klein gewachsen {adj} kısa boylu {s}
klein gewachsen {adj} yerden bitme {s}
klein hacken {v} doğramak {fi}
klein hacken {v} kıymak {fi}
klein hacken {v} küçük küçük doğramak {fi}
klein kalibrig {adj} küçük çaplı {s}
klein kariert {adj} küçük kareli {s}
klein kariert {adj} pötikareli {s}
klein köpfig {allg} dar kafalı {allg}
klein köpfig {allg} kıt düşünceli {allg}
klein köpfig {allg} [Med.]mikrosefal {allg}
klein körnig {adj} küçük taneli {s}
klein machen {v} itibarını düşürmek {fi}
klein machen {v} küçük düşürmek {fi}
klein machen {v} küçük parçalara ayırmak {fi}
klein machen {v} odun yarmak {fi}
klein machen {v} para harcamak {fi}
klein schneiden {v} doğramak {fi}
klein schneiden {v} küçük küçük kesmek {fi}
klein schneiden {v} küçük küçük parçalara ayırmak {fi}
klein und stämmig {allg} bodur {allg}
die Klein- und Mittelbetriebe {pl} küçük ve orta ölçekli işletmeler {ç}
die Klein- und Mittelunternehmen {pl} küçük ve orta boy girişimler {ç}
die Klein- und Mittelunternehmen {pl} küçük ve orta ölçekli işletmeler {ç}
der Kleinabnehmer {m} özel tüketici {i}
die Kleinaktie {f} küçük hisse senedi {i}
der Kleinaktionär {m} küçük hissedar {i}
der Kleinanleger {m} küçük yatırımcı {i}
die Kleinanzeige {f} küçük ilan {i}
die Kleinarbeit {f} ince {i}
kleinasiatisch {adj} Anadolulu {s}
das Kleinasien {n} [Geo]Anadolu {i}
das Kleinasien {n} [Geo]küçük Asya {i}
der Kleinautobus {m} minibüs {i}
die Kleinbahn {f} dar hatlı demir yolu {i}
der Kleinbauer {m} küçük çiftçi {i}
der Kleinbesitz {m} küçük boy zilyetlik {i}
der Kleinbesitz {m} küçük ölçekli maliklik {i}
der Kleinbetrieb {m} küçük fabrika {i}
der Kleinbetrieb {m} küçük işletme {i}
die Kleinbildkamera {f} [Foto]35 mm'lik film kamerası {i}
kleinblütige Königskerze {allg} burunca otu {allg}
kleinblütige Königskerze {allg} devedili {allg}
kleinblütige Königskerze {allg} sığırkuyruğu {allg}
die Kleinbuchstabe {f} küçük harf {i}
die Kleinbuchstabe {f} miniskül {i}
der Kleinbürger {m} dar kafalı kimse {i}
der Kleinbürger {m} küçük burjuva {i}
kleinbürgerlich {adj} dar kafalı {s}
kleinbürgerlich {adj} küçük burjuva tarzında {s}
kleinbürgerlich {adj} tutucu {s}
das Kleinbürgertum {n} küçük burjuvalar {i}
das Kleinbürgertum {n} orta tabakanın alt grubu {i}
der Kleinbus {m} minibüs {i}
das Kleinchen {n} küçük çocuk {i}
Indirekte Treffer
das ein ganz klein Bisschen {allg} çok küçük bir parça {allg}
ein ganz klein Bisschen {allg} azıcık {allg}
ein klein wenig {allg} çok az {allg}
er wurde ganz klein {allg} sessiz kaldı {allg}
Groß und Klein {allg} irili ufaklı {allg}
jemanden klein kriegen {allg} birisini dize getirmek {allg}
Klein aber mein {allg} küçük olsun benim olsun {allg}
klein beigeben {allg} kuyruğunu kıçına kıstırmak {allg}
klein beigeben {allg} yelkenleri suya indirmek {allg}
klein beigeben {allg} [Kartsp]küçük kağıt oynamak {allg}
klein beigeben {allg} tükürdüğünü yalamak {allg}
klein beigeben {allg} sesini kesmek {allg}
klein beigeben {allg} pes demek {allg}
klein bleiben {allg} boyu uzamamak {allg}
klein bleiben {allg} cüce kalmak {allg}
klein gemustert {adv} ufak desenli {adv}
klein gemustert {adv} küçük desenli kumaş {adv}
klein gewachsen {adj} kısa boylu {s}
klein gewachsen {adj} bodur {s}
klein gewachsen {adj} yerden bitme {s}
klein hacken {v} küçük küçük doğramak {fi}
klein hacken {v} kıymak {fi}
klein hacken {v} doğramak {fi}
klein kalibrig {adj} küçük çaplı {s}
klein kariert {adj} pötikareli {s}
klein kariert {adj} küçük kareli {s}
klein köpfig {allg} kıt düşünceli {allg}
klein köpfig {allg} dar kafalı {allg}
klein köpfig {allg} [Med.]mikrosefal {allg}
klein körnig {adj} küçük taneli {s}
klein machen {v} küçük düşürmek {fi}
klein machen {v} itibarını düşürmek {fi}
klein machen {v} para harcamak {fi}
klein machen {v} odun yarmak {fi}
klein machen {v} küçük parçalara ayırmak {fi}
klein schneiden {v} küçük küçük kesmek {fi}
klein schneiden {v} doğramak {fi}
klein schneiden {v} küçük küçük parçalara ayırmak {fi}
klein und stämmig {allg} bodur {allg}
Klein- und Mittelbetriebe {pl} küçük ve orta ölçekli işletmeler {ç}
die Klein- und Mittelunternehmen {pl} küçük ve orta ölçekli işletmeler {ç}
die Klein- und Mittelunternehmen {pl} küçük ve orta boy girişimler {ç}
die kurz und klein {allg} paramparça {allg}
verschwindend klein {allg} küçücük {allg}
verschwindend klein {allg} çok küçük {allg}
von klein auf {allg} çocukluktan itibaren {allg}