DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
vorwagen {v} ilerlemeye cesaret etmek {fi}
die Vorwahl {f} kod numarası {i}
die Vorwahl {f} ön seçim {i}
die Vorwahl {f} [Pol.]önseçim {i}
die Vorwahl {f} [Pol.]telefon alan kodu {i}
vorwählen {v} telefon alan numarasını çevirmek {fi}
die Vorwahlnummer {f} telefon alan kodu {i}
der Vorwald {m} ön orman {i}
das Vorwalken {n} ön dinkleme {i}
der Vorwand {m} bahane {i}
der Vorwand {m} mazeret {i}
der Vorwand {m} sebep {i}
der Vorwand {m} vesile {i}
vorwärmen {v} ilk ısıtmak {fi}
die Vorwarnung {f} erken uyarı {i}
die Vorwarnung {f} ön uyarı {i}
die Vorwarnung {f} önceden uyarma {i}
vorwärts {a} ha gayret {a}
Vorwärts {adv} ileri {adv}
vorwärts {a} ileriye {a}
Vorwärts {adv} ileriye doğru {adv}
Vorwärts {adv} öne doğru {adv}
vorwärts bringen {v} geliştirmek {fi}
vorwärts bringen {v} ileriye götürmek {fi}
vorwärts bringen {v} ilerletmek {fi}
vorwärts gehen {v} gelişmek {fi}
vorwärts gehen {v} ilerlemek {fi}
vorwärts kommen {v} başarı kaydetmek {fi}
vorwärts kommen {v} ilerleme kaydetmek {fi}
vorwärts kommen {v} ilerleme sağlamak {fi}
vorwärts kommen {v} ilerlemek {fi}
Vorwärts! {allg} ha gayret {allg}
der Vorwärtsgang {m} [Auto]ileri vites {i}
vorwärtsgehen {v} gelişmek {fi}
vorwärtsgehen {v} ilerlemek {fi}
vorwärtskommen {v} gelişme göstermek {fi}
vorwärtskommen {v} ilerlemek {fi}
die Vorwäsche {f} önyıkama {i}
das Vorwaschen {n} ön yıkama {i}
vorweg {adv} başlangıçtan itibaren {adv}
vorweg {a} ilk etapta {a}
vorweg {adv} önceden {adv}
vorweggenommene Körperschaftssteuer {allg} önceden tahsil edilmiş kurumlar vergisi {allg}
die Vorwegnahme {f} erkene alma {i}
die Vorwegnahme {f} zamanından öne alma {i}
vorwegnehmen {v} önceden söylemek {fi}
vorwegnehmen {v} vaktinden önce yapmak {fi}
vorwegnehmen {v} yoluna koymak {fi}
vorwegnehmen {v} zamanından önce yapmak {fi}
vorweihnachtlich {adj} Noel öncesi havasında {s}
die Vorweihnachtszeit {f} Noel öncesi {i}
vorweisen {v} göstermek {fi}
vorweisen {v} götürmek {fi}
vorweisen {v} göz önüne sermek {fi}
vorweisen {v} ibraz etmek {fi}
vorweisen {v} ortaya koymak {fi}
die Vorwelt {f} prehistorik zamanlar {i}
die Vorwelt {f} tarih öncesi {i}
vorweltlich {adj} prehistorik {s}
vorweltlich {adj} tarih öncesine ait {s}
vorwerfen {v} önüne atmak {fi}
vorwerfen {v} sitem yapmak {fi}
das Vorwerk {n} [mil.]assiper {i}
das Vorwerk {n} dış çiftlik {i}
das Vorwerk {n} ileri istihkam {i}
der Vorwiderstand {m} seri direnç {i}
vorwiegend {adj} baskın {s}
vorwiegend {adv} bilhassa {adv}
vorwiegend {a} daha çok {a}
vorwiegend {adv} daha ziyade {adv}
vorwiegend {adj} dominant {s}
vorwiegend {adj} egemen {s}
vorwiegend {adv} özellikle {adv}
vorwiegend {a} üstün {a}
der Vorwinter {m} kış öncesi {i}
der Vorwinter {m} vakitsiz gelen kış {i}
das Vorwissen {n} önbilgi {i}
das Vorwissen {n} önceden bilme {i}
der Vorwitz {m} arsızlık {i}
der Vorwitz {m} aşırı merak {i}