TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
başkasına {s} hörig {adj}
başkasına ait {s} fremd {adj}
başkasına ait bir maldan yararlanma hakkı {i} der Nießbrauch {m}
başkasına ait bir maldan yararlanma hakkı {i} [huk]die Nutznießung {f}
başkasına ait mal {i} der Fremdbesitz {m}
başkasına ait mülk {i} das Fremdgut {n}
başkasına bağlamak {fi} durchstellen {v}
başkasına benzemeyen {s} eigenartig {adj}
başkasına bırakmak {v} [huk]übereignen {v}
başkasına bırakmak {v} überschreiben {v}
başkasına da tavsiye etmek {fi} weiterempfehlen {v}
başkasına dayanma {i} die Anlehnung {f}
başkasına iletmek {fi} weitergeben {v}
başkasına vermek {allg} Auftrag nach außerhalb vergeben {allg}
başkasına muhtaç olma {i} die Unselbständigkeit {f}
başkasına sipariş vermek {allg} Auftrag nach außerhalb vergeben {allg}
başkasına tıpatıp benzeyen kimse {i} der Doppelgänger {m}
başkasına yetki verme {i} [tic]das Kommittitiv {n}
başkasına yol veren siyasetçi {i} [pol]der Schrittmacher {m}
Indirekte Treffer
alacakların başkasına satılması {i} der Forderungsverkauf {m}
başkasına ait {s} fremd {adj}
başkasına ait bir maldan yararlanma hakkı {i} der Nießbrauch {m}
başkasına ait bir maldan yararlanma hakkı {i} [huk]die Nutznießung {f}
başkasına ait mal {i} der Fremdbesitz {m}
başkasına ait mülk {i} das Fremdgut {n}
başkasına bağlamak {fi} durchstellen {v}
başkasına benzemeyen {s} eigenartig {adj}
başkasına bırakmak {v} überschreiben {v}
başkasına bırakmak {v} [huk]übereignen {v}
başkasına da tavsiye etmek {fi} weiterempfehlen {v}
başkasına dayanma {i} die Anlehnung {f}
başkasına iletmek {fi} weitergeben {v}
başkasına vermek {allg} Auftrag nach außerhalb vergeben {allg}
başkasına muhtaç olma {i} die Unselbständigkeit {f}
başkasına sipariş vermek {allg} Auftrag nach außerhalb vergeben {allg}
başkasına tıpatıp benzeyen kimse {i} der Doppelgänger {m}
başkasına yetki verme {i} [tic]das Kommittitiv {n}
başkasına yol veren siyasetçi {i} [pol]der Schrittmacher {m}
bir başkasına aktarmak {fi} weitergeben {v}
bir başkasına vermek {fi} weitergeben {v}
bir şeyi başkasına vermek {fi} zuleiten {v}
işi başkasına yüklemek {allg} delegieren {allg}
kalıtsal bir hastalığı başkasına aktaran kimse {i} [hek]der Konduktor {m}
kendi kiraladığını başkasına kiraya vermek {fi} weitervermieten {v}
lüks yaşam sürdüğü halde başkasına bağımlı olma durumu {allg} ein goldener Käfig {allg}
muhataptan başkasına yapılan tebliğ {i} die Ersatzzustellung {f}
sırf başkasına zarar vermek amacıyla dava takibi {i} die Schikanöse Prozessführung {f}
sırf başkasına zarar vermek amacıyla hakkı kullanan {allg} schikanös {allg}
sırf başkasına zarar vermek amacıyla hakkı kullanmak {fi} schikanieren {v}
sırf başkasına zarar vermek amacıyla hakkın kullanılması {i} die Schikane {f}
sırf başkasına zarar vermek amacıyla hakkın kullanılması yasağı {i} das Schikaneverbot {n}
sorumluluğu başkasına yüklemek {fi} abwälzen {v}
sorumluluğunu başkasına atmak {fi} abladen {v}
suçu başkasına atmak {allg} ausreden {allg}
suçu başkasına yüklemek {allg} jemandem etwas in die Schuhe schieben {allg}
suçu gizlice başkasına yıkmak {allg} unterjubeln {allg}