DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
süß {adj} hoş {s}
süß {adj} keyifli {s}
süß {adj} şekerli {s}
süß {adj} sempatik {s}
süß {adj} sevimli {s}
süß {a} şirin {a}
süß {adj} tatlı {s}
süß riechen {allg} güzel kokmak {allg}
die Süße {f} tatlı oluş {i}
die Süße {f} tatlılık {i}
süße Last {allg} tatlı bela {allg}
süße Sahne {nom} [koch]tatlı krema {i}
Süße Träume {allg} Tatlı rüyalar {allg}
süßen {v} şeker atmak {v}
süßen {v} şeker katmak {v}
süßen {v} şeker koymak {fi}
süßen {v} tatlılaştırmak {fi}
süßer Wein {allg} tatlı şarap {allg}
süßes Gebäck {allg} şekerli çörek {allg}
süßes Gebäck {allg} şekerli pasta {allg}
süßes Nichtstun {allg} zevki safa içinde tembellik etme {allg}
die Süßholz {f} ayıkulağı {i}
die Süßholz {f} beyan {i}
die Süßholz {f} meyan {i}
das Süßholz {n} [Bot.]meyan kökü {i}
die Süßholz {f} meyankökü {i}
die Süßholz {f} piyan {i}
die Süßholz {f} pıyan {i}
Süßholz raspeln {allg} yaltaklanmak {allg}
die Süßholzwurzel {f} meyankökü {i}
die Süßigkeit {f} çikolata {i}
die Süßigkeit {f} şekerleme {i}
die Süßigkeit {f} şekerli yiyecek {i}
die Süßigkeit {f} sevimlilik {i}
die Süßigkeit {f} tatlı {i}
die Süßigkeit {f} tatlı hamur işi yiyecek {i}
die Süßigkeit {f} tatlılık {i}
die Süßigkeiten {pl} şekerlemeler {ç}
die Süßigkeiten {pl} tatlılar {ç}
die Süßkirsche {f} [Bot.]tatlı kiraz {i}
der Süßklee {m} [Bot.]eşekotu {i}
der Süßklee {m} [Bot.]evliyaotu {i}
die Süßkraft {f} tatlandırma kuvveti {i}
süßlich {adj} itici bir tatlılıkta {s}
süßlich {adj} tatlımsı {s}
süßlich {adj} yapay bir duygu içinde {s}
süßlich {a} yapmacık {a}
das Süßmäulchen {n} tatlı seven çocuk {i}
der Süßmost {m} saf meyve suyu {i}
die Süßmosterei {f} doğal meyve suyu üretim yeri {i}
die Süßmostgewinnung {f} meyve suyu üretimi {i}
süßsauer {adj} hem hüzünlü hem sevinçli {s}
süßsauer {adj} karmakarışık duygular {s}
süßsauer {adj} mayhoş {s}
süßsauer {adj} tatlı-sert {s}
süßsauer {adj} mayhoş {s}
süßsauer {adj} tatlı-ekşi {s}
die Süßspeise {f} tatlı {i}
die Süßspeise {f} yemek arkasından yenen tatlı {i}
der Süßstoff {m} enerji içermeyen yapay tatlandırıcı {i}
der Süßstoff {m} sakarin {i}
der Süßstoff {m} tatlandırıcı {i}
der Süßstoff {m} yapay tatlandırıcı {i}
der Süßungsgrad {m} tatlılık derecesi {i}
die Süßwaren {pl} şekerli yiyecekler {ç}
die Süßwaren {pl} tatlı ürünler {ç}
das Süßwarengeschäft {n} şekerleme dükkanı {i}
das Süßwarengeschäft {n} tatlıcı dükkanı {i}
der Süßwarenhändler {m} şekerlemeci {i}
der Süßwarenhändler {m} tatlıcı {i}
das Süßwasser {n} göl suyu {i}
das Süßwasser {n} nehir suları {i}
das Süßwasser {n} tatlı su {i}
die Süßwasseralgen {pl} [Bot.]tatlı su yosunları {ç}
der Süßwasserfisch {m} [Zoo]tatlı su balığı {i}
die Süßwasserpumpe {f} tatlı su tulumbası {i}
der Süßwassertank {m} sarnıç {i}