TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yapmacık {s} affektiert {adj}
yapmacık {s} affig {adj}
yapmacık {s} artifiziell {adj}
yapmacık {s} erheuchelt {adj}
yapmacık {s} fingiert {adj}
yapmacık {s} gekünstelt {adj}
yapmacık {s} gemacht {adj}
yapmacık {s} geschraubt {adj}
yapmacık {adv} gesucht {adv}
yapmacık {i} das Getue {n}
yapmacık {s} geziert {adj}
yapmacık {i} die Geziertheit {f}
yapmacık {s} hochgestochen {adj}
yapmacık {i} die Künstelei {f}
yapmacık {s} künstlich {adj}
yapmacık {i} die Künstlichkeit {f}
yapmacık {i} die Mache {f}
yapmacık {s} manieriert {adj}
yapmacık {a} scheinbar {a}
yapmacık {a} süßlich {a}
yapmacık {i} die Theatralik {f}
yapmacık {a} theatralisch {a}
yapmacık {s} unnatürlich {adj}
yapmacık bir kişi {allg} ein glatter Typ {allg}
yapmacık davranış {allg} gezwungenes Benehmen {allg}
yapmacık davranışlı {s} preziös {adj}
yapmacık davranmak {fi} zieren {v}
yapmacık hareketlerde bulunmak {v} künsteln {v}
yapmacık kibarlık {allg} bloßes Getue {allg}
yapmacık sanat {i} die Drechselei {f}
yapmacık tavır {i} das Getue {n}
yapmacık tavır {i} das Geziere {n}
yapmacık tavır {i} die Geziertheit {f}
yapmacık tavır {i} die Heuchelei {f}
yapmacık tavır {i} [tiy]das Theater {n}
yapmacık tavır takınmak {fi} posieren {v}
yapmacık tavırlı {s} geziert {adj}
yapmacık tavırlı {s} [tiy]theatralisch {adj}
yapmacık tavırlılık {i} die Geziertheit {f}
yapmacık üslubu {i} der Manierismus {m}
yapmacık üslubu temsilcisi {i} der Manierist {m}
yapmacıkcılık {i} der Manierismus {m}
yapmacıkcılık taraftarı {i} der Manierist {m}
yapmacık {a} affektiert {a}
yapmacık {s} aufgesetzt {adj}
yapmacık {a} gesucht {a}
yapmacık {a} gezwungen {a}
yapmacık {s} salbungsvoll {adj}
yapmacık davranma {i} die Verstellung {f}
yapmacık davranmak {fi} verstellen {v}
yapmacık tavır {s} unnatürlich {adj}
yapmacıklık {i} die Affektation {f}
yapmacıklık {i} die Affektiertheit {f}
yapmacıklık {i} die Gesuchtheit {f}
yapmacıklık {i} die Künstelei {f}
yapmacıklık {i} die Manieriertheit {f}
yapmacıklık {i} die Unnatürlichkeit {f}
yapmacıklılık {i} die Anstellerei {f}
yapmacıksız {s} unverstellt {adj}
Indirekte Treffer
yapmacık bir kişi {allg} ein glatter Typ {allg}
yapmacık davranış {allg} gezwungenes Benehmen {allg}
yapmacık davranışlı {s} preziös {adj}
yapmacık davranmak {fi} zieren {v}
yapmacık hareketlerde bulunmak {v} künsteln {v}
yapmacık kibarlık {allg} bloßes Getue {allg}
yapmacık sanat {i} die Drechselei {f}
yapmacık tavır {i} [tiy]das Theater {n}
yapmacık tavır {i} die Heuchelei {f}
yapmacık tavır {i} die Geziertheit {f}
yapmacık tavır {i} das Geziere {n}
yapmacık tavır {i} das Getue {n}
yapmacık tavır takınmak {fi} posieren {v}
yapmacık tavırlı {s} [tiy]theatralisch {adj}
yapmacık tavırlı {s} geziert {adj}
yapmacık tavırlılık {i} die Geziertheit {f}
yapmacık üslubu {i} der Manierismus {m}
yapmacık üslubu temsilcisi {i} der Manierist {m}