DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Fluss {m} akarsu {i}
der Fluss {m} akım {i}
der Fluss {m} [Geo]akıntı {i}
der Fluss {m} [Geo]akış {i}
der Fluss {m} [Geo]akma {i}
der Fluss {m} cereyan {i}
der Fluss {m} [Geo]ırmak {i}
der Fluss {m} [Geo]nehir {i}
der Fluss {m} [Geo]nehir {i}
flussabwärts {a} akış aşağı {a}
flussabwärts {adj} nehirin aşağı akışı {s}
der Flussarm {m} ırmak kolu {i}
flussaufwärts {a} akış yukarı {a}
flussaufwärts {adj} nehir akış yönünün aksine {s}
die Flussbarbe {f} [Zoo]sisli balık {i}
der Flussbarsch {m} [Zoo]kalinos {i}
der Flussbarsch {m} levrek {i}
der Flussbarsch {m} [Zoo]tatlı su levreği {i}
der Flussbarsch {m} tatlısu levreği {i}
das Flussbett {n} ırmak yatağı {i}
das Flussbett {n} nehir yatağı {i}
die Flussbiegung {f} nehir kıvrımı {i}
das Flussbild {n} akış çizelgesi {i}
das Flüsschen {n} çay {i}
das Flüsschen {n} dere {i}
das Flussdiagramm {n} akış diyagramı {i}
das Flusseisen {n} sıvı halde çelik {i}
das Flussfrachtgeschäft {n} akarsu taşımacılığı {i}
das Flussfrachtgut {n} akarsu nakliyatı malı {i}
der Flusshecht {m} oklama {i}
der Flusshecht {m} turna {i}
der Flusshecht {m} turnabalığı {i}
flüssig {adj} akar {s}
flüssig {adj} akıcı {s}
flüssig {adj} akışkan {s}
flüssig {adj} işlek {s}
flüssig {adj} likit {s}
flüssig {adj} mayi {s}
flüssig {adj} sıvı {s}
flüssig machen {v} eritmek {v}
flüssig machen {v} para çıkarmak {v}
flüssig machen {v} para hazırlamak {v}
flüssig machen {allg} paraya çevirmek {allg}
flüssig machen {v} sıvı hale getirmek {v}
flüssig werden {allg} ergimek {allg}
flüssig werden {allg} erimek {allg}
flüssig werden {allg} sıvılaşmak {allg}
flüssige Anlagen {allg} döner sermaye {allg}
flüssige Anlagen {allg} mütedavil kıymetler {allg}
flüssige Körper {allg} sıvı cisimler {allg}
flüssige Ladung {allg} sıvı kargo {allg}
flüssige Ladung {allg} sıvı yük {allg}
flüssige Mittel {allg} [Handel]eldeki varlıklar {allg}
die flüssige Mittel {pl} [ökon.]likit fonlar {ç}
flüssige Mittel {allg} likit kaynaklar {allg}
flüssige Mittel {allg} [Handel]nakit kaynaklar {allg}
flüssiger Brennstoff {allg} akaryakıt {allg}
flüssiger Geldmarkt {allg} likit para piyasası {allg}
flüssiger Stil {allg} akıcı bir üslup {allg}
flüssiges Geld {allg} hazır para {allg}
flüssiges Geld {allg} likit para {allg}
flüssiges Geld {allg} nakit para {allg}
flüssiges Guthaben {allg} likit aktifler {allg}
flüssiges Kapital {allg} aktif sermaye {allg}
das Flüssiggas {n} sıvı gaz {i}
das Flüssiggas {n} sıvılaştırılmış gaz {i}
die Flüssigkeit {f} akıcı madde {i}
die Flüssigkeit {f} [Tec]likidite {i}
die Flüssigkeit {f} [Tec]likit {i}
die Flüssigkeit {f} mayi {i}
die Flüssigkeit {f} [Tec]nakit para {i}
die Flüssigkeit {f} sıvı {i}
die Flüssigkeit {f} sıvı madde {i}
der Flüssigkeitsbedarf {m} [Med.]vücudun su gereksinimi {i}
die Flüssigkeitsbilanz {f} sıvı bilançosu {i}
der Flüssigkeitsgrad {m} borç ödeme gücü {i}
der Flüssigkeitsgrad {m} likidite derecesi {i}
der Flüssigkeitskoeffizient {m} likidite katsayısı {i}
die Flüssigkeitsmenge {f} sıvı miktarı {i}
das Flüssigkeitsverhältnis {n} likidite durumu {i}
Indirekte Treffer
das am Fluss hin {allg} nehir boyunca {allg}
bidirektionaler Fluss {allg} çift yönlü akış {allg}
den Fluss hinauffahren {allg} kayık ile nehrin akış yönünün tersine gitmek {allg}
im Fluss sein {allg} sürmek {allg}
im Fluss sein {allg} devam etmek {allg}
in Fluss bringen {allg} harekete geçirmek {allg}
in Fluss bringen {allg} metal eritmek {allg}
in Fluss bringen {allg} ilerletmek {allg}
passierbarer Fluss {allg} aşılabilir nehir {allg}
reißender Fluss {allg} deli ırmak {allg}
seitdem ist viel Wasser den Fluss hinabgeflossen {allg} köprünün altından çok sular geçti {allg}