DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
die Anpaarung {f} hayvan çiftleştirme {i}
anpachten {v} kiralamak {fi}
die Anpachtung {f} icar {i}
die Anpachtung {f} kiralama {i}
anpacken {v} başlamak {fi}
anpacken {v} ele almak {fi}
anpacken {v} girişmek {fi}
anpacken {v} işe koyulmak {fi}
anpacken {v} kavramak {fi}
anpacken {v} tutmak {fi}
anpacken {v} yakalamak {fi}
anpappen {v} yapışmak {fi}
anpappen {v} yapıştırmak {fi}
anpassen {v} [EDV]bir şeyi bir şeye uydurmak {fi}
anpassen {v} [EDV]denemek {fi}
Anpassen {allg} [EDV]özelleştir {allg}
anpassen {v} [EDV]tecrübe etmek {fi}
anpassen {v} [EDV]uyarlamak {fi}
anpassen {v} [EDV]uydurmak {fi}
anpassen {v} [EDV]uygun hale getirmek {fi}
anpassen {v} ayak uydurmak {fi}
anpassen {v} intibak etmek {fi}
anpassen {v} uyarlanmak {fi}
anpassen {v} uymak {fi}
die Anpassung {f} ayarlama {i}
die Anpassung {f} intibak {i}
die Anpassung {f} uyarlama {i}
die Anpassung {f} uydurma {i}
die Anpassung {f} uygun gelme {i}
die Anpassung {f} uygun olma {i}
die Anpassung {f} uyma {i}
die Anpassung {f} uyum {i}
die Anpassung {f} uyum sağlama {i}
die Anpassung {f} adapte olma {i}
anpassungsfähig {adj} uyabilir {s}
anpassungsfähig {adj} uyma kabiliyetli {s}
anpassungsfähig {a} uyumlu {a}
die Anpassungsfähigkeit {f} adaptasyon yeteneği {i}
die Anpassungsfähigkeit {f} uyabilirlik {i}
die Anpassungsfähigkeit {f} uyum yeteneği {i}
die Anpassungsklausel {f} eşel mobil kaydı {i}
die Anpassungsschwierigkeiten {pl} uyum güçlüğü {ç}
die Anpassungsschwierigkeiten {pl} uyum zorluğu {ç}
das Anpassungsvermögen {n} intibak kabiliyeti {i}
das Anpassungsvermögen {n} uyma kabiliyeti {i}
anpeilen {v} yönünü tayin etmek {fi}
anpfahlen {v} bitkiyi büyüyebilmesi için yanına dikilen direğe bağlamak {fi}
anpfahlen {v} hereklemek {fi}
anpfeifen {v} [Sp]azarlamak {fi}
anpfeifen {v} [Sp]başlama düdüğü çalmak {fi}
anpfeifen {v} [Sp]fırçalamak {fi}
der Anpfiff {m} [Sp]azar {i}
der Anpfiff {m} [Sp]başlama düdüğünün çalınması {i}
der Anpfiff {m} başlama vuruşu {i}
der Anpfiff {m} firça {i}
der Anpfiff {m} [Sp]fırça {i}
der Anpfiff {m} papara {i}
der Anpfiff {m} zılgıt {i}
anpflanzen {v} ağaç dikmek {fi}
anpflanzen {v} [Bot.]bitki yetiştirmek {fi}
die Anpflanzung {f} [Bot.]bitki dikme {i}
die Anpflanzung {f} [Bot.]bitki yetiştirme {i}
die Anpflanzung {f} küçük park {i}
anpflaumen {v} birisiyle alay etmek {fi}
anpflaumen {v} kafa bulmak {fi}
anpflaumen {v} takılmak {fi}
anpflocken {v} çivilemek {fi}
anpflocken {v} herekelemek {fi}
anpflocken {v} kazığa bağlamak {fi}
anpicken {v} gagalamak {fi}
anpicken {v} gagalarıyla toplamak {fi}
anpinseln {v} fırçayla boyamak {fi}
anpirschen {v} çaktırmadan sokulmak {fi}
anpirschen {v} gizlice yaklaşmak {fi}
anpöbeln {v} sataşmak {fi}
anpöbeln {v} tahrik etmek {fi}
anpöbeln {v} tecavüz etmek {fi}
die Anpöbelung {f} rahatsızlık verme {i}
die Anpöbelung {f} sataşma {i}
die Anpöbelung {f} taciz etme {i}