DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Preis {m} bedel {i}
der Preis {m} değer {i}
der Preis {m} eder {i}
der Preis {m} fiyat {i}
der Preis {m} ikramiye {i}
der Preis {m} mükafat {i}
der Preis {m} ödül {i}
der Preis {m} övgü {i}
der Preis {m} paha {i}
der Preis {m} şan {i}
der Preis {m} şöhret {i}
der Preis {m} tutar {i}
die Preisabweichung {f} [ökon.]fiyat farklılığı {i}
der Preisanstieg {m} fiyat artırımı {i}
der Preisanstieg {m} fiyat yükselmesi {i}
der Preisanstieg {m} zam {i}
der Preisaufschlag {m} artma {i}
der Preisaufschlag {m} yükseliş {i}
der Preisaufschlag {m} zam {i}
der Preisauftrieb {m} fiyat yükselmesi {i}
das Preisausschreiben {n} ödüllü bulmaca {i}
das Preisausschreiben {n} ödüllü yarışma {i}
preisbewusst {adj} fiyatların bilincinde {s}
die Preisbindung {f} sabit fiyat anlaşması {i}
die Preisbindung {f} [Handel]sabit fiyat garantisi {i}
Preise drücken {allg} fiyatları düşürmek {allg}
Preise sinken {allg} fiyatlar düşüyor {allg}
die Preiselbeere {f} kırmızı yaban mersini {i}
die Preiselbeere {f} [Bot.]kırmızı yabanmersini {i}
die Preiselbeere {f} mersin {i}
die Preiselbeere {f} yaban mersini {i}
die Preisempfehlung {f} fiyat önerisi {i}
die Preisempfehlung {f} tavsiye edilen fiyat {i}
preisen {v} methetmek {v}
preisen {a} övme {a}
preisen {v} övmek {v}
die Preiserhöhung {f} fiyat artışı {i}
die Preisermäßigung {f} fiyat indirimi {i}
die Preisermäßigung {f} tenzilat {i}
die Preisexplosion {f} fiyat patlaması {i}
die Preisforderung {f} para cezası {i}
die Preisfrage {f} fiyat konusu {i}
die Preisfrage {f} ödüllü yarışmada ödül sorusu {i}
die Preisgabe {f} açıklama {i}
die Preisgabe {f} ifşa {i}
die Preisgabe {f} sırrı açıklama {i}
die Preisgabe {f} teslim etme {i}
preisgeben {v} açıklamak {fi}
preisgeben {v} bir şeyi bırakmak {fi}
preisgeben {v} bırakmak {fi}
preisgeben {v} dile vermek {fi}
preisgeben {v} feragat etmek {fi}
preisgeben {v} ifşa etmek {fi}
preisgeben {v} maruz bırakmak {fi}
preisgeben {v} sırrı açıklamak {fi}
preisgeben {v} [Lit.]terk etmek {v}
die Preisgefahr {f} fiyat tehlikesi {i}
preisgekrönt {adj} ödül almış {s}
preisgekrönt {a} ödül kazanmış {a}
preisgekrönt {adj} ödüllü {s}
das Preisgericht {n} jüri {i}
das Preisgericht {n} ödül değerlendirme jürisi {i}
preisgünstig {a} fiyatı uygun {a}
preisgünstig {a} hesaplı {a}
preisgünstig {adj} kelepir {s}
preisgünstig {adj} ucuz fiyatlı {s}
preisgünstig {adj} uygun fiyatlı {s}
preisgünstiges Angebot {allg} fiyatı uygun teklif {allg}
der Preisinhaber {m} ödül sahibi {i}
die Preisklasse {f} fiyat kategorisi {i}
die Preisklausel {f} fiyat formülü {i}
die Preisklauselverordnung {f} fiyat kaydı yönetmeliği {i}
die Preislage {f} fiyat durumu {i}
preislich {adj} fiyat bakımından {s}
preislich {adj} fiyatla ilgili {s}
preislich günstig {allg} fiyatı uygun {allg}
die Preisliste {f} [Handel]fiyat listesi {i}
der Preisnachlass {m} [Handel]fiyat indirimi {i}
das Preisniveau {n} fiyat düzeyi {i}
die Preisnotierung {f} [Handel]döviz kuru kaydı {i}