DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
bedingen {v} gerektirmek {v}
bedingen {v} icap etmek {v}
bedingen {v} icap ettirmek {v}
bedingen {v} kararlaştırmak {v}
bedingen {v} neden olmak {fi}
bedingen {v} şart olmak {v}
bedingen {v} sebeb olmak {fi}
bedingen {v} yol almak {fi}
bedingen {v} sebep olmak {v}
bedingt {adj} göreceli {s}
bedingt {adj} izafi {s}
bedingt {a} koşullu {a}
bedingt {adj} nispi {s}
bedingt {adj} relatif {s}
bedingt {adj} şarta bağlı {s}
bedingt {adj} şartlı {s}
bedingt {adj} sınırlı {s}
bedingt {adj} tabi {s}
bedingt haften {allg} kayıtlı sorumlu olmak {allg}
bedingt haften {allg} sınırlı sorumluluk taşımak {allg}
bedingt liefern {allg} kayıtlı teslim etmek {allg}
bedingt liefern {allg} koşullu teslim etmek {allg}
bedingte Annahme {allg} kısmi kabul {allg}
bedingte Annahme {allg} şartlı kabul {allg}
bedingte Forderung {allg} şartlı alacak {allg}
bedingte Haftentlassung {allg} [Jur.]şartlı salıverme {allg}
bedingte Haftentlassung {allg} [Jur.]şartlı tahliye {allg}
die bedingte Schuldfähigkeit {f} şarta bağlı kusur ehliyeti {i}
bedingte Umwandlung {allg} [Phy]koşullu sapma {allg}
der bedingte Vorsatz {m} [Jur.]şarta bağlı kast {i}
der bedingte Vorsatz {m} [Jur.]olası kast {i}
bedingter Kauf {allg} koşullu satın alma {allg}
bedingter Kredit {allg} şartlı kredi {allg}
bedingter Reflex {allg} koşullu tepke {allg}
bedingter Reflex {allg} şartlı refleks {allg}
bedingter Verkauf {allg} şartlı satış {allg}
bedingtes Indossament {allg} kısmi ciro {allg}
bedingtes Kapital {allg} kayıtlı sermaye {allg}
bedingtes Urteil {allg} şartlı karar {allg}
die Bedingtheit {f} görece {i}
die Bedingtheit {f} relativite {i}
die Bedingtheit {f} şart {i}
die Bedingtheit {f} şarta bağlı olma {i}
die Bedingtheit {f} sınırlılık {i}
die Bedingtlieferung {f} şartlı teslim {i}
die Bedingung {f} durum {i}
die Bedingung {f} kayıt {i}
die Bedingung {f} koşul {i}
die Bedingung {f} şart {i}
die Bedingung {f} şartlar {i}
Bedingung stellen {v} şart ileri sürmek {fi}
Bedingung stellen {v} şart koşmak {fi}
die Bedingungen {pl} koşullar {ç}
die Bedingungen {pl} şartlar {ç}
Bedingungen angeben {allg} koşulları bildirmek {allg}
Bedingungen einhalten {allg} koşullara uymak {allg}
Bedingungen erfüllen {allg} koşulları yerine getirmek {allg}
Bedingungen nennen {allg} koşulları bildirmek {allg}
Bedingungen stellen {allg} şartlar koşmak {allg}
die Bedingungsfeindlichkeit {f} koşula düşmanlık {i}
die Bedingungsform {f} [Sprachw]koşul kipi {i}
die Bedingungsform {f} [Sprachw]şart kipi {i}
das Bedingungsheft {n} şartname {i}
das Bedingungsheft {n} yönerge {i}
das Bedingungsheft {n} yönetmelik {i}
der Bedingungskauf {m} koşullu satın alma {i}
bedingungslos {adj} kayıtsız {s}
bedingungslos {adj} kayıtsız şartsız {s}
bedingungslos {adj} koşulsuz {s}
bedingungslos {adj} şartsız {s}
bedingungsloses Akzept {allg} koşulsuz kabul {allg}
bedingungsloses Geld {allg} koşulsuz para {allg}
der Bedingungssatz {m} [Sprachw]koşul cümlesi {i}
der Bedingungssatz {m} [Sprachw]şart cümlesi {i}
bedingungsweise {adv} kaydıyla {adv}
bedingungsweise {a} koşullu {a}
bedingungsweise {adv} şartıyla {adv}